Kesk Şubeler Platformu tarafından düzenlenen yürüyüşe belediye eş başkanları, HDP Milletvekili adayları, Çukurca belediye eş başkanları, DBP, HDP eş başkanları STK temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
Bulvar Caddesi üzerinde yürüyüşe geçen ve ellerinde Kesk, Bes bayrakları ile “Somay’ı unutmadık unutmayacağız” afişleri bulunan kalabalık Cumhuriyet Caddesi üzerinden yürüyüşe geçerek Bulvar Caddesi üzerinde bulunan belediye binası önüne gelerek burada basın açıklaması yaptılar.
Burada basın açıklamasını okuyan Kesk Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Cemal Balıkesir, Soma İlçesi'nde 301 madencinin hayatını kaybettiği 13 Mayıs'taki facianın yıl dönümü nedeniyle yürüyüş ve basın açıklaması düzenlediklerini belirterek, hayatını kaybeden madencilere başsağlığı dilediğini söyledi.
Balıkesir,” KESK olarak eşitlik, adalet ve insanca bir yaşam için tarihe bir not daha düşüyoruz! Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamının yıl dönümü,
301 emekçi kardeşimizi iş cinayetine kurban verdiğimiz gün...Sevgili arkadaşlar, hepinizi Soma’da iş cinayetine kurban verdiğimiz 301 emekçi kardeşimiz nezdinde tüm iş cinayetlerinde yitirdiğimiz emekçiler için 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
Bugün burada bir kez daha Soma’da yaşanan iş cinayetlerinin nedeni olan “taşeron ölümdür yasaklansın” talebimizi ifade ediyoruz. İç güvenliğin iş güvenliğinin önüne geçtiği bu süreçte, iş cinayetleri artarak devam etmiş, ülke tarihinin en büyük katliamı Soma’da yaşanmış, 301 emekçi kardeşimiz iş cinayetine kurban gitmiştir.
Soma katliamından sonra madenlerimizi Avrupa standartlarına çıkaracağız ivedilikle iş güvenliği yasalarını çıkaracağız diyen hükümetin TBMM’ye getirdiği torba yasa bırakın Soma’yı ülkeyi bir bütün taşeron cumhuriyetine çevirmeyi planlayan düzenlemeleri beraberinde getirmiştir.
Siyasi iktidar gereğini yapmadığı için 6 Eylül 2014 tarihinde Mecidiyeköy’deki Torun Center’da yaşanan asansör faciasında 10, 28 Ekim 2014 tarihinde Ermenek’te 18 maden emekçisi diri diri sular altında kalarak iş cinayetlerine kur ban gitmiştir.
İşkazaları yaşanan mahallere, ambulanstan önce çevik kuvvetin geldiği, iş güvenliğinden, iç güvenliğe daha fazla önem verildiği bir düzende ülkemiz iş cinayetlerinde dünya üçüncüsü, Avrupa’da ise birinci sıradadır. Emekçiler olarak talebimiz, İş cinayetlerinin yaşanmadığı bir ülke talebidir. İş cinayetlerinin nedenlerinden de birisi olan taşeron çalışmanın yasaklanması talebidir.
Değerli Yoldaşlar; Ülkemiz doludizgin 7 Haziran Genel Seçimlerine giderken, AKP’nin bildik siyaset tarzının devreye girmesiyle, her geçen gün gerilimin arttığı bir süreci yaşamaktayız. Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın bile israf konusunda eleştirdiği AKP, sıra emekçilerin taleplerine gelince “kaynak yok” derken diğer taraftan şaha kalkan ekonomiden bahsedebilmektedir.
12 yıllık AKP iktidarı süresince kişi başına düşen milli gelirin artması, büyüme oranının yüksek veya düşük olması, enflasyon oranı, cari açık, vb. makro değerlerin olumlu ya da olumsuz olması emekçilerin ve yoksul halkımız için hiçbir şey ifade etmezken, AKP açısından pembe tablolar çizmekten başka bir işe yaramamıştır.
