Çalıştayın açılışına Van Valisi Aydın Nezih Doğan, Belediye Eş Başkanı Hatice Çoban, bazı ilçe belediye başkanları, kurum amirleri ve Van, Hakkari, Bitlis, Şırnak, Siirt, Muş ve Ağrı'dan yaklaşık 150 kanaat önderi katıldı.
Hakkari'den katılan Durankaya Belediye Başkanı Fatih Keskin, ülke olarak model aldığımız muasır medeniyet seviyesine ulaşmış ülkelere göre huzur, refah, kalkınma, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri konularında hep yetersiz ve geri kaldıklarını belirtti.
Keskin, 'Ülkemizde yıllardır süre gelen kalkınma ve refah yokluğu, işsizlik, adaletsizlik, bölgeler, toplumlar, inançlar arası adaletsizlikler ve demokrasi eksikliği ülkemizi bu günlere getirmiştir Gelinen noktada sorun; demokratik taleplerin önündeki sorunlardır, bu sorunları sizlerle kısaca şöyle paylaşacağım.
Kendi özgür iradesi ile kökenini, dini inancını, kültürünü, tarihini, yaşama önünde engeller mevcuttur. Milli gelir paylaşımında uçurumlar bulunmaktadır. Keza yaşamı boyunca kendi imkan ve kaynakları ile okuma imkanına sahip olamayan, umutlarını yitiren gençler çok zor şartlarda yaşam mücadelesi vermektedir. Ülke genelinde %15'lere varan, Doğu Anadolu'da %25'leri aşan işsizlik mevcuttur. Özellikle bölgemizde yer altı ve yer üstü kaynakları kullanılmamaktadır.
SORUN,BUGÜN İÇİN ÇÖZÜMLENEN AMA BİRKAÇ YIL ÖNCESİNE KADAR TEDAVİ PARASI İÇİN HASTANEDE REHİN TUTULAN İNSANLARIN DRAMINDADIR
Halen insanca yaşama koşulları oluşmayan kırsaldaki insanların kentlere göçü devam etmektedir. Hepsinden önemlisi: Adil bir adalet anlayışı insanların belleğinde yer alamamıştır. Değerli arkadaşlar; Sorun Cumhuriyet tarihimize bir göz attığımızda güçlü devlet imajını vermek için Bombalanmış, boşaltılmış köyler, yakılan ormanlar, faili meçhul cinayetler, altı bini çocuk tam on altı bin kayıp çocuklarını bekleyen “cumartesi anneleri” , şafak vakti operasyonları, sonu gelmeyen davalar, karartılan hayatlar, şiddet mağduru kadınlar, dinlemeler, fişlemeler, basılmadan yasaklanan kitaplar, toplumsal olaylar esnasında sırf yaralılara yardım ettiği için yargılanmaya maruz kalmaktadır.
Öte yandan,kendi geleceklerinden ve Türkiye’de sanatın geleceğinden haklı bir endişeye kapılmış sanatçılarımızın, sanata özgürlük isteyen çığlıklarını duymamaktır Sizlerle paylaştığım bu sorunlara yenilerini eklemekte mümkündür fakat bu sorunların ve geride sayamadığımız tüm sorunların çözümü olumsuzlukları ortadan kaldırmayı hedefleyen devlet olmaktan geçiyor.
Çözüm sürecinin kalıcılaşması ve gerçek barış ile taçlandırmak için şunları önerebilirim; Toplumsal barışın kalıcılaşması için yasal zemin hazırlıklarına acilen başlanmalı. Bu aynı zamanda barışın toplumsallaşmasını da sağlayacaktır. Çözüm ve müzakere sürecinin daha hızlı ilerlemesini sağlayacak gerekli yasal düzenlemelerin ve çeşitli yasalarda değişikliklerin acilen yapılması çözüme giden yolun temizlenmesi elzemdir.
