"Anadilde eğitim hakkımı istiyorum" başlıklı kampanyada toplanacak imzalar, BM, UNESCO, AB ve TBMM'ye sunulacak. Kürtçenin resmi eğitim dili olarak Türkiye yer alması için uluslararası düzeyde yeni bir imza ve etkinlik kampanyası başlatılıyor. Kampanyanın startı ise Diyarbakır'da devam eden "Kürt Kültür Sanat ve Edebiyat Konferansı"nda verildi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Ahmet Türk, Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan ve diğer Kürt siyasetçilerin katılımıyla yapılan açıklama ile startı verilen kampanyaya ilk imzalar atıldı. Açıklama öncesinde Kürtçe kısa bir konuşma yapan Türk, "Birçok parti ve kuruluşumuz dil için bir kampanya başlatıyor. Bu kampanya halk arasında ve halk desteğiyle başlayacak. Gerçekten bugüne kadar Kürt dili ve kültürü için 'Kart kurt. Karda yürürken, buzda yürürken çıkardıkları sesten çıkıyor.
Ne dilleri var ne kültürleri var' diyorlardı. Bugün yine mahkemelerde bilinmeyen dil, anlaşılmayan dil olarak tanımlanıyor. Bu yüzden de bu dil için önemli bir çalışma yapmamız geriyor. Hem parlamento hem de BM ve AB'de istek ve taleplerimizi, Kürt dil ve kültürünün tanınması için çağrı yapıyoruz.
Bu kampanyayı bugün burada başlatmak istiyoruz. Aydın ve sanatçılarımızın desteğiyle bu kampanyayı halk kampanyası olarak başlatmak istiyoruz" dedi. Türk'ün konuşmasının ardından DTK, HAKPAR, KADEP, BDP, MKM Barış Anneleri; TZP-Kurdi ve Eğitim Sen, MAZLUMDER, İHDA gibi kurumların da desteğiyle startı verilen kampanyanın başlama metnini Kürt Enstitüsü Başkanı Sami Tan okudu.
Kuzey Kürdistan'daki kurumların dil için yeni bir kampanya başlatarak Kürtçe ve Kürt kültürüne ilişkin durumu uluslararası düzeye taşıyacaklarını belirten Tan açıklamayı kürtçe okuyarak, "Kampanya kapsamında imzalar toplanıp AB, BM, UNESCO ve Türkiye Meclisi'ne sunulacak. Kampanyanın amacı dilin tanınmasıdır.
Dilin resmi bir statüye ulaşmasıdır. Kürt halkı ki Türkiye içinde temel esas unsur olarak yer almasına rağmen binlerce yıldır yaşamasına rağmen, inkar edilmektedir. Bu yetmiyormuş gibi sonra da kart kurt olarak ve bilinmeyen dil olarak tanımlanmıştır. Bütün bu kirli saldırılara rağmen Kürt ulusu dilini kullanıp kendini yaşamıştır. Verilen çabalarla kaybolan diller arasına girmekten kurtulmuştur" dedi.
Dil bilimcilerin söylediği gibi insanlar bir ülkede değil, dille yaşadıklarını ve dilin insanın evi olduğunu aktaran Tan, "Dilimiz bizim varımız yokumuz, evimizdir. Türkiye'nin kurucu anayasasında Kürt inkarı yoktur. Ama daha sonra yapılan bütün anayasalarda bir inkar söz konusudur. Ulu Türk devleti, Türk ulusu gibi kavramlar yer almıştır. Bu kavramlar çeşitli alanlarda uyuşmayan tanımlardır.
Kürt halkı tanınmamıştır. Eğitim hakları ellerinden alınmıştır" ifadelerini öne sürdü. Konferansa katılan onlarca sanatçı, aydın, akademisyen ve siyasetçinin katılımıyla gerçekleşen açıklamada Tan, "Devlet hangi etnik gruptan olursa olun kendi dillerinde eğitim görmelerine olanak tanımalı. Dil insanın kişiliği, kimliği ve varlığıdır. 21. yüzyılda bir dilin yasaklanması veya bilinmeyen dil denilmesi ayıp ve insanlık suçudur.
Türkiye'nin bu çok çeşitli yapısını korumak ve korucu anayasaya göre hareket etmek ve Kürt dil ve kültürünün güvence altına alınması en temel haktır. İlkokuldan üniversiteye kadar Kürt halkı bu eğitim hakkından yararlanmalı. Bu bir zarurettir. Biz DTK olarak kamuoyuna açıklıyoruz ki, Kürt halkının inkarı üzerine kurulan anayasa tamamen değiştirilmelidir. Kürt halkı kendi kültürüyle komşu halklarıyla birlikte ortak koşullarda yaşamaya hazırdır ve bu tarihsel bir sürecin sonucudur.
Kürt kültür ve dilinin kullanılması önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Bunun için etkinlikler yapacağız. TBMM, AP, BM gibi yerlere bu imzalar gönderilecektir. Anadilde eğitim hakkımı istiyorum kampanyasını başlatıyoruz. Tüm duyarlı kesimlerin bu demokratik çabaya destek vermeli" diye konuştu. Tan, kampanya çerçevesinde TBMM, AP, BM'ye sunulmak üzere üç ayrı metin hazırlandığını ve bunlarını imzaya açılacağını söyledi.
Bu arada salonda bulunan yüzlerce kişi alkışlarla kampanyaya destek verirken, salonda bulunan Prof. Dr. Celile Celil de söz alarak, "Dilimizin adı Kürtçedir. Millet olarak Kürdüz, ülkemiz Mezopotamya değil, Kürdistan'dır. Ülkemizin adını 500 yıldır Osmanlı kullanmış ama biz inkar ediyoruz. Mezopotamya yerine Kürdistan demeliyiz artık" diyerek, kampanyaya olan desteğini dile getirdi.
Açıklamanın ardından kampanyanın ilk imzasını ise DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, Sami Tan ve destek veren kurumların temsilcileri tarafından atıldı. Kampanyaya DTK, DÖKH, BDP, TZP Kurdi YGD, HAKPAR, KADEP, MKM, Barış Anneleri, Eğitim Sen , İHD ve MAZLUMDER destek veriyor.(İHA)