Dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitingine taşlı saldırı düzenlenmesine de değinen Kılıçdaroğlu, “Elinde Türk bayrağı olan 7- 8 yaşındaki bir çocuğa kim taş atabilir? Kimlerin teşvik ettiğini, kimlerin yaptığını biliyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, PKK’nin Millet İttifakı’nı desteklediği iddiasıyla ilgili de, “Kandil'den Millet İttifakı'nı desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Bizi mi destekliyorlar, onları mı destekliyorlar? Akıl var, mantık var. Terör örgütü kalkıp da ben seni destekliyorum diyorsa aslında bu karşı tarafı destekliyorum demektir” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, NTV’de “Özel Röportaj” programında gazetecilerin sorularını cevapladı.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:
"Yarış ilk turda biter. Seçim meydanları güzel. Meydanlar demokrasi istiyor, ekonominin düzelmesini istiyor. Çıkış istiyor, umut istiyor, bahar istiyor. Sorunsuz hiçbir alanımız yok, saray hariç. Onun dışında her kesim sorunlardan çıkmak, kurtulmak istiyor.
“Erzurum'un eski adı Doğu'nun Paris'i”
"Elinde Türk bayrağı olan 7- 8 yaşındaki bir çocuğa kim taş atabilir? Kimlerin teşvik ettiğini, kimlerin yaptığını biliyoruz. Erzurum'un eski adı Doğu'nun Paris'i. Artık kutuplaşmadan bıkmadı mı? Nedir bu alıp veremediğiniz. Gideceğiz diye canı yanıyor. Bunu yapanlar insan değildir. Taş atanları değil, onlara taş attıranları istiyorum. Kim talimat verdi, asıl onlar lazım. Taş atanlar belli zaten görüntüleri var. Polis neden müdahale etmedi? Polise ‘dokunma’ talimatını kim verdi? Elinde taş olan kişiler bunu güvenlik güçlerinin gözetiminde yapıyorlar. Bütün bu olayların temel sorumlusu sarayda oturan kişidir. Toplumu bu kadar germenin mantığı var mı? Bu seçim sürecinde bir kez dahi adını ağzıma almadım.
“Bunu yapanlar insan değildir”
Hayatımda hiç duymadığım yalanları bu dönemde duydum. Bu kadar karalamaların olduğu bir seçim hatırlamıyorum. Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır. Son başvurulan ve sorunların çözüldüğü makamdır. Bırakmışsınız orayı, devlet sahipsiz kaldı, asıl beka sorunu budur. Bunu yapanlar insan değildir. Bindirilmiş kıtalar gibi. Zaten sayıları da fazla değildi.
“Seçime gidiyoruz, savaşa gitmiyoruz”
Tahrik edenler kim, orayı yönetenler. Kim gözaltına alındı? Herhalde gidecekler, CHP il başkanını gözaltına alacaklar. Bütün bunlara rağmen tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, lütfen ama lütfen sakin olun. Seçime gidiyoruz, savaşa gitmiyoruz.
“İnce'ye teklif yapıldı"
İnce'ye teklif yapıldı. Ayrıntılara girmek istemem ama medyada da yer aldı. İnce ile görüşmemizden sonra Engin Altay'ı Muharrem beye gönderdim… Geçmişe yönelik yapacağımız sorgulama kul hakkı yiyenler, yolsuzluk yapanlar ile ilgilidir. Bununla ilgili tavrım son derece net. Kim olursa olsun babam bile olsa yolsuzluk yapmış ve ben göz yummuşsam ben devleti yönetemem.
“Kandil'in desteği kimin işine yarar?”
Kandil'den Millet İttifakı'nı desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Bizi mi destekliyorlar, onları mı destekliyorlar? Akıl var, mantık var. Terör örgütü kalkıp da ben seni destekliyorum diyorsa aslında bu karşı tarafı destekliyorum demektir.
