"Dünya Hemşireler Haftası" etkinlikleri kapsamında bir basın açıklaması yapan Veysel Çiftçi, bilindiği gibi Sağlıkta Dönüşüm Programı adı verilen yeniden yapılanma süreci, sağlık alanında gerek yapısal anlamda, gerekse hizmet sunumunda önemli değişimleri beraberinde getirdiğini belirtti.
Bu değişim süreci taraflı tarafsız her kesimce kabul edildiği gibi vatandaş memnuniyetini artıran başarılı sonuçlar doğurduğunu ifade eden Çiftçi, bu başarının mimarı ve asıl sahipleri olan sağlık çalışanları açısından ise, değişim sürecinin somut yansımaları, artan iş yükü, düzensiz ve iş sağlığını tehdit edici çalışma koşulları, ücret ve sosyal haklarda yetersizlik olarak ortaya çıktığını söyledi.
Son yıllarda bu sorunlara ek olarak başta hemşirelerimiz olmak üzere sağlık çalışanlarına yönelen şiddet de ciddi bir tehdit olarak varlığını hisettirdiğini belirten Çiftçi, toplumun genel bir sorunu olan şiddet olgusunun son zamanlarda sağlık alanında yoğunlaşması, sağlık çalışanlarının güvenliği konusunu öncelikli sorun haline gelmiştir dedi. Sağlık çalışanlarının güvenliğine yönelik kurumsal tedbirlerin yetersizliği, şiddet olaylarının sıklığı ve sağlık çalışanlarına verdiği fiziki ve psikolojik hasarlar göz önünde tutulduğunda net bir şekilde görüldüğünü ifade eden Çiftçi, sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte hasta güvenliğine yönelik açılımlar geliştiren bakanlığın, çalışan güvenliğini de sağlayacak caydırıcı tedbirler alması önemli bir zarurettir dedi.
Çiftçi şöyle devam etti: "Nitekim şiddet bugün itibariyle sağlık çalışanlarının iş sağlığını ve güvenliğini tehdit eden en büyük sorun haline gelmiştir. Sendika Genel Merkezimizin yaptığı kamuoyu araştırması, hemşirelerimiz başta olmak üzere sağlık çalışanlarının şiddete uğrama kaygısı taşıdığını ve şiddete uğrama korkusunun çalışanlar için stres kaynağı haline geldiğini ortaya koymaktadır. Sağlık hizmetlerinin önemli bir kısmını yüklenen hemşirelerimiz, kadınların iş hayatı- aile ve sosyal çevre üçgeninde karşılaştığı temel sorunları en yoğun biçimde yaşayan kesimlerdir. 24 Saat esasına göre çalışan hemşirelerimin, istihdam yetersizliği nedeniyle muhatap olduğu uzun süreli çalışmalar ve düzensiz nöbetler; bir taraftan sağlıkları için ciddi tehdit oluştururken, öte yandan aile sorumluluklarını yerine getirme ve sosyal çevresiyle iletişim konusunda ciddi sorunlara neden olmaktadır. Sendikamız tarafından yapılan araştırmaya göre, istihdam yetersizliği nedeniyle hemşirelerimiz, Avrupa ülkeleri ortalamasından en az 7 kat fazla nüfusa hizmet vermek durumunda kalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütünün 53 Avrupa Ülkesine yönelik yayınladığı 100 bin nüfusa düşen hemşire istatistiğinde, Türkiye 53 ülke arasında son sırada gelmektedir. Türkiye de 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı 131 iken, Avrupa bölgesi ortalaması 669, AB ortalaması ise 731 hemşiredir.
Sağlık Bakanlığı nın İnsan gücü Durum Raporuna göre ülkemizde aktif olarak çalışan kamu ve özel sektördeki toplam hemşire sayısı yaklaşık 93 bin dir. Bu tablo hemşirelerin iş yükünün ne denli fazla olduğunu net bir biçimde ortaya koymaktadır. Büyük fedakârlıklarla görevini yerine getiren hemşirelerimizin, ücret ve sosyal haklar konusunda hak ettiği karşılığı göremedikleri de bir gerçektir. Ağır ve uzun süreli çalışma koşulları nedeniyle aile ve sosyal çevresiyle çatışma yaşar hale gelen hemşirelerimiz, buna karşın kamu çalışanları arasında en az ücret alan kesimlerden birisidir. Performansa dayalı Ek Ödeme Sistemindeki adaletsiz yapı nedeniyle hemşirelerin de içinde yer aldığı tabip dışı personel mağdur edilmektedir.
Bu noktada Sağlık-Sen, ciddi ve kararlı bir mücadele ortaya koyarak, tabip dışı personelin döner sermaye tavan oranlarının yükseltilmesi, normal çalışma sürelerinin 40 saate düşürülmesi ve nöbet ücretlerinin artırılması konusunda Tam Gün Yasa Tasarısında düzenleme yapılmasını sağlamıştır. Bunun yanı sıra döner sermaye gelirleri düşük olan ve birinci basamak olarak nitelendirilen sağlık ocaklarında çalışan personele ortalama 150-250 TL aralığında ek gelir getiren bir düzenlemenin Resmi Gazetede yayımlanarak uygulamaya geçmesini sağladık. Ancak bu gelişmeler, var olan mağduriyetin çözümü ve adil çalışma koşullarının sağlanması açısından yeterli değildir. Ekonomik ve sosyal haklarda belli ölçüde adaletin sağlanması için;
-Hemşirelerimizin en çok mağduriyet yaşadığı konu olan kreş sorunu çözülmelidir. Döner Sermaye ödemeleri izin dönemlerini de kapsamalıdır.
-Farklı istihdam politikalarına son verilmelidir. Vekil ebe ve hemşire uygulaması kalkmalı ve yaklaşık 5000 vekil ebe ve hemşire kadroya alınmalıdır.
Bu düşüncelerle, Sağlık-Sen olarak, tüm hemşirelerimizin 12 Mayıs Hemşireler gününü kutlarız" şeklinde konuştu. (Hakkarihabertv)
