Biraz geriden bakarsak 1984-2014 yılları arasında Hakkari halkı çok çile çekmiştir. Kimi köyünden, kimi oğlundan kızından , kimi arısından, cevizinden, kimi tarlasından olmuş çoğu insan ceza evine düşmüş, işkence görmüş, her gün sokaklarda gaz yedik. Anne babalarımız ve bizlerin yürekleri Hakkari dağları kadar yanmış Zap suyu kadar gözyaşı dökmüşüz iki yıldır az da olsa bir nefes almışız yukarıda saydıklarım yetmiyormuş gibi bir de aşiret kavgalarıyla mı uğraşalım?
Ben bir tarihçi değilim ama büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla bölge aşiretleri aynı boylardan olup Kuzey Irak’tan gelmektedir. Eskiden burada yaşayan Mirek’ler kendi çıkarları için her iki aşireti kullanmışlardır.Günümüzde de devam etmektedir. Hakkari ufak bir vilayettir. Her iki aşiret ve diğer gruplar tamamı bu bölgede yaşamaktadır. Hakkari halkı çok asil bir toplumdur.
Örnek verirsek huzur evi yok, kapkaç yok, hırsızlık çok az, boşanmalar ülke oranlarına göre en düşük seviyede durum böyle iken Hakkari halkı bu çıkan olayları hak etmemiştir. Her ne kadar bizlere bu hak ettirmeye çalışan bir kesim varsa da Hakkari halkı zorlukların üstesinden gelen bir halktır.Bu zorlukları da bertaraf edeceğine inancım sonsuzdur.
Bütün büyüklerimizden ricam bugüne kadar ecdadımızdan gelen örf ve adetlerimize uygun olarak bu barışı da sağlamaları ve herkesin elini taşın altına koyup Hakkari halkı ve selameti için bir an önce barışın sağlanması hepimizin arzusudur. Dört beş gün içerisinde Hakkari halkı milyonlarca tl ekonomik kayıp yaşamıştır.
12 Eylül zamanında sokağa çıkma yasağı gördük bir de bu pis kavga yüzünden.Bütün Dünya ve Türkiye’ye rezil olduk. Ricam her iki aşiret reislerinden bir an önce bu barışın sağlanıp siyasi ve politik davranmamalarıdır.Bana düşen ne katkı varsa katkıyı sağlamaya hazırım. Saygılarımla İsmet Ölmez