Açıklamalarda bulunan KESK Şubeler Platformu Dönem Eş Sözcüsü Süleyman Aşkan yeni bir satış sözleşmesi istemiyoruz dedik karşılığı gaz, cop ve gözaltı oldu dedi.
Bugün milyonlarca kamu emekçisini yakından ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerini başladığını belirten Aşkan, bizler de konfederasyonumuz KESK`in çağrısıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`nın önünde taleplerimizi ifade etmek ve yeni bir "satış sözleşmesini" asla kabul etmeyeceğimizi belirtmek istedik. Ancak yürüyüşümüz, polisin sert saldırısıyla engellenmek istendiğini belirtti.
Aşkan,”Polisin emekçilere yönelik orantısız ve sert müdahalesi sonrasında KESK MYK üyesi İlhan Yiğit ve BES üyesi Sinan Ok gözaltına alınmış ve aralarında MYK üyemiz İsmail Sağdıç`ın da bulunduğu çok sayıda üye ve yöneticimiz biber gazına maruz kalarak fenalaşmıştır.
DEMOKTRATİK HAKKIMIZI KULLANMAYA İZİN VERMEDİLER
Bugüne kadar işçilerin grev kararlarını "milli güvenlik" engeliyle durduranlar, işçilerin ve emekçilerin değil patronların hakkını korumayı ilke edinenler, bugün de kamu emekçilerinin toplu sözleşme masasını adeta "özel güvenlik bölgesi" ilan etmişler ve en demokratik hakkımızı kullanmamıza izin vermemişlerdir. Ancak mücadele kararlılığımızla üye ve yöneticilerimiz bu ablukayı kırarak Bakanlık önüne ulaşmışlardır.
KESK’E YÖNELİK TAKINTILARI VAR
Milyonlarca kamu emekçisinin sesi olan konfederasyonumuz KESK`e yönelik takınılan bu tutumum ardında, görüşmelerin Ekim ayında yapılması talebimizin kamu emekçileri nezdinde karşılık bulması yatmaktadır. Çok sayıda kamu emekçisinin izinli olduğu Ağustos ayında, yetkisiz geçici bir hükümetle alelacele yürütülen bu sürecin ikinci bir satış sözleşmesiyle noktalanmaması için yürüttüğümüz mücadele, "oldu bitti mantığı" içerisinde savuşturulmak istenmektedir.
EMEKÇİLER HAFİFE ALINMAMALIDIR
Üstelik 2012 yılında TİS görüşmelerinin Eylül ayında yapılmasına dair her üç konfederasyonun ortak talebi de tutanak altına alınmışken, alelacele yürütülen "pazarlıkla" noktalanmak istenmektedir. Söz konusu pazarlıktan kamu emekçilerinin sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesini beklemek en naif tabirle hayalperestliktir. Gündemin ve ekonomik verilerin hızla değiştiği, bir hafta sonra olacakların dahi kestirilemediği, savaş borazanlarının her gün daha gür çalındığı bir dönemde, emekçilere sunulandan çok daha fazlasını kaybetme ihtimali hiç de hafife alınmamalıdır!
GAZINIZ, TOMA`NIZ BİZE VIZ GELİR VIZ!
KESK olarak altını çizerek bir kez daha ifade etmemiz gerekirse, ne halinden "Memnun Sen"in ne de geçici savaş hükümetinin, emekçilerin sorunlarını ve hak kayıplarını gözetmeyen bir uzlaşmaya imza atmasını meşru ve hukuki görmeyeceğimiz bilinmelidir. Kendisi dışındaki diğer konfederasyonların masaya oturmasını meşru görmeyenler bu gerçeği asla unutmamalıdır. Ve yine unutulmamalıdır ki emekçilerin birliği her türlü satış sözleşmesini yırtıp atacak kudrete sahiptir! İşte o gün "Gazınız, TOMA`nız bize vız gelir vız"!
TALEPLERİMİZİ:
* Savaş politikalarının son bulması, topluma ve emekçilere BARIŞ ve ADALET talep ediyoruz.
* İnsanca Yaşam Demokratik Toplum için yeni anayasanın yapılması,
*Ortadoğu halklarına katliama ve soykırım dayatan mezhepçi ve ırkçı dış politikadan vazgeçilmesi,
* Emeğimizi AKP ve yandaş sendika tarafından gasp edilmesine asla izin vermeyeceğimizi belirtiyoruz.
