HDP'li Ertuğrul Kürkçü, seçim sonuçlarının sadece 'hile' ile açıklanamayacağını söyledi. Oylarının düştüğünü kabul eden Kürkçü, bunu AKP'nin savaş politikasına ve bu politikaya karşılık olamamalarına bağladı. Kürkçü, "Partinin arkasında bütün barajlardan koruyacak muaazzam bir yığınak var. Biz bu yığınak ile dünyayı fethedebiliriz" diye konuştu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, seçim sonuçlarını ANF'ye değerlendirdi.
'SONUÇLARI SADECE SEÇİM GÜNÜ OLANLARA BAĞLAYAMAYIZ'
Kürkçü, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) hile yaptığına dönük bilgilere ve partisinin oy oranının düşmesine ilişkin, şunları kaydetti:
"Evet, hile mutlaka olmuştur. Hile için AKP çokça örgütlendi. Hileye karşı örgütlenenleri de neredeyse
FETÖ'ye bağlamak için çaba gösterdi. Ama kaybettiğimiz 1 milyon oyu yalnızca hileye bağlayamayız. Bunu yapamayız. Seçim gününe yaklaşırken gerçek oyumuzun aslında bir nebze gerilemekte olduğunun farkındaydık. O nedenle tarihsel, politik eğilimlerin gerçekleşmesini hile hurda ile açıklamak siyasetçiye yakışmaz.
Yine de ortada haksızlık, adaletsizlik vardır ve bunu ortaya çıkarmak önemlidir. Ama önümüzdeki tabloyu, AKP'nin hilelerle öne çıktığı bir seçim olarak anlatmaya çalışır, sadece seçim günü olanlara bağlarsak hakikate yaklaşmış olmayız."
Sorunun çalınan 1 milyon oyla değil, yanlarına tekrar toplamayı başaramadıkları 1 milyon kişiyle ilgili olduğunu vurgulayan Kürkçü, "Bunun da en önemli sebebi; devlet şiddetinin yarattığı travmayı onaramayışımızdır. Buna karşılık vermekteki maddi, manevi güçlüklerimizdir. Tutuklamalar, öldürme, katliamlar, sıkıyönetimler, linçler, yağmaların yarattığı tedirginlikler düşünüldüğünde gerçekte ne ile karşı karşıya kaldığımız açıklanabilir" diye kaydetti.
'AKP ŞİDDET KAMPANYASI İLE KAZANDI'
7 Haziran Genel Seçimleri'nden bugüne kadar, AKP'nin 1 Kasım'daki seçim sonuçlarını hukuksuzca etkilemek için çalıştığına dikkat çeken Kürkçü, "AKP, seçim sonuçlarını etkilemek için devlet gücü, kamu otoritesi, silah, para, medya, din, yerel yönetim, sermaye gücünü seferber etti; hepsini bir orkestra gibi kullanarak çalıştı. Oylarını maksimize etmek ve bizi boğmak, itibarsızlaştırmak; yanımızda görünmeyi suç haline sokmak, halkın bir araya gelmesini katliam zemini haline getirmek için o kadar çok faaliyet gösterdi ki, hile, ancak bunların yetmediği yerde işe yarayabilirdi" diye konuştu.
Kürkçü, AKP'nin ırkçı ve dinci politikalara başvurarak MHP'yi 'çökerttiğini' belirtti. Irkçı siyaset için MHP'ye alan bırakmayacak şekilde çalışarak AKP'nin BBP, Saadet Partisi, Hüda-Par gibi çevrelerden de destek aldığını kaydeden Kürkçü, "BBP, Saadet ve Hüda-Par'dan 3-4 puana yakın, MHP'den 4 puan, HDP'den eksilen 1 puana bakınca sonucu açıklamak daha mümkün hale gelir. Bu, hakiki bir mesainin eseridir ve şimdi karşımızda Türk sağının, milliyetçi mukaddesatçılığın AKP etrafında ördüğü bir blok vadır. AKP bu blokun cephe partisi konumuna gelmiştir" dedi.
Kürkçü, AKP'nin şiddet kampanyasının sonuçlardaki belirleyici rolüne işaret ederek, şöyle devam etti: "Sanki son dört ay boyunca bu şiddet kampanyası yaşanmamış gibi olan biteni hileye bağlamak, bizi gerçeklerden, asıl büyük problemden uzaklaştırır.
Bu seçim, silah zoruyla kazanılmıştır. Bizi en çok ilgilendirmesi gereken budur. Hileler ise hukuka başvurularak ortaya çıkartılabilir. Seçim gözlemcilerinin bütün iddiaları, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bugüne kadar verdiği kararları gözetirsek, karşılık bulacaktır. Buna inanıyorum. Çalınan oyları geri almak mümkündür."
'YÜZDE 11 İLE DÜNYAYI FETHEDEBİLİRİZ!'
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, şu değerlendirmeleri de yaptı:
"HDP her şeye rağmen namusuyla, şerefiyle, cesareti ve açık sözlülüğü ile ayakta durmayı başardı. Çok büyük başarıdır. Selahattin Demirtaş'ın sözlerine tamamen katılıyorum. Aslında geçen seçimde yüzde 11'i önemli bir sonuç olarak görüyorduk. Elbette 13'e dayanınca bu temponun devamını istedik ama AKP bunun önünü fiilen, fiziksel olarak kan ve ölümlerle kesti.
Gerçekçi bakınca, yüzde 11 bu koşullarda çok önemli bir yığınaktır. Şimdi partinin arkasında halklarımızı bütün barajlardan koruyacak muazzam bir yığınak var. Bu yığınakla dünyayı fethedebiliriz! Bu çok önemli potansiyeldir.
CHP'nin olası koalisyon hesapları içerisinde, kendisini müstakbel bir koalisyon ortağı olarak takdim ederek yaptığı yığınağın zayıflığı da ortaya çıktı. Ama şimdi CHP'nin tabanındaki emekçilerin talepleriyle HDP programının örtüşen yanları üzerinden daha geniş ortaklık hedeflerini önümüze koyabiliriz.
Hiç kedere yer yok; önümüz açık. AKP'nin 'yüzde 49 aldım, yüzde 50 aldım, memleketin yarısı benim; kimse meşruiyetimi tartışamaz' demesine kulak asmayız. Hükümet kendine bir meşruiyet zemini edinmiş olabilir ama bu Davutoğlu ve Erdoğan'ın aylardır iktidarı bir darbe ile elde tuttukları gerçeğini değiştirmez. Bu darbe rejiminin karşısında durmaya devam edeceğiz."anf