BERÇELAN YAYLASI BİR ÜTOPYA GİBİDİR
Seyithan göleti üzerinde bir konuşma yapan Başkan Bedirhanoğlu, Berçelan Yaylasına geliş amaçlarının hem Hakkari ye gelen ana su kaynaklarını yerinde kontrol ve tespit etmek ve ilerisi için yapacakları bir proje hakkında bilgi sahibi olmak olduğunu belirtti. Burada Hakkari yaylalarını görmek ve burada piknik yapmak herkes için bir Ütopya gibi olduğunu ifade eden Bedirhanoğlu, bu Ütopya yı da gerçekleştirmenin bu güne nasip olduğunu belirtti.
DEVLET BU YAYLALARDA CİNAYETLER İŞLEMİŞTİR
Başkan Bedirhanoğlu insan Hakkari yaylalarını gezdiği zaman devletin ne kadar büyük cinayetler işlediğini, ne kadar büyük sıkıntılar yarattığını ne kadar haksızlıklar yarattığını insan kendi gözleri ile görüyor dedi. Bedirhanoğlu," İnanıyorum ki sadece Hakkari yaylaları eğer hayvancılık için serbest bırakılsaydı. Devlet buna cüzü bir teşvik verseydi. Türkiye nin yarısının et ihtiyacını Hakkari yaylalarında temin edilebilirdi. Yakın komşu ülkelere muazzam canlı hayvan ihracatı yapılabilirdi. Eskiden teşvikler olmamasına rağmen insanlarımız kendi imkanlarıyla yapmasına rağmen bölgedeki tüm insanların hemen tüm gelir kaynağı hayvancılık üzerinde idi ve bölge bir refah biçimindeydi. Herkesin cebinde parası vardı. Herkes üretici idi. Hayvanlarının ürünlerini çeşitli bölgelere götürüp satar bir durumdaydılar.
Fakat devletin Kürt halkına karşı uyguladığı inkar ve imha politikaları neticesinde tüm köyler boşaltıldı tüm yaylalar yasaklandı. Hayvancılık sıfıra indi. Sanırım şimdi Hakkari de bir kilo et diğer hayvancılığın hiç gelişmediği yapılmadığı bölgelerde daha pahalı bir durumda dır. Bunun da tek sorumlusu devlettir. Eğer devlet Kürt politikasında imha ve inkar temeli üzerinde oturtulmasaydı"
EĞER KÜRT KİMLİĞİ VE KÜLTÜRÜ KABUL EDİLSEYDİ
Başkan Bedirhanoğlu,"Eğer Kürt kimliğini ve kültürünü kabul et etseydi ve yaşatılmasına müsaade etseydi. Hiç kimse bu dağlara çıkmak zorunda kalkmazdı ve insanlarımızda kendi köylerinde göç etmek zorunda kalmazdı. Üretici halinde iken tüketici duruma düşmek gibi korkunç bir sosyal yapı içine girmezdi. Tabi ki bu sadece köylerinden göç edin üretici durumdan tüketici durumuna düşen insanlarımızı mağdur eden bir durum değil şehirlerde yaşayan insanlarımızı da son derece mağdur eden bir durumdur. Göç olaylarından gönce Hakkari nüfusu 20 ile 25 bin civarında idi. Eğer normal olarak yükselseydi şimdi 30 ile 35 bin olacak ve ilin altyapı sorunları, su ve temizlik sorunları inanıyorum ki olmayacaktı. Ancak Hakkari birden 2-3 katına yükselince ildeki insanlar de bazı sorunlarla iç içe yaşamak zorunda kaldı. Akma hiçbir şey geç değildir. Zararın neresinden dönülürse kardır. Şimdi de devlet bir süreç başlatabilir"
DEVLET KCK YE OLUMLU CEVAP VERİRSE SORUN ÇÖZÜLÜR
Bedrihanoğlu;" Şuanda KCK bir ateşkes sürecini yaşatıyor. Bir eylemsizlik sürecini yaşatıyor. Devlet buna olumlu cevap verirse inanıyorum ki barış süreci gelişir ve buna eş zamanlı olarak da Kürt sorunu ve kimliği ile ilgili adımlar atarsa bu sorun çözülür ve insanlarımız tekrar köylerine dönerler. Tüketici durumdan kurtulup üretici duruma düşer ve Türkiye nin ekonomisi ve kalkınmasına katkıda bulunur. Bu da tamamen devletin elinde Kürt tarafı da ısrarla bunu istiyor partisi ile birlikte bunu dayatıp ve bunun mücadelesini veriyor ve bu uğurda her zaman bedel ö demeye de hazırdır. Her türlü mücadeleyi gerçekleştirmeye de (FEYZULLAH TAŞ(İHA)