Bu talepler temeinde;
1) En düşük maaş alan kamu emekçisinin (13. Derecenin 1. kademesindeki hizmetli) maaşı 2.900 TL' ye yükseltilmelidir.
Bununla birlikte kamu emekçilerine aylık 290 TL aile/eş yardımı, çocuk başına aylık 232 TL çocuk yardımı, aylık 276 TL yemek yardımı, aylık 395 TL kira yardımı, ulaşım için aylık abonman bilet, asgari ücret tutarında yılda iki ikramiye ödenmelidir.
2) 4688 sayılı yasa ILO NORMLARINA ve AİHM kararlarına göre düzenlenerek, özgür toplu sözleşme ve grev hakkı tanınmalıdır.
3) Özelleştirilmeler durdurulmalıdır. Sözleşmeli, taşeron esnek kuralsız çalışma yasaklanmalı, 4/b, 4/c kadroya alınmalı, herkese güvenceli iş ve gelecek sağlanmalıdır.
4) Ayrımsız tüm çalışanları kapsayan yeni bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasası yapılmalı, Meslek hastalıkları tanımlanmalıdır.
5) Kamu ve özel sektör dâhil tüm çalışanların ücretlerinin asgari ücret tutarındaki kısmı vergiden muaf tutulmalı, üzerindeki miktar için vergi kesintisinin en alt sınırına sabitlenmelidir.
6) Tüm ek ödemeler emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılmalıdır. Çalışanlara verilen promosyon tüm emeklilere de verilmelidir.
7) Anayasa Mahkemesinde kazandığımız otuz yılı aşan hizmetler için ikramiye ödenmesi kararının ilgili tarihten önce emekli olanları da kapsayacak şekilde yasal düzenleme yapılmalıdır.
8) TİS sonuçlarından etkilenen emeklilerin de toplu sözleşme masasında temsiliyeti sağlanmalıdır.
9) Kamu emekçilerine siyaset yapma yasağı kaldırılmalıdır.
10) Ek ödemeleri düzenleyen 666 Sayılı KHK ile yaratılan ücret adaletsizliği ve mağduriyetler giderilerek, aynı unvanda farklı kamu kurumlarında çalışan tüm kamu emekçilerine eşit ücret ödenmelidir.
11) Başta öğretmenler olmak üzere lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergeleri 3600'e, önlisans mezunu olanların 3000'e çıkarılmalı, ek gösterge adaletsizliğine son verilmelidir.
12) Kadrolaşma, sürgün, rotasyon, soruşturma, mobbing, mülakat gibi ayrımcılık yaratan bütün uygulamalara son verilmelidir.
13) İstihdam, terfi ve unvan değişikliklerinde cinsiyet eşitliği sağlanmalıdır.
14) Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan ayrımcılık, mobbing, baskı ve şiddete son verilmeli, uygulayanlar hakkında etkili cezai yaptırımlar getirilmelidir.
15) Engelli kamu emekçilerinin çalışma koşulları iyileştirilerek, engel durumlarına uygun işlerde çalıştırılmaları sağlanır.
16) En az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ücretsiz nitelikli anadilinde hizmet verecek kreş ve bakımevleri açılmalıdır.
17) İdarenin kamu emekçileri üzerinde çeşitli yöntemlerle uyguladığı baskılar son bulmalı, ayrımcı politikalardan vazgeçilerek özgür örgütlenme ortamı sağlanmalıdır.
18) Kamu hizmetleri herkese parasız, eşit, nitelikli, ulaşılabilir ve anadilinde olmalıdır. Kamu hizmetleri işletmecilik esaslarına göre değil, toplumsal fayda gözeterek sağlanmalıdır.
19) AKP-MEMUR SEN Toplu Satış Sözleşmesi sonucu olarak kamu emekçilerinin 2014 yılı için alamadıkları enflasyon farkından kaynaklı kaybı karşılanmalıdır.
Bu bağlamda Sendikalı olsun olmasın, tüm kamu emekçilerini mücadeleyi büyütmeye, geleceğimize sahip çıkmaya ve kamu emekçilerinin gerçek temsilcisi KESK etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz” dedi.
Hakkarihabertv.com