Türkiye hakikatlerin açığa çıkması için geçmiş ile yüzleşmelidir. Bu açıdan Meclis kararıyla bir an evvel Hakikatleri Araştırma ve Yüzleşme Komisyonları kurulmalı. Ülkemiz Rojava Kürtlerine kardeşlik hukuku çerçevesinde yaklaşmalı ve bunun gereğini yapmalıdır Meclis bünyesinde Toplumsal Barış ve Müzakere Komisyonu ve ona paralel olarak Hakikatleri Araştırma ve Gerçeklerle Yüzleşme Komisyonu kurulmalıdır. Demokrasinin değişen ve dönüşen yapısını karşılayabilmesi için Toplumsal Barış ve Demokrasi Bakanlığı kurulmalı.
Türkiye'nin demokratik ve adem-i merkeziyetçi bir idari yapıya kavuşması için yerel toplumsal dinamiklerin güçlendirildiği ve merkezi otoritenin yetkilerinin bazılarının yerele devredildiği, yeni bir idari reformun hayata geçirilmesi gerekir. Kürt siyasi çalışmalarının tasfiyesi amacıyla gerçekleştirilen KCK operasyonları kapsamında yargılanan politik tutukluların tümü serbest bırakılmalı ve dava kapatılmalıdır. Kültürel kimlik hakkı kapsamında Kürt toplumu başta olmak üzere bu topraklarda yaşayan tüm farklı kimliklerin, kültürlerin, farklı inanç gruplarının kolektif hakları tanınmalı, geliştirilmesi ve özgürce yaşamasının önündeki bütün yasal engeller ortadan kaldırılmalı ve bu haklar anayasal güvenceye alınmalıdır.
Basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller acilen ortadan kaldırılmalı, Türkçe'den başka dillerde yayın yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalı. Anadilde eğitim hakkının anayasal güvence altına alınması çok önemlidir Kamusal alanda anadilde hizmet verilmesin yönelik gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. Başta sağlık, adalet ve eğitim olmak üzere kamunun tüm alanlarında çok dilli hizmet faaliyete geçirilmeli. Kürt Sorunu ekseninde en önemli kırılmalardan birisi de insanların göçe zorlanmaları noktasında olmuştur. Bu nedenle zorla göç ettirmekten kaynaklanan zararlar bir an önce ödenmelidir.
Geliniz Güçlü devlet kuralım. Nasıl mı? Vatandaşının huzur ve güvenini sağlayabilen devleti. Vatandaşları birbirini öldürmeyen devleti. Gelir kaynaklarını silaha yatırmayan devleti. Ülkesinde dengeli kalkınmayı sağlayan sağlık, eğitim, ulaşım ve yatırım hizmetlerini gerçekleştirebilen devleti Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i ve diğerlerini birleştirebilen, dost yapan devleti. Müslüman’ı, Hıristiyan’ı, Alevi’yi, Sunni’yi barıştıran hazmettiren uzlaştırabilmeyi başaran devleti Barışı, huzuru demokrasiyi getirebilen devleti.
Vatandaşının temel hak ve özgürlüklerini demokratik kurallar içerisinde sağlayabilen devleti. inadına demokrasiden vazgeçmeyen devleti. Haksız operasyonlara, öldürmeye, tutuklamaya son veren devleti Toplumsal mutabakat için, köken, inanç ve farklılıkları kabullenen devleti.
Eşit şartlarda birlikte yaşamayı Anayasasına nakşettiren devleti. Küçükten hata, büyükten af ilkesini benimseyen, benimseten ALLAH’IN sevdiği AF etmeyi bilen insanların devletini. Düne bir kalın çizgi çizen yarına yepyeni bir sayfa açan AF ettiren güçlü devleti kuralım değerli arkadaşlar buradan sesleniyorum herkese Yarın çok geç olabilir. Yarın telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayabilir bu ülke ve bu insanlar Türkiye bu ölümleri, bu kargaşayı, bu tutuklamaları artık taşıyamaz. Geliniz yeni acıların, kırılmaların yaşanmaması için bu çözüm süreci konusunda herkesi ama herkesi duyarlı olmaya çare bulmaya çağıralım denildi. Haber: Ferhat Reisoğlu