Saldırının duyulmasının ardından Sperti aşiret lideri İbrahim Tayşun yüzlerce aşiret mensubu ile bölgeye gitti.
Saldırı ile ilgili üzüntüsünü dile getiren İbrahim Tayşun, 1989 yılından beri hayvancılık yapmadıkları için topraklarını her yıl değişik göçerlere verdiklerini, zorlu şartlarda geçimini sağlayan bu insanlara ait hayvanlara düzenlenen saldırının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Tayşun, “500 yıldan fazladır bu aşiretlerinin tapulu toprağı olan burada, bu ilkel ve hunharca saldırının toprağımızda olması bizi üzmüştür. Olay yargıya intikal ettiği için yorum yapmaktan kaçınmak gerekir. Ancak bu saldırıyı yapan ilkel zihniyet sadece bir göçebe ve koyun sürüsüne saldırmamıştı.
Doğaya, hayvana ve insanlığa saldırmıştır. En önemlisi bölgenin huzuruna saldırılmıştır. Tüm bölge insanının bu insanlık dışı saldırıya karşı duracağına ve duyarlı olacağına inancım tamdır. Hayvana, doğaya ve insanlığa karşı bu hunharca saldırının faillerinin en kısa zamanda yargı önüne çıkartılmasını şiddetle umut ediyoruz” diye konuştu.
Olayla ilgili yorum yapan, aşiretin kanaat önderlerinden tarihçi ve siyaset bilimci Şahin Sulhan da bu hayvan katliamının sıradan bir saldırı olmadığını, bölgenin kültürüne, değerlerine son derece aykırı olan böylesi bir saldırının daha önce görülmediğini söyledi. Şahin Sulhan şu ifadeleri kullandı:
"Savunmasız hayvanlara saldırıp katletmek hangi vicdana sığar"
“Bu olayı yapanların ya psikolojilerinin bozuk ve acil tedavi edilmesi gerektiği ya da bu yörenin halkının kültür ve değerinden nasibini almayan vicdansızlar olduğunu görmekteyiz. Zira bu toprakların dininde, kültüründe, örf ve adetinde hayvanlara saldırmak ve hayvanları öldürmek yoktur. Aslında dünyanın hiçbir yerinde bu kabul edilebilir bir vahşet değildir. Savunmasız hayvanlara saldırıp katletmek hangi vicdana sığar, bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Bizler bu coğrafyada yaşayanlar, bırakın hayvanlara saldırmayı, ağaç kesmeyi, karnını doyurmak için dahi olsa avcılığı 120 yıl önce yasaklayan Şeyh Abdüsselam’ın kültüründen gelen bir toplumuz.
Böyle bir toplumda bu denli vahim bir olayın yaşanması kabul edilemez, zira bu toplumun alnına sürülmüş kara bir lekedir ve bu olayın aydınlatılması bu katillerin bir an önce kanun önüne çıkartılması bu coğrafyada yaşayan her bireyin birinci görevidir.”
Saldırıyı kim düzenledi?
Rûdaw’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre katledilen hayvanların sahiplerinin herhangi bir aile ya da aşiret ile husumeti bulunmuyor. Ancak göçerleri bölgeden uzaklaştırmak ve kullandıkları topraklara el koymak isteyen kimliği belirsiz kişilerin bu saldırıyı gerçekleştirdiği değerlendiriliyor.