Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatları, İmralı'da çekildiği iddia edilen ve montaj tekniği kullanılarak manipüle edilen görüntülerden dolayı İşçi Partisi (İP) hakkında suç duyurusunda bulundu.
Avukatlar, "Farklı zamanlardaki görüntüler başkalarını aldatacak şekilde montajlanmış ve kullanılmıştır. Esasında mevcut olmayan bir konuşma teknoloji vasıtasıyla mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmiş ve servis edilmiştir" dedi.
1999 yılından bu yana İmralı'da esaret altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın hukuki işlemlerini yürüten Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 6 Şubat Perşembe günü İmralı'da çekildiği iddia edilen görüntüleri servis eden İP hakkında suç duyurusunda bulundu.
RANT ÇEVRELERİ SÜREÇTEN RAHATSIZ
Görüntülerin montaj tekniği ile kesilip biçilerek anlamından uzaklaştırıldığına işaret eden avukatlar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda Öcalan'ın başlattığı demokratik çözüm sürecinin bazı rant çevrelerinde rahatsızlık yarattığına dikkat çekildi.
Suç duyurusu dilekçesinde, "Halkta uyanan bu heyecan ve barış özlemi savaştan nemalanan, rant ve çıkar devşiren çevrelerde saklanamaz bir rahatsızlığa sebebiyet vermiştir. Sürece karşıt duran bu güçler başta sürecin mimarı Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere bu süreci topyekûn hedef almaktadır. Başlatmış oldukları sürekli darbe halini farklı kurgu ve enstrümanlarla devam ettirmektedirler. Bu topraklarda kan ve gözyaşını baki kılmayı temel amaç edinen bu güçler her yolu mubah görmektedirler" ifadeleri kullanıldı.
SES VE GÖRÜNTÜ KAYITLARI MONTAJ ÜRÜNÜ
Dilekçede görüntülerin tamamının montaj olduğu, bahse konu konuşmaların bütünlük arz etmediği ve Öcalan'ın farklı zamanlardaki görüntülerinin bir araya getirildiğinin belirtildi.
Avukatlar şöyle dedi: "Aydınlık Gazetesi'nde 16.12.2013 ve 24.12.2013 tarihleri arasında yayınlanan yazı dizisi bir kurgudan ibaret olup gerçekleri ihtiva etmemektedir. Tamamen hayal mahsulüdür. Akabinde bu yazıların kaynağı olarak 06.02.2014 tarihinde İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey tarafından yapılan basın açıklamasında basın mensuplarına dağıtılan ve 1999 yılında İmralı Cezaevinde müvekkil Abdullah Öcalan'a ait olduğu iddia edilen ses ve görüntü kayıtları montaj ürünüdür. Görüntüler arasında kesintiler ve kopukluklar mevcuttur. Tek parça olduğu iddia edilen konuşmada müvekkilin farklı kıyafetlerle farklı konumlarda bulunduğu görünmektedir. Farklı zamanlardaki konuşmalar cımbızlanarak amaca uygun hale getirilmiş hatta soru cevap görüntüsü verilmiştir"
HUKUKA AYKIRI ELDE EDİLDİ
Sözkonusu videonun hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş olup sahtecilik ve tahrifat ürünü olduğunun vurgulandığı dilekçede, "Farklı zamanlardaki görüntüler başkalarını aldatacak şekilde montajlanmış ve kullanılmıştır. Esasında mevcut olmayan bir konuşma teknoloji vasıtasıyla mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmiş ve servis edilmiştir" diye belirtildi.
Dilekçede devamla şöyle denildi: "Temel amaç sahtecilik ürünü bu kayıtlarla kamuoyunu yanıltmak suretiyle müvekkil Sayın Abdullah Öcalan'ın kişilik haklarını saldırı altında tutmaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan üç buçuk milyon imza ile Kürt halkı Sayın Öcalan'ı siyasi iradesi olarak kabul etmiştir. Hala devam eden demokratikleşme sürecinde de devlet tarafından bu gerçeklik kabul edilmiş, bu sürecin temel aktörü olarak Sayın Öcalan ile müzakereler yürütülmektedir.
Bu görüşmeler Türkiye kamuoyunda ve halklar nezdinde büyük kabul görmektedir. Sahtecilik sonucu elde edilen bu görüntülerle müvekkilin toplum içindeki itibarı, bireyler nezdindeki saygınlığı hedeflenmektedir. Başta ABD ve İsrail olmak üzere birçok derin gücün planlarını bu süreçle boşa çıkaran Sayın Öcalan'ı 'ABD ile ilişkilendirmek' ve 'enstrüman' olarak nitelendirmek müvekkil şahsında barış arayışında olan bütün halklara hakaret niteliği arz etmektedir."
AMAÇ BARIŞ SÜRECİNİ BİTİRMEK
Suç duyurusu dilekçesinde basın açıklamasını yapan İP'li Hasan Basri Özbey'in açıklamanın seyri içerisinde temel amaçlarının hali hazırda devam eden barış sürecini bitirmek olduğunu defalarca zikrettiği ve "Kontra faaliyetlerle halklar arasında kin ve nefret tohumları ekerek yeni katliamların vücut bulması temel amaç ve gayesi içindedirler. Bu pratikler, sebep-sonuç ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda basın açıklaması yapan zatın söylemlerinin toplumu ucu görünmez bir kaosa sürükleme gayesi taşıdığı, bu vesileyle suç unsuru oluşturduğu yadsınamaz. Yalan üretmek suretiyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik toplumu içinden çıkılmaz bir kargaşa haline sürükleyecektir" denildi.
SALDIRI ENGELLENMELİ
Avukatlar suç duyurusunun talep bölümünde ise şu ifadelere yer verdi: "Müvekkil Sayın Abdullah Öcalan'ın şahsına ilişkin hukuk alaşağı edilerek geliştirilen saldırının derhal giderilmesi amacıyla sorumluların cezalandırılması için suç duyurusunda bulunmak zaruri bir hal almıştır. Suç unsuru oluşturan tahrifat ve sahtecilik ürünü olan bu görüntüler ile muhtemel devam görüntülerin hakkında yayın yasağı getirilmesi suçun engellenmesi için zaruridir.
Ayrıca hukuka aykırı saldırıyı gerçekleştiren Hasan Basri Özbey söz konusu açıklamasında 'Yarın saat 13'te bu görüntülerin devamını yayınlayacağız' diyerek müvekkilimize dönük saldırıyı devam ettireceklerini alenen beyan etmiştir.
Söz konusu saldırının engellenmesi için gereken tedbirlerin alınması hukukun gereğidir. Yukarıda açıkladığımız sebeplerle savcılığınızın, faillerin cezalandırılması ve gerekli ek tedbirlerin alınması konusunda res'en ve derhal, harekete geçip gerekli soruşturmayı yapmasını talep ederiz."