'Terör örgütünün adını niye seslendirmiyorsun' diyorlar. Açın MSB'nin, TSK'nın sitesini "bölücü terör örgütü" ifadesini kullanırlar.
Bunlar kendi çocuklarını paralı askere gönderdiler, ben göndermedim. Şimdi onlar mı vatansever ben mi? Suriye'de 34 askerimiz şehit edildi, Putin'in kapısında nefes aldı. Yahu şehit edilen bizim askerlerimizi, senin orada ne işin var? Gitti, koridiroda bekletti, kronometreyi çalıştırdı. Hani dünya lideriydin.
“Düne kadar hakaret ettikleri adamların kapısına gittiler”
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana "Arap dünyasına karışmayın" denmiştir. Ortadoğu bir bataklık. Söyledik, uyardık, yapma dedik. Büyük Ortadoğu'nun eş başkanıyım dedi. Buyur başkan, ne yapıyorsun sen. Düne kadar hakaret ettikleri adamların kapısına gittiler para dilenmeye. Türkiye'yi dilenci durumuna düşürmeye kimin hakkı var?
En sonunda baktılar olmuyor, uyuşturucu baronlarının paralarını Türkiye'ye getirdiler. Sekiz kez kanun çıkardılar, 'Paranı getir kovuşturma yapılmayacak' diye.
Terör bir insanlık suçudur, nereden ve kimden gelirse gelsin. Terörle mücadele bir devletin en meşru görevidir. Devlet devlet gibi çalışsaydı, pek çok şey çok daha erken çözülürdü. Dışişleri Bakanlığını devre dışı bıraktılar. Yahu rüşvet alan adamın büyükelçilikte ne işi var. İsmini söylüyorum, dava bile açamıyorlar. Siz bunu Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etsin diye büyükelçi yapıyorsunuz.
HDP'ye söz verildi mi?
Bizim bir partiye söz verme şansımız yok zaten. Bütün görüşlerimiz mutabakat metninde var zaten. Boşu boşuna gereksiz bir tartgışma gidiyor, yok masanın altı, yok masanın üstü. Bizim görüşümüz de net, HDP'nin dahil olduğu üçüncü ittifakın görüşü de net.
“Herkesin oyunu istiyoruz”
Bize destek veriyorlar, biz bu destekten memnunuz. Şu bize destek vermesin, o bize destek versin, öyle bir şey yok. Herkesin oyunu istiyoruz. TBMM yerel yönetimler kanunu kabul etmiş. Mecliste kabul edilen yasaya karşı çık diyorlar. DSP ve MHP'nin olduğu bir dönemde çıkan bir kanun. AB'ye tam üyelik sürecinde bu kanun kabul edildiğine göre Türkiye'nin yararına olduğu düşünülerek TBMM'de kabul edildi.
Devletin yetkilileri var. Dışişleri, Adalet, İçişleri bakanlıkları var. Alırlar bakarlar kanuna, bu ülkenin yararına mı diye.
“Tamamı siyasallaşmış”
Türkiye niye krizlere giriyor? Liyakatlı kadroları olmadığı için. Şu sorulmalı bana. Merkez Bankası'nın başına güven veren bir isim atayacak mısınız? Artık Türkiye'nin krizlere girmeyeceği bir yapıyı oluşturacağız.
Hayatı boyunca tek bir ekonomi makalesi yazmamış kişi Merkez Bankası'na faizi indir talimatı veriyor. Kimsin sen ya! Devletteki bütün liyakatlı kadroları çıkardılar ve devlet krizden çıkamıyor. Kamu bankalarının başına gelenlere bakın Allah aşkına! Devletin bankaları bir siyasi iktidarın sopası olarak kullanılabilir mi? İletişim Başkanlığı kendi görevini yapmıyor. Başkanlıkta çalışanların tamamı devlet memuru ama tamamı siyasallaşmış, AK Parti'ye çalışıyorlar."