JİTEM in faaliyetlerinin dönemin içişleri bakanları ve bölge valileri tarafından bilindiğini aktaran Tuzlu, "Asayiş komutanlarının denetiminde bölge valisinin bilgisi dahilinde çalışırdı. Bürolarının üzerinde JİTEM yazılı levhaları vardı. Merkezi Ankara idi, yetkileri sınırsızdı." dedi.
Doğu ve Güneydoğu da JİTEM in kurucularından Cem Ersever, Abdülkerim Kırca ve Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile Ergenekon terör örgütünün tutuklu sanıklarından Veli Küçük ile İstanbul da birlikte çalışan Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tuzlu, JİTEM in varlığıyla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.
Hayır işlerine destek verdiği için 2000 yılında binbaşı rütbesindeyken YAŞ kararı ile atılan Tuzlu, JİTEM in varlığını tartışmanın, resmiyetini aramanın sadece bir oyalama taktiği olduğunu kaydetti. Tuzlu, JİTEM hakkında şu bilgileri verdi: "Teşkilat çok profesyoneldi, iz bırakmadan çalışırdı. İyi eğitimli kişilerden oluşuyordu. JİTEM i Doğu ve Güneydoğu bölgesinde aklı başında herkes bilir. Çünkü, halkın korucuların ve polisin bile arasına girmişti. Birçok operasyonlar yapmıştı. JİTEM çalışanları ordu mensupları içinde tanınmaları için beyaz renkli renault marka araçlarla dolaşıyordu. Her biri çok iyi derece de Kürtçe biliyordu ve tam yetkiye sahiptiler."
YEŞİL İN KODU İZCİ, DİYARBAKIR JİTEM İN KODU SÜNGÜ
Tuzlu, 1991 yılında JİTEM bölge müdürlükleri ile çalışanların ordu içinde ayrı ayrı telsiz kodlarını olduğunu ve bu kodlarla telsiz üzerinden bağlantı kurulduğunu anlattı.
Tuzlu nun iddialarına göre, 1991 yılının Mayıs, Haziran aylarında JİTEM in de içinde bulunduğu telsiz kodları hazırlanıp dağıtıldı. Buna göre, terörle mücadelede sıcak temas sağlandığında, yasadışı unsurların kaçmalarına karşı, Süngü den İzci istiyorum koduyla çağrı yapılıyordu. Süngü Diyarbakır jandarma asayiş komutanlığındaki JİTEM bölge müdürlüğünün koduydu. İzci , ise o zamanki lakabıyla Müdür olarak anılan Mahmut Yıldırım dı. Yıldırım, çağrı üzerine helikopterle ekibiyle anında olay yerine götürülürdü. Yıldırım o dönem ordu içinde JİTEM ci olarak bilinmesi için boynuna (Yeşil) kaşkol takardı. Daha sonra adı kaşkolun renginden yola çıkılarak Yeşil olarak anılmaya başlandı. Cem Ersever ve Abdülkerim Kırca Ekrem, Levent Temizöz ise Fırat kodunu kullanıyordu. Bunlar onların telsizdeki il JİTEM kodları idi.
JİTEM İN TÜRKİYE GENELİNDE 7 BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ VARDI
JİTEM in bölge müdürlüğükleri bir timden oluşuyordu ve 7 ayrı tim olarak Türkiye genelinde faaliyet gösteriyordu. Doğu ve Güneydoğu Komutanlığı nın merkezi Diyarbakır dı. Diyarbakır daki bürosu Sur içindeydi. Elazığ da 8. Kolordu Komutanlığı ndaki askeri mahkemenin altında, Batman ve Mardin de il jandarma komutanlığında, Şırnak ta ise Silopi Botaş içinde faaliyet gösteriyordu. Diyarbakır, Maraş ve Urfa ya, Elazığ Tunceli ye, Bingöl, Muş, Mardin e, Batman ve Şırnak ise diğer bölgelere bakıyordu. İstanbul ve Ankara da birer büro vardı. Buraların birer merkezi timi bulunuyordu.
JİTEM İN YERİNİ JİT ALDI
Tuzlu nun verdiği bigilere göre, JİTEM birimleri asayiş komutanlarının emriyle, bölge valisinin bilgisi dahilinde çalışıyordu. Resmi varlığı bilinmesine rağmen JİTEM direkt yazışmalar yapmıyordu. Bilgileri asayiş komutanlığı istihbarat şubesine, oradan ilgili yerlere gönderiliyordu. JİTEM i dönemin İçişleri Bakanları, polis yetkilileri ile bölge valileri de biliyordu. Çünkü, jandarma asayiş komutanlarının denetiminde bölge valisinin bilgisi dahilinde çalışılıyordu. Bürolarının üzerinde JİTEM yazılı levhaları vardı. Bölgeleri vardı ama yetkileri sınırsızdı. Bir bölgeden Türkiye nin farklı bir ucuna gidip iş yapabiliyorlardı. Tuzlu nun iddiasına göre, her şeyi resmileştirilen JİTEM halen JİT adıyla görev başında.
YEŞİL YAŞIYOR
Tuzlu, o dönemde görev arkadaşlarını sık sık uyararak yapılanların yanlış olduğunu ilettiğini, ancak dışlandığını vurguladı. Diyarbakır da sırasıyla Ersever, Kırca ve Temizöz ün JİTEM bölge komutanı olarak görev yaptığını kaydeden Tuzlu, Yeşil in ise halen yaşadığını ileri sürürek şu iddiayı dile getirdi: "Eski çalışma arkadaşım Levent Göktaş a Ergenekon dan gözaltına alınmadan önce Ankara ya gittiğimde Yeşil in ne olduğunu sordum. Bana, Yeşil in Ankara Yeni Mahalle de olduğunu ve tecrit edildiğini, normal bir hayat sürdüğünü anlattı."