Yoldaşlarım;
7 Haziran seçimleri yaklaşırken, özellikle AKP’nin seçim beyannamesinin çalışma yaşamı ile ilgili bölümünde, hakkaniyetten, insan onurundan, katılımcılıktan, eşitlikten, işçi sağlığı ve iş güvenliğindensıkça bahsedilmekte,“yaptık, yapacağız” ile biten oldukça fazla cümle yer almaktadır.
İşçinin alın teriHHH kurumadan hakkının verilmesini ilke edindikleri vurgusu yapılmaktadır. Büro emekçileri olarak ayrımcılığa karşı eşitlik, haksızlıklara karşı adalet ve insanca bir yaşam talebi için sendikamız öncülüğünde yıllardır yaptığımız eylem ve etkinlikleri gözümüzün önüne getirdiğimizde, AKP’nin seçim beyannamesi aklımıza “aynı ülkede mi yaşıyoruz? eğer aynı ülkede yaşıyorsak bu ülkeyi 12 yıldır başka bir partimi yönetiyor?” sorularını aklımıza getirmektedir.”
2013 yılında yandaş sendika Memur-Sen ile AKP arasında imzalan satış sözleşmesinin sonuçları ortadadır.Bu yıl Ağustos ayında 2016-2017 yıllarını kapsayacak toplusözleşme süreci yaşanacaktır.
Değerli Basın Emekçileri,
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP’nin Bakanlarının, “Türkiye’yi A.Ş gibi yöneteceğiz”, “Kamu emekçilerinin tazminatını ödeyip kapının önüne koyacağız”, taşeron çalışanları kastederek “nankörlük yapmayın,”, asgari ücreti kastederek “800 TL iyi para, bu parayla geçinilir”,
“Türkiye’de emekli maaşları yüksek”, Soma’yı kastederek “Bu işlerin fıtratında var” söylemleri hala hafızalarımızdayken, seçim beyannamelerindeki, içi boş süslü, püslü laflara artık emekçilerin karnı toktur.
Bugün Grevdeyiz;
“Türkiye’yi A.Ş gibi yöneteceğiz” diyenlere, Batman’da kadro isteyen taşeron işçilere “nankörlük yapmayın” diyenlere, Asgari ücret için “800 TL iyi para, bu parayla geçinilir” diyenlere “Türkiye’de emekli maaşları yüksek” diyenlere, 2013 yılı satış sözleşmesi ile kamu emekçilerini yoksulluğa mahkum edenlere,
Kamu emekçilerinin iş güvencelerine göz dikenlere, Kamu emekçilerini AKP’nin memuru olmaya zorlayanlara, İnsanca yaşam ve emeklilikle ilgili taleplerimizi görmeyenlere,DUR demek için grevdeyiz. Bizler, “Taşeron çalışma ölümdür, yasaklansın” talebimizi görmeyenlere karşı nankörlük yapmaya devam edeceğiz!
- Eşitlik, adalet ve insanca yaşam taleplerimizle grevdeyiz!
- Yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için grevdeyiz!
- Gerçek bir toplu sözleşme ve grev hakkı için grevdeyiz!
Taleplerimizde Haklı Mücadelemizde Kararlıyız!
7 Haziran Seçimlerinden Sonra Nasıl Bir Hükümet Kurulursa Kurulsun İnsanca Yaşam Mücadelemizden Geri Durmayacağız!Yıllardır eşitlik ve adalet taleplerimizi yok sayanlara, Kamuda eşit işe eşit ücret getireceğiz deyip,ücret adaletsizliğini derinleştirerek, büro emekçileri ile adeta dalga geçenlere,Yargı kararlarına uymayanlara... DUR demek için Grevdeyiz! şeklinde konuştu,
Kesk üyeleri ve beraberindekiler daha sonra'da Soma'daki maden faciasında hayatını kaybeden Emrullah Armut'un Merzan mahallesindeki mezarlığını ziyaret ettiler. Hakkarihabertv.com