HAKKARİ (İHA) - Feyzullah Taş Bulvar Caddesi üzerinde bulunan Kesk şubeler platformu binası önünde bir açıklama yapan Cahit Balıkesir, Kesk’e yönelik saldırılar, engellemelerin hala devam ettiğini belirtti. Kesk’liler olarak üyelerinin ekonomik özgür ve sosyal hakları başta olmak üzere, ülkede verilen ve ihtiyaç olduğuna inandıkları emek barış ve demokrasi mücadelesinde, iktidarlara boyun eğmemede kararlı davrandıklarını belirten Balıkesir, Kesk’in üye ve yöneticileri yasalardan ve tüzüklerinden kaynaklı haklarını savunduğu için cezaevlerinde olduklarını söyledi.
Kamu emekçilerinin yıllardır yaşamın ve özgürlüğün kutsallığını merkezinde tutan bir anlayışla mücadele etmekteyken her gün egemenlerin giderek artan baskısına maruz kaldıklarını anlatan Balıkesir, ülkenin savaş ve şiddetle beslenen anti demokratik yönelimleri değişmediği sürece bizler alanlarda barış ve demokrasi çığlıklarını sürdüreceklerini belirtti. Balıkesir,”Geçtiğimiz yıl Nisan ayında başlatılan siyasi operasyonlarla vücut bulan bu baskılar sonucu yaklaşık bir buçuk yıl içinde birçok arkadaşımız alınmış, bunların 8’i tutuklanarak Diyarbakır, Mardin, Midyat ve İstanbul cezaevlerine konulmuştur.
SES eski MYK Üyesi Olcay Kanlıbaş, Tüm-Bel-Sen Diyarbakır Şube üyesi Ahmen Zirek 14 Nisan 2009’da SES Ankara Şube yöneticisi Seher Tümer 17 Nisan 2009’da, Tüm-Bel-Sen Cizre temsilcisi Metin Fındık 19 Haziran 2009’da, Tüm-Bel-Sen Siirt Şube Başkanı Ferit Özdemir ve Eğitim Sen Kars eski Şube yöneticisi Ayhan Kusulan 16 Mart 2010’da Eğitim- Sen Kars eski Şube Başkanı Tuncer Uşar 20 Nisan 2010’da, SES Manisa Şube üyesi Özcan Sakıncı 15 Haziran 2010’da gözaltına alınmış ardından tutuklanmışlardır.
Son olarak Kesk’e bağlı sendikalarımızdan DİVES’in Genel Başkanı Lokman Özdemir arkadaşlarımızın da 28 Ağustos 2010’da gözaltına alınarak tutuklanmasıyla tutuklu sayısı 9’a çıkmıştır. Lokman yoldaşımızın gözaltına alınma ve tutuklanma biçimi ve gerekçesi ise anti demokratik uygulamaların varlığını göstermektedir. Onlar; Hırsızlık yapmadılar, zimmetine para geçirmediler, cinayet işlemediler. Daha yaşanılası bir, ülke ve dünya mücadelesi verirken tutuklandılar.
Dün olduğu gibi bugünde öğretmensiz okullar, doktorsuz ve tecavüze maruz kalmış kadınlar, gelecekleri ellerinden çalınmış tutuklu çocuklar, yaşam hakkı daha 13’ ünde elinden alınan Ceylanlar, Uğurlar, Enverlerin acısını haykırmaya devam ettikleri için içerdeler. Konfederasyonumuza bağlı sendikaların üyelerinin de tutuklu bulunduğu KCK operasyonu adı altında yürütülen bu haksızlığın bur an önce son bulmasını diliyoruz. Biz kamu emekçileri olarak artık savaş ve şiddet istemiyoruz.
Türkiye artık ayıplarından kurtulmalı, bugüne kadar olan ezberini bozmalıdır. Günümüz dünyası hakların ve özgürlüklerin dünyası olmalıdır. Bunun için Türkiye bir an önce özgürlüklerin önündeki bütün engelleri kaldırmalıdır. Bu ateşkes sürecinin iyi değerlendirilerek çatışma ve şiddet ortamının son bulması, kalıcı barışın sağlanması için sorunun taraflarının diyalog içinde olmasını; yanı sıra seçim barajının düşürülmesi, siyaset yasağının kaldırılması, başta sağlık ve eğitim hizmetleri olmaz üzere kamusal yatırımların attırılması, yerinden yönetim ve demokratik katılımın sağlanması için siyasal af çıkarılmasının mevcut problemlerin çözülmesinde en doru yol olduğunu ve bunun en kısa zamanda yerine getirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Buradan bugün Diyarbakır a gelecek, Sayın Cumhurbaşkanına çağrıda bulunuyoruz. Tüm barış ve Demokrasi beklentilerine hizmet edecek adım atmasını diliyor ve bekliyoruz” şeklinde konuştu. Basın açıklamasına birçok sendika da destek verdi. Açıklamaya katılanlar “Kürt siyasetçiler serbest bırakılsınlar, DİVES Geneb Başkanı Lokman Öçzdemir’e özgürlük, Başkan yalnız değildir, Kesk tutsakları serbest bırakılsın, Baskıcı uygulamalara son” şeklinde pankartlar taşıdılar. Kalabalık 5 dakikalık oturma eyleminden sonra sessizce dağıldılar.
