Rûdaw'a konuşan Şaxawan Abdullah, Amerika ile Türkiye'nin, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (Pasdaran) Kerkük'e gireceği konusunda bilgisi olmadığını belirtti.
KDP teşkilat binalarının Heşdi Şabi tarafından işgal edilmesine ilişkin Abdullah, “Parti binlarınn işgal edilmesi siyasi partiler yasasına aykırıdır. KDP, yasalar çerçevesinde Irak’ta kayıtlı olan bir partidir. Bu yüzden teşkilat binalarının işgal edilmesi başlı başına suçtur” ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili Irak İçişleri Bakanı Kasım Areci'yle görüştüğünü dile getiren Şaxawan Abdullah şöyle devam etti:
“Areci, yaşananlarla ilgili Şii bir grubu suçladı. Bakan, söz konusu Şii grubun ortamın daha da karışmasını ve Kürdistan Bölgesi ile Bağdat arasındaki ilişkilerin daha da bozulmasını amaçladığını söyledi. Areci, Kerkük'te işlenen her suçtan bu grubu sorumlu tuttu.”
Yaşananların arkasında uluslararası bir ajandanın olduğunu belirten Şaxawan Abdullah, şunları kaydetti:
“16 Ekim'de Irak ordusu, Heşdi Şabi ile başka güçlerin Kerkük'e girmesi konusunun Amerika ve Türkiye'nin yanı sıra başkalarının da bilgisi dahilinde olduğu hususunda herkes hemfikir. Ancak onların haberdar olmadığı konu 16 Ekim'den sonra yaşananlardı.”
Abdullah sözlerine şunları ekledi:
“Amerika ile Türkiye’nin, Pasdaran güçlerinin Kerkük'e gireceği konusunda bilgisi yoktu. Sivillere ait evlerin yağmalanacağı ve kundaklanacağı ve halka tecavüz edileceğinden bilgileri yoktu. Bölgelerin Şiileştirilmesi sürecinin başlayacağından haberleri yoktu. Söz konusu operasyonun amacının Kerkük petrolünün İran'a gönderilmesi amacıyla yapıldığı konusunda bilgi sahibi değillerdi.”
16 Ekim olaylardan kârlı çıkan tek tarafın İran olduğunu vurgulayan Kürt parlamenter, “23 Ekim'den beri günlük yüzlerce tanker, Kerkük petrolünü İran'a taşıyor. Bu petrolün geliri merkezi hükümetin hesaplarına girmiyor” diye belirtti.
Amerika ile Türkiye'nin ya 2016 ya da 2014 anlaşmalarının uygulanması ve Kerkük'teki güçlerin kentten çekilmesi için merkezi hükümete baskı yaptığını söyledi.
2014’ten önce Peşmerge Güçleri 1. ve 2. Tugaylarının Kerkük'te olduğunu ifade eden Abdullah, “Kentin batısı Irak ordusunun, kuzeyi ise Peşmerge Güçleri'nin denetimindeydi. Bununla birlikte, kent içinde asayiş güçlerimiz vardı” dedi.
Abdullah, Kürdistan bayrağı olmadan KDP'nin Kerkük'e dönmeyeceğini söyledi