Barış Ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Çankayaköşküne çıkan internete sansürü ön gören yasının Cumhurbaşkanı tarafından da sindirilemediğini belirterek, "Topluma haber alma hakkı, bilgi edinme hakkı sağlayan internet ortamının da sansüre tabi tutulmasının bir facia olacağını sayın Cumhurbaşkanı biliyordur.
Bunu bile bile yasayı onaylarsa kesinlikle doğru bir iş yapmamış olur"dedi. Demirtaş, seçim ittifakları konusunda ise, "Merkezi düzeydeCHP yada başka bir parti ile ittifak arayışımız yok, görüşmemiz yok ve bu saatten sonrada olmaz. Bu net olarak kapanmış bitmiş bir tartışmadır"dedi."
AKP, PAKETLER İLE KENDİNİ GÜVENCEYE VE GARANTİYE ALMA DERDİNDEDİR"Diyarbakır'da bulunan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara'ya hareketinden önce havaalanında gazetecilerin, mecliste görüşülen demokratikleşme paketi, Öcalan'ın sorgu görüntüleri, seçimde ittifak tartışmaları ve internet yasası ile ilgili açıklamalarda bulundu.
BDP lideri Demirtaş, demokratikleşme paketinin doğrudan çözüm anlaşıyı ile hazırlanan paket olmadığını belirterek, "Çözüm sürecine yönelik yapılmış hamlelerde değil bunlar. Daha çokAKP'nin kendini güvenceye alma, garantiye alma, kendi güvenliğini sağlama açısından hesapladığı ve hayata geçirdiği paketlerdir. Son paket hazırlıklarında da görüldü ki paketlerin tek derdi kendini kurtarmak.
Türkiye, Türkiye toplumu, Kürt sorunu AKP'nin çok umurunda değil. Sayın Öcalan'ın İmralı'da yapılan görüşmede verdiği mesaj bu içeriktedir ve haklıdır. Bizim eleştirilerimizde bu yönlü zaten"dedi.
"YA ADIM ATAR, YADA SÜRECİ KENDİ ELLERİYLE SONLANDIRMIŞ OLUR"
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ak Partinin, bütün süreci seçime endeksli kullanma ve zaman kazanma niyetinde olduğu için seçim yaklaştıkça daha fazla gerilime yol açtığını ifade ederek, "Bu çözüm süreci ruhunun zehirlenmesine yol açıyor. Elbette ki, bu da İmralı'daki görüşmelerin tansiyonunun giderek yükselmesine neden oluyor. Bu ön görülemeyen bir durum değildi.
Biz çözüm sürecinin iyi gitmediğini aylardır açıkça ifade ediyorduk. Gelinen noktada, AKP ya gerçekten bütün uyarıları dikkate alıp kalıcı demokrasi adımlarına vesile olacak girişimlerde bulunur, yada çözüm sürecini kendi elleriyle sonlandırmış olur. Görünen o ki seçime kadar AKP'nin bugüne kadar beklenen bütün adımları atması gerekiyor, onun dışında başka ihtimal görmüyoruz"diye konuştu. İşçi partisi tarafından dağıtılan ve Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında çekilen sorgu görüntüleri ile ilgili de Demirtaş, şöyle konuştu:
"SÜRECİ BOZUP SAVAŞI YENİDEN BAŞLATMAK ÜZERİNE SİYASET KURMUŞLAR"
"Mutlaka ki çözüm sürecini hedefleyen girişimler olduğu ortada, aşikar. Bunun yapanlar yaptıkları açıklamalarla işte Kürtleri özgürleştireceklerini, Kürtleri bu beladan kurtaracaklarını söyleyerek bu tür yayınları yapıyorlar. Dikkat ederseniz bu açıklamaları yapanlar, bunu yayınlayanlar, çarpıtarak, montajlayarak servis eden çevrelerin hiç biri Kürtlerle ilgili tek bir hak kırıntısından bile söz etmiyor.
