Dünya üzerindeki gelişmiş ülkelerde; olması muhtemel doğal afetler için her an olacakmış gibi tedbirler alınır, tatbikatlar yapılır. Ama ne yazık ki gelişmiş ülkeler arasında rakamsal değerlere göre üst sıralarda olan ülkemiz için bu durum geçerli değil.
Bizler durumdan ders çıkarmak yerine aynı hataları üst üste yapmakta birinciliği kimseye vermeyen bir toplumuz.Türkiye’de özellikle doğu Anadolu bölgesi; tedbir alınmayan bölgeler arasında birinci sıradadır.Tabi eleştirirken vicdanlı olmak lazım bu bölgede elinden geleni yapan insanlarda var fakat etkili olamıyorlar. Etki sağlayacak insanlarda sessiz kalıyorlar.
Sonuç ortada Hakkari gibi çetin kış şartlarına sahip bir ilde her sene aynı durumun yaşanacağı bilinmesine rağmen bırakın köy yollarını şehir yolları için bile tedbirler alınmıyor. Üç gündür durmadan kar yağan memleketimizde yetkililer tarafından ilk gün neredeyse hiçbir çalışma yapılmadı ne dozerler vardı yollarda ne de tuzlama araçları. (gerçi tuzlama araçlarımızda yok ama neyse) yollarda gördüğümüz manzaraları sıralayalım;
1- Rampada askıda kalmış onlarca araç
2- Araçlarının kışlık tekerlerini vurmamış yüzlerce sürücü; her sene 2 metre kar yağacağını bilmiyorlar sanki.( gerçi kış lastikleri de, zincirlerde buzlanmış yolda pek fayda etmez ama yine de tedbir almak lazım)
3- Yollarda tabaka haline gelmiş buzun üzerinde dengede durmak isteyen yüzlerce insan
4- Çocuklarını okula gönderirken çocuğu gelinceye kadar yüreği ağzında binlerce ebeveyn.
5- Okula gitmek için bin bir zorlukla yola düşen öğretmenler
6-Dükkanlarının önlerini kendi imkanlarıyla temizlemeye çalışan esnaflar
7- coğrafi konumu nedeniyle engebeli olan ilimizde düzlük neredeyse hiç yoktur.
Yollar rampadan oluşuyor buda zincirleme kazalara meydan veriyor.
a- Mezran yolu Anadolu fen lisesi ve endüstri meslek lisesi yolu güzergahı
b- Gazi mahallesi ve yeni mahalle yolları; Cumhuriyet ilk öğretim okulundan Anadolu lisesine,
Sermaye piyasası ilk okulundan Fatih Sultan Mehmet ilk okuluna bu okulların üzerinde bulunduğu mevcut yollar zaten can pazarı haline gelmiştir.
Birinin ayağı kaysa en az 100 metre kayma riski var. Böyle kayma değince insanların akılana Uludağ da kayak keyfi gibi bir durum falan gelmesin; kayınca en az bir yerinde kırık oluşuyor insanların.
c- Tedaştan aşağı doğru Hakkari lisesi yolu.
d- 23 nisan ilk okulunun arka tarafına düşen Şen rampası olarak bilinen yol ve daha sayamadığımız diğer yollar kazalara meydan veren başlıca yollarımızdır. ( yol demeye bin şahit)
Gel gelelim bir iki günlük bilançoya
1- Sanayi sitesinde kaza yapmış yüzlerce araç
2- Buzlu yollar üzerinde düşüp; acilde kuyruk oluşturmuş onlarca vatandaşımız
3- Evinden çıkamayan insanlar,
4- Her sene aynı durumu yaşayan insanların gözündeki ihmal edilme tebessümü.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz ancak gerek yok; Her şey ortada zaten.
16 milyon nüfusu olan bir ülke büyüklüğünde ki İstanbul da neredeyse karın düşmesine müsaade edilmezken 50 bin nüfuslu bir ilçe büyüklüğündeki ve toplam şehir içi yolları 20 km. bulmayan Hakkari de her sene aynı durum yaşanmasına rağmen bir tedbir alınmıyor.
Doğal afetlerde tedbir önceden alınır; sonrada uygulanır.
Bizde her sene aynı durumun yaşanacağı bilinmesine rağmen hiçbir tedbir alınmıyor.
Her şey olup bittikten sonra kriz masaları kuruluyor ve hadi başlayalım deniliyor;
Yani tedbir alınmıyor bilinçsiz uygulamaya geçiliyor.
Bu insanlar bunu hak etmiyor, bu kadar mağdur edilmeyi, ihmal edilmeyi hak etmiyor.
Bu halk yoruldu.
Bu halk sıkıldı.
Bu halk bıktı artık saygıdeğer yetkililer.
Mesele Makamda oturmak değil; Mesele Koltuğun Hakkını Vermekte.
Kurum adı Şahıs ismi vermeye gerek yok diye düşünüyorum
Yetki Sahibi Kendini bilir; Yetkiliyi de Halk bilir.
Atanmış ve seçilmişlerimizin bu halk için bir şeyler yapmasının zamanı geldi geçiyor.
Hakkari de Hayat Zaten Sakattı Şimdi Felç oldu.
Umarız gerekli çalışmalar geçte olsa uygulamaya geçer.
Ha bu arada bu kadar karı 2 kepçeyle, 2 kamyonla temizleyemezsiniz.
Şehir içinden sorumlu olan kuruma diğer kurumlarında tam destek vermesi gerekir yoksa bu kar nisan ayına kadar yerden kalkmaz.
Akıl vermek gibi olmasın yetkililerimiz muhakkak ki bizden daha bilinçlidirler. Fakat
fikir vermekte bir sakınca görmüyoruz. Çetin kış şartlarına sahip olan ilimizde kar yağmadan en az 1 ay önce karla mücadele ekipleri kurulmalı ve gerekli araç takviyesi yapılmalıdır.
Her sene aynı durumun yaşanacağını bilebile neden hala gerekli çalışmalar yapılmıyor anlam veremiyoruz. Hakkari halkı olarak hiçbir şey olmamış gibi davranıp elimizde imkan yok laflarıyla insanları oyalayan yetkilileri HAYRETLE İZLİYORUZ…
Yetkiyi veren halktır; halkın güvenine laik olup imkanı oluşturacak olanda yetkililerdir.
Bu kadar duyarsız olup, bu kadar ihmalkar davranan makam sahiplerine günü geldiğinde bu halk en güzel cevabı misliyle verir. Sürekli bahane bulacağınıza biraz çabalasanız bu halk bu kadar rezil olmaz.
Not: Geçtiğimiz hafta Yüksekova ilçemizde çıkan olaylarda yaşamını kaybeden inanlarımıza Allahtan rahmet Kederli ailelerine Başsağlığı diliyoruz. Bu halk barışa, kardeşliğe, dostluğa bu kadar hasretken, Bu ülke çözüme bu kadar yaklaşmışken,
Bu olayların yaşanması çok acı ve çok üzücüdür. Sakin olmak, Sabırlı olmak ve Provoke olmamak herkesin hayrınadır. AYDINLIK YARINLAR UMUDUYLA (Nerçivan Keskin)
