Pek çok insan için kilo vermenin diyete başlamakla eş anlamlı olduğu düşünülse de çoğu diyet girişimi amacına ulaşılamadan yarım kalır. Bunun en önemli nedeni ise kilo alma sürecinin psikolojik yönlerinin görmezden gelinip stres yönetiminin es geçilmesi.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Uzman Psikoloğu Tuğçe Denizgil Evre, kilo vermek için diyete girmenin tek başına yeterli olmadığını belirterek, kilo alımını durdurmak için en önemli faktörlerden birinin stres kontrolü olduğunu söyledi.
“Stres, kilo alma sebeplerinin başında geliyor”
Düzensiz beslenmenin yanı sıra en önemli kilo alma sebebinin stres olduğunu söyleyen Uzm. Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, kişilerin yaşantısının bir parçası olan stresin her an karşılaşılan bir durum olduğunu belirterek, sağlıklı bir yaşam için doğru yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Stresi oluşturan ve geliştiren tüm faktörlerin dışarıdan kaynaklanan ayrılık, iş yoğunluğu, kendine zaman ayıramama gibi faktörler olduğunu söyleyen Denizgil Evre, içsel stres faktörlerinin ise kendimize koyduğumuz katı kurallar, kendimizi algılayışımız, ya hep ya hiç şeklindeki düşünce şekilleri olduğunu ifade etti.
Uzm. Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, “İnsanlar, belli bir kilo beklentisinde olmanın oluşturduğu stres ve bu gerçekleşmediğinde oluşan hayal kırıklığı ile birlikte diyeti bırakmaktır.
Beklentiyi oluştururken koşullar, günlük yaşam rutinlerimiz ve bireysel özelliklerimizi de dikkate almak oldukça önemli ve gereklidir. Bunun akabinde gerçekçi beklentiler oluşturmak ve limitler olmadığında ‘ya hep ya hiç’ düşüncesi ile diyeti kesmemek oldukça önemlidir” ifadesini kullandı.
"Yemekten değil yaşamaktan zevk almayı keşfedin"
Kişilerin stresle karşılaştığı zaman vücudun stres hormonlarını salgılamaya başladığını söyleyen Uzm. Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, aynı zamanda kan basıncının yükselmesi gibi tepkilerin de geliştiğini belirtti.
Kişinin hayatındaki problemin çözüldüğü zaman ise stres belirtilerinin de kendiliğinden ortadan kalktığını söyleyen Denizgil Evre, stresle baş edilemediği zaman ise vücut uyumunun zorlandığını ve kronik stres belirtilerinin ortaya çıktığını ifade etti.
Çarpıntı, baş ağrısı ve bitkinlik dışında en önemli stres belirtilerinden bazılarının da gastrointestinal dediğimiz mide bağırsak bozukluğu ve sindirim zorluğu olduğunu söyleyen Evre, duygusal belirtilerin ise mutsuzluk, huzursuzluk ve kaygı olduğunu söyledi.
Sosyal hayatın azalması ve kişinin evde daha uzun vakit geçirmesiyle birlikte yemek yemeye yöneldiğini söyleyen Evre, bu durumun kilo almaya neden olduğunu ifade etti. Evre sözlerine şöyle devam etti:
“Sosyal hayatın azalması ev içinde geçen zamanın artmasına ve kişinin evde vakit geçirmesiyle birlikte yemek yemeye yönelmesine neden olabiliyor. Bu davranış özellikle gerginliği azaltmaya yönelir. Bir süre sonra kilolar artmaya başlayınca bu sefer yemek bir stres kaynağı olur ki durum işin içinden çıkılmaz bir hal alır. Stresle baş etmek ve yemekten zevk almak yerine, yaşamımızdan zevk almayı bilmek, kilo problemlerinin aşılmasında önemli faktörlerdendir.”
"Diyet uygulayamayan kişilere psikologlar tarafından testler uygulanmaktadır"
Diyetine uyum konusunda zorluk yaşayan kişilerin diyetisyen tarafından psikoloğa yönlendirildiğini ve psikolog tarafından hastaya öncelikle psikolojik testlerin (kişilik özellikleri ve yeme davranışı ölçekleri) uygulandığını söyleyen Uzm. Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, stresle baş etme konusunda kişinin kendini olumsuz algılayışı üzerine çalışıldığını belirtti.
Bu testlerin sonucunda psikoterapi planının hazırlandığını söyleyen Denizgil Evre, diyet uygulamakta zorluk yaşayan kişilerin dahiliye uzmanı, diyetisyen gereklilik durumunda ise psikiyatrist iş birliği ile ideal sonuca ulaşabileceklerini ifade etti. İHA