Tümü ile süreci bozup savaşı yeniden başlatmak üzerine bir siyaset kurmuş durumdalar. Bütün hedefleri budur. Yoksa Kürt sorununu çözmek Türkiye'de demokrasi gibi amaçları hedefleri taşımıyorlar. Montajlama görüntüler ile de tümü ile çarpıtma esas alınıyor. Son derece ahlaksız bir yaklaşımdır. Bir defa şunu unutuyorlar bu halkAbdullah Öcalan'a sonuna kadar güveniyor. 15 yıldır Abdullah Öcalan bir adada tek başına bir deriniş sergiliyor. Bunların, bu çevrelerin ömrü hayatında görmedikleri bir direnişi sergiliyor.
Abdullah Öcalan İmralı'da teslim oldu diyenler 15 yıl boşunca Kürtlerin Ortadoğu'da geldiği konuda bir daha baksınlar., Türkiye'de gelinen noktaya gelinen aşamaya bir daha baksınlar. Bakalım Abdullah Öcalanİmralı'da teslim mi olmuş yoksa faşizan zihniyeti teslim mi almış daha iyi anlaşılır ötesi boş tartışmadır."
"MERKEZİ DÜZEYDE CHP YADA BAŞKA BİR PARTİ İLE İTTİFAK ARAYIŞIMIZ YOK, GÖRÜŞMEMİZ YOK"
BDP Genel Başkanı Demirtaş, yerel seçim öncesi gündeme gelen ittifak arayışları ile ilgili olarak ise, "Bizim hiçbir partiye ittifak çağrımız olmadı. Yerel düzeyde adaylar demokratik ilkelere inanmış adaylar açık ve şeffaf işbirlikleri ittifakları yapabilirler dedik. Biz, BDP olarak bu tür girişimleri destekleriz dedik. Bu yeri geldiğinde bağımsız bir aday ile ittifak olabilir dedik, yeri geldiğinde demokratik sol bir hareket ile çevre ile platform ile başka bir parti ile olabilir.
Yeter ki ilkeler çerçevesinde açık ve şeffaf olsun. Buna kapalı olmadığımızı ve BDP olarak bunu destekleyeceğimizi açıkladık. Merkezi düzeyde CHP yada başka bir parti ile ittifak arayışımız yok, görüşmemiz yok ve bu saatten sonrada olmaz. Bu net olarak kapanmış bitmiş bir tartışmadır. Ama, yerel düzeyde örnek vermek açısından söylüyorum. Sadece örnek olsun.
Adana'nın her hangi bir ilçesinde birbirine destek vermek isteyen adaylar ilkeler çerçevesinde uzlaşır, bir aday etrafından birleşirlerse bu uzlaşmada kamuoyuna açık bir şekilde şeffaf bir şekilde yapılırsa biz böyle bir ittifaka karşı çıkmayız. Adaylarımızın önünün açık olması bakımından en azından adaylarımıza verilen bir destektir. BDP açısından bunları ifade ediyorum.
Dolayısı ile CHP ile bir ittifak arayışı, CHP ile bir ittifak tartışması yok. Tam tersine yerelde ittifaklara açık olduğumuzu belirten net bir politikamız vardı. Onun ötesinde bir ittifak politikamız olmayacaktır"dedi.
"İNTERNETE SANSÜRÜN FACİA OLACAĞINI CUMHURBAŞKANI BİLİYOR"
Demirtaş son olarak Çankaya köşküne çıkan ve internete sansür getirdiği bselirtilen yasa ile ilgili olarak ise, "Ben sayın Cumhurbaşkanının bu sansür yasasını içine sindirmediğini biliyorum. Kendiside sosyal medyayı aktif kullanan bir liderdir. Dolayısıyla sosyal medyanın özgürlüğünüm ne kadar önemli olduğunu, yazılı medyanın görsel medyanın bu kadar baskı altına alındığı bir dönemde kısmen de olsa topluma haber alma hakkı bilgi edinme hakkı sağlayan internet ortamının da sansüre tabi tutulmasının bir facia olacağını sayın Cumhurbaşkanı biliyordur.
Bunu bile bile yasayı onaylarsa kesinlikle doğru bir iş yapmamış olur. Bu yasının veto edilip parlamentoya geri gönderilmesi lazımdır. Sayın Cumhurbaşkanına yakışan budur. Onun ötesindeki her türlü tutum, şaibeli bir yasaya sayın Cumhurbaşkanının ortak edilmesi anlamına gelir. Umut ediyorum Çankaya'dan veto edilip bu hafta parlamentoyu geri gelir"diye konuştu.
