Hakkari Kesk Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim-Sen Başkanı olan Hilmi Tansu, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) tasarısına tepki gösterdi.
Kayacan Caddesi şube binası önünde bir açıklama yapan Hilmi Tansu, Ak Parti hükümeti, 28 Mart 2011 tarihinde “Kamu Hizmetlerinin Düzenli, Etkin ve Verimli Bir Şekilde Yürütülmesini Sağlamak Üzere Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Teşkilat, Görev ve Yetkileri ile Kamu Görevlilerine İlişkin Konularda Yetki Kanunu Tasarısı” adı altında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisini düzenleyen tasarıyı TBMM’ye sevk etmiş, Tasarı dün gece itibariyle meclis onayından geçirdiğini söyledi.
Ak Parti hükümetinin genel seçimler öncesinde sermaye kesimine verdiği sözü gerçekleştirme gayretiyle kamu yönetimi temel kanununda bekletilen hedefleri de dahil olmak üzere- tüm yapısal değişiklikleri, yangından mal kaçırırcasına tamamlamak istediğini ifade eden Tansu,
Meclise sunulan tasarı, kamu yönetiminin temel esaslarını ve kamu personelinin çalışma koşullarını tamamen alt üst edecek düzenlemeler içerdiğini belirtti.
Tansu,” Ak Parti hükümeti (KHK) yetkisi ile 12 Haziran genel seçimlerinden daha güçlü çıkmak için gerekli ortamı sağlamak ve özellikle kendi siyasal-ideolojik çizgisinde olan kişileri kamu yönetiminde kilit mevkilere getirmek, muhalif kesimleri ise baskı altına almak, etkisizleştirmek istemektedir. Tasarının 3. maddesinin b fıkrası bu açıdan dikkat çekmektedir. Buna göre; Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği artırmak üzere, bunların atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usûl ve esaslarına, ilişkin konularda düzenlemelerde bulunmak üzere Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermektedir. KESK olarak, bugüne kadar emekçilerin haklarını hedefine koyan, mevcut kazanımlarımızı bile elimizden almak isteyen her tür düzenlemeye karşı durmayı nasıl görev bildiysek, hükümetin bu gün çıkarmış olduğu (KHK) yapma yetkisi ile niyetini açıkça gösteren bu girişimin yanı sıra, emekçilerin haklarına yönelik tüm saldırılara karşı örgütlü gücümüzü İktidar güdümlü sendikalara ve aldatmalara rağmen harekete geçireceğiz. Biz Emekçiler olarak soruyoruz; Meclis çalışmalarını sürdürürken olağan üstü hal ve sıkıyönetim dönemlerinin anti-demokratik uygulamaları olan Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) İleri Demokrasi söylemlerin neresinde yer alıyor.
Her geçen gün yenilenen bu saldırılar karşısında örgütlülüğümüzü büyütmek ve geliştirmek için, KESK olarak, güvencesiz çalışmanın ortadan kaldırılması, sözleşmelilerin kadroya alınması, taşeron işçilerinin “ana işveren olan kurum” kadrolarına alınması, insan onuruna yakışır ücret ve sağlıklı çalışma şartları için, “Güvenceli İş, Güvenceli Gelecek” talebi ile tüm emekçileri sendikalarımızda örgütlenerek, birlikte mücadeleye çağırıyoruz” şeklinde konuştu. Açıklamaya Kesk Şubeler Platformu üyeleri katıldı.
