Bilindiği üzere tüm Dünya’da ve Türkiye’de yayılan Covid 19 virüsü ve salgını her geçen gün etkisini arttırarak can kayıplarına yol açmaktadır. Bu yaşanan durumla ilgili alınan tedbir ve koruyucu önlemler ilgili hem yerelde hem de ulusal bazda bazı görüş, öneri ve eleştirilerimizin olduğunu belirterek bunları paylaşmak istiyoruz.
ÖzellikleHakkari halkına ve tüm yurtta halkımıza çağrımız ve ricamız alınan koruyucu tedbirlere uyulması ve çok zorunlu olmadığı müddetçe dışarıya çıkmamaları, evlerinde kalmaları gerektiği çağrısını yeniliyoruz.
Bu çağrının yerini bulması için de devlete, devleti yöneten iktidara sosyal devlet ilkesi çerçevesinde bir çok sorumluluğun düştüğünü belirtmek gerekir. Bu sorumlulukların başında
- İşsiz, yoksul, dar gelirli olan ve açlık, yoksulluk sınırının altında yaşayan, bu süreçte işlerinden olan insanlara ayırım yapılmaksızın temel düzeyde ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sabit bir ücretin ki bu en az asgari ücret düzeyinde olmalı ve salgın bitene kadar her ay düzenli verilmesi gerektiği
-Bu süreçte çalışmak zorunda olanbaşta sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere bütün emekçilerin can güvenliği için her türlü tedbirin alınması
-KHK larla ihraç edilmiş başta sağlık emekçileri olmak üzere bütün ihraçların derhal görevine iade edilmesi
- Yaşlı, bakıma muhtaç ve engelli vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacının karşılanması ve gerekli saygının hassasiyetle gösterilmesi
-Şeffaf, güven artırıcı bir sürecin işletilerek, halkın düzenli bilgilendirildiği bir akışının sağlanması
-Sağlık çalışanlarının can güvenliği ile ilgili her türlü tedbirin alınması ve gerekli bütün malzeme ve ekipmanlarının derhal sağlanması
-Özel ve kamuda çalışan fakat bu süreçte işlerini kaybeden ve kaderlerine terkedilen başta ücretli öğretmenler olmak üzere bütün emekçilere yönelik kendilerini ve ailelerini güvende hissettirecek tedbirlerin derhal alınması
-Yerelde cadde, sokak ve çöp toplama merkezlerinin dezenfekte edilmesi
-Su, elektrik, doğalgazın ücretsiz hale getirilmesi mevcut fatura ve kiraların ertelenmesi gerektiğini savunuyoruz.
Ayrıca üzerinde acilen durulması gereken diğer bir alanda cezaevleridir. Salgına karşı tutuklu ve hükümlülerin can güvenliğinin sağlanmasına yönelik infaz yasasındaki düzenlemenin ayrım yapılmadan bütün tutuklu ve hükümlüleri kapsayacak şekilde yapılarak cezaevlerinin derhal boşaltılması gerekir.
Çocuk istismarcılarının, kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz suçlularının, uyuşturucu tacirlerinin, mafya liderlerinin, organize suç örgütü üyelerinin, katillerin, hırsızların tahliyesine yol açacak fakat muhalif gazeteci, akademisyen, aydın, milletvekili, belediye başkanı, avukat,
öğrenci, sendika yöneticisi/üyesi keyfi, öngörülemez, belirsiz ve geniş terör tanımı nedeniyle “terör soruşturması” adı altında tutuklanmış ve herhangi bir şiddet eylemine bulaşmamış binlerce tutuklu ve hükümlünün dışında tutulduğu vicdanları kanatacak infaz yasasındaki yanlıştan dönülerek gerekli adımların atılmasını istiyoruz.
Bu konuda hiçbir gecikme gösterilmeden adım atılması, tutuklu ve hükümlü ailelerinin hassasiyetlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Yaşanan bu süreçte fedakarlık ve dayanışmanın önemi tekrardan ortaya çıkmıştır. Fakat fedakarlık emekçilerden, yoksul halktan, işsizlerden değil, işverenlerden, sermayedarlardan öncelikle istenmelidir. Bu çerçevede Hakkari’deki iş insanları ve imkanları olan vatandaşlarımıza çağrımız çevrelerinde bulunan yoksullara yardım elini uzatmalarıdır.
Bu zorlu süreci büyük bir duyarlılık ve dayanışmayla atlatacağımıza olan inancımızla saygılarımızı sunarız.
HAKKARİ KESK ŞUBELER PLATFORMU
