Feyzullah Taş'ın haberi
Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan BDP Hakkari İl Başkanı Orhan Koparan, Kılıçdaroğlu'nun açıklamasını genel boyutuyla olumlu gördüğünü belirtti. Bu söylemin sadece miting alanlarında kalmaması gerektiğini söyleyen Koparan, "Bu konu ülke gündemine taşınmalı.
Ülkede gerçekten demokrasinin işleyebilmesi, gerçekten Kürt sorununun çözümüne yönelik adımların atılması için sadece CHP veya BDP değil, farklı kesimler de bu yönlü bir çaba içersinde olmalı. Demokratik özerklik çerçevesinde Türkiye'deki mevcut azınlık denilen kitlelerin de kendilerini özgür bir şekilde ifade edebilmeleri için alt zeminin hazırlanması ve bunun anayasal bir güvence altına alınması gerektiği inancındayım. Tabii Sayın Kılıçdaroğlu'nun önceki günkü söylemleri bölge halkı tarafından ve kentimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Ancak geçmiş süreçlerde de yaşandığı gibi gerek Erdoğan'ın gerek Kılaçdaroğlu'nun bölgede yapmış olduğu bazı açıklamalardan sonra Ankara'ya gidip tekrar 90 derece dönüş yapması gerçekten bizleri üzmüştür. Kılaçdaroğlu'nun önceki günkü konuşmasının arkasında durması gerektiğini, bu söylemiş olduğu sözlerin arkasında olması gerektiğini düşünüyoruz.
Eğer Ankara'ya gidince tekrardan bir inkar politikasıyla devam edecekse bu halkın gerçekten ona da güveni kalmayacaktır. Yani nasıl ki bugün kentimizde bir ülkenin başbakanı ziyaret ederken yürütmüş olduğu politikalarından dolayı bir şehir ölü bir kent haline geçiyorsa bu AK Parti'nin ve Erdoğan'ın politikalarından kaynaklıdır. CHP'nin ve Kılaçdaroğlu'nun böyle bir konuma düşmemesi için politikalarında özelikle bölgede yaşayan insanların, Kürtlerin taleplerini göz önünde bulundurması gerekir ve bu çerçevede çalışmalarını yürütmesi gerekiyor.
Bunun için de bizler burada Kürt halkı olarak, bölgede yaşayan insanlar olarak demokratik özerklik çerçevesinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve sürdürmeye de devam edeceğiz" diye konuştu. Vatandaşlardan İsmet Gültekin ise, "Politikacılar her yerde farklı konuşuyor. İslamcıların olduğu yerde İslamcı olarak konuşuyorlar, Kürtlerin olduğu yerde Kürtlere yakın konuşuyorlar, Türklerin olduğu yerde Türklere yakın konuşuyorlar. Yani artık güvenilirlikleri kalmamıştır. Ancak onların sözlerinin arkasında durmasını istiyor ve bekliyoruz.
'Artık yeter' diyoruz. Kürtler olarak haklarımızı ve barışın sağlanmasını istiyoruz. Biz Kürtlerin birinci talebi de özerkliktir. Özerkliğin sağlanmasını istiyoruz. Onlar da bu söylediklerinin arkasında dururlarsa kardeşliği sağlarlar" dedi.
