Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının öncülüğünde gerçekleştirilecek “Halep’te İnsanlık Ölmesin” başlıklı insani yardım ve sosyal duyarlılık kampanyasının tanıtım toplantısı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın Almanya’da alıkonulmasına ilişkin, “Sayın Bahçekapılı’ya yapılan muamele asla diplomatik teamüller bakımından, iki ülkenin dostane ilişkileri bakımından kabul edilebilir bir durum değildir.
Açık bir şekilde bütün diplomatik teamüllerin ihlalidir. Alman hükümetinden beklentimiz şudur; eğer bu mesele belli bir amaçla yapılmadıysa, yani Alman hükümetinin bu konudaki tavrı diplomatik teamüllere uygunsa bu işlemi yapmış olan oradaki memurlar hatalı,
kusurlu davrandılar diyorlarsa o hatalı kusurlu davranan memurlar ortaya çıkarılsın ve bunlarla ilgili gerekli tedbirler alınsın. Eğer böyle yapılırsa Türkiye bu meselenin sadece birkaç memurdan kaynaklanan yanlışlık olduğunu düşünür. Ama bu yapılmazsa bu diplomatik bir skandaldır, ayıptır. Türkiye’de bu ayıba misliyle cevap verir” diye konuştu.
“Hac ve umrede 3.60 esas alınmayacaktır”
Diyanet İşleri Başkanlığının hac ve umrede dolardan vazgeçtiği ama kuru 3.60’ta sabitlediği iddialarına ilişkin konuşan Kurtulmuş, “Geçen hafta bir televizyon programında bu konu mevzu bahis oldu. Bu çerçevede ilk önce Suudi Arabistan’daki otellerin sahipleri ile konuşuldu ve o riyal üzerinden ödenecektir.
THY’nin biletleri de ciddi şekilde ucuzlatılacak ve Türk parası üzerinden hesap edilecektir. Burada 3.60 esas alınmayacaktır.
Daha düşük bir noktada esas alınacaktır. Hac ve umre ziyareti yapacak vatandaşlarımızın lehine günlük kurluk bir farklılık ortaya çıkarsa bu fark Diyanet İşleri Teşkilatı tarafından vatandaşlarımıza geri ödenecektir” şeklinde konuştu.
“Bundan sonra Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarımız yaptığı işlemleri Türk parası üzerinden yapacaktır”
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine başlatılan “dolar bozdurma kampanyası” hakkında değerlendirmelerde bulundu.
15 Temmuz darbe girişiminin ertesi gününden itibaren döviz kurlarında oynaklık başladığına dikkat çeken Kurtulmuş, “Bir müddet sonra 14 Temmuz seviyelerine inmiş. Sonra tekrar bir takım spekülatif hareketlerle döviz yukarıya doğru hareketlenmeye başlamış.
Eğer döviz kurundaki hareketlilik Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarından kaynaklansaydı bu bir tehlike sinyali olarak kabul edilebilirdi.
Ancak döviz kurlarındaki oynaklık büyük oranda ABD’deki seçim, küresel piyasalardaki gelişmeler ve özellikle Türkiye’deki döviz üzerinde bir takım spekülasyonlardan kaynakladığı için bunun belli bir süre sonra normal seviyelerine geri döneceğini ifade etmiştir.
Bugün olmakta olan da odur. Ümit ediyorum ki Türk parası normal seviyesine, yani döviz kurları üzerindeki baskılardan arınmış normal seviyesine gelir.
Bu süre içerisinde gerek vatandaşlarımızın, gerek kamu kurum ve kuruluşlarımızın dövizlerini Türk parasına çevirmesinin bu sürece çok olumlu katkısı oldu. Bundan sonra Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarımız yaptığı işlemleri Türk parası üzerinden yapacaktır.
Böylece dövizdeki aşağıya doğru seyrin devam edeceğini ifade etmek istiyorum. Bu milletin ne kadar büyük bir millet olduğu sadece 15 Temmuz akşamı tankın üzerine çıkarak darbecileri durdurmasıyla değil aynı zamanda 15 Temmuz’dan sonra vatandaşlarımız gelip dövizini bozdurmuştur. Dünyada nerede bir darbe olsa vatandaşlar gider döviz alırlar.
Ama Türkiye’de insanlar ellerindeki dövizleri gittiler bozdurdular. Çok sayıda döviz bozduruldu. O dövizdeki dalgalanmayı önledi.
Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla vatandaşlarımızın dövizi bozdurması ve kamu kurum ve kuruluşlarının Türk lirasına dönmesi önemli bir vatanseverlik ödevi olarak ortaya çıktı. Vatandaşlarımızın bu kampanyaya büyük bir şekilde destek verdiler ve desteklemeye devam ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu.İHA