Mutasyona uğrayan koronavirüs hakkında bilim insanlarının yaptığı değerlendirmeler virüsün yüzde 70 daha bulaşıcı olabileceğini ortaya koydu. Yeni türün çok daha hızlı yayıldığı uyarısı yapılsa da hastalığın daha ağır geçirilmesine neden olduğu ya da daha yüksek ölüm oranına sahip olduğunu gösteren herhangi bir bulgu saptanamadı. Virüsün, geliştirilen aşıların etkinliğini nasıl etkileyeceği ise yeni bir tartışma başlattı.
İngiltere'de ortaya çıkan koronasvirüs mutasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Yakın Doğu Üniversitesi
DESAM Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Virüsler zamanla mutasyona uğrar. Bu doğal ve beklenen bir durumdur. Koronavirüs, yapısı itibariyle binlerce kez mutasyona uğrayabilir. Bunlar arasında birkaç mutasyon önemlidir.
Bazı mutasyonlar, virüsün hücreye bağlanmasını etkileyerek bulaştırıcılığını artırabilir. Bu mutasyonların RNA aşılarının etkinliğinde olumsuz etki oluşturma olasılığını değerlendirebilmek için daha fazla veriye ihtiyaç var” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Şanlıdağ ayrıca, “Yüzde 70 daha bulaşıcı hale gelen yeni türün, aşıları etkisiz kılacağına dair kesin veriler elde edilinceye kadar net bir şey söyleyebilmemiz mümkün değil” dedi.
Mutasyona uğrayan yeni koronavirüs varyantının VUI - 202012/01 olarak isimlendirdiğini söyleyen Prof. Dr. Şanlıdağ, ayrıca önemli mutasyonların N501Y, Y145, P681H ve 69-70 şeklinde kodlandığını belirtti. Yeni virüs, İngiltere dışında Hollanda, Danimarka, Belçika, İtalya ve Afrika'da da görüldü.
Yeni mutasyonun dünya çapında panik dalgasına neden olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, varyant ya da eski virüs fark etmeksizin virüsün yayılmasını önlemek için maske ve mesafe kuralına dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Prof. Dr. Şanlıdağ, “Sosyal izolasyona uymaya, maskemizi kullanmaya ve mesafeye dikkat etmeye devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.