23 Kasım 2024
  • İstanbul19°C
  • Ankara11°C

21 ŞUBAT "ANADİL GÜNÜ" ETKİNLİKLERİ

21 Şubat "Anadil Günü" etkinlikleri

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Hakkari Şubesi 21 Şubat “Dünya Anadil Günü” münasebetiyle bir açıklama yaptı.

20 Şubat 2012 Pazartesi 11:43

 Bulvar Caddesi üzerinde bulunan sendika binasında bir açıklama yapan (Eğitim-Sen) Hakkari Şube Başkanı Şerif Ateş, UNESCO’nun yayınladığı dünya dilleri atlasına göre dünyada konuşulan 6 bin civarında dillerden 2 bin 5000 dilin kaybolma aşamasında olduğunu belirtti.

Ateş,"Dil insanın dış dünya ile olan iletişimin kurulmasını sağlayan insanlığın kültür mirasının korunmasına, kültürler arasında köprü  kurmasına yardımcı olan en önemli araçtır. Bu araç ne kadar özgürse gelişme imkanları da o kadar artar.  Resmi dil ya da devlet dili hem eğitim alanında hem de bürokratik alanda, ticaret alanında yerini aldığı için hiçbir engelle karşılaşmaz ve kaybolma ya da asimile olma ihtimali ortadan kalkar. dünyada, imparatorluklar dönemi bitip de ulus devletler çağı başladığında dil, toplumsal alandan çıkıp devletin en etkin aracı oldu. Resmi olmayan diller birçok imkandan yoksun kaldılar, bu da gelişememelerinin nedeni oldu. O yüzden herhangi bir devletin dili olamayan diller ya da resmi bir statü elde edemeyen diller zamanla yok olmaya yüz tuttular. 20. yüzyılda bu sebepten dolayı epeyce dil ya kayboldu ya da o dili kullanan insan sayısı azaldı"

- 2 BİN 500 DİL KAYBOLMA AŞAMASINDA

Ateş,"UNESCO’nun yayınladığı dünya dilleri atlasına göre; dünyada konuşulan 6000 civarında dillerden 2500 dil kaybolma aşamasındadır. 200 dil sadece 10 kişi ve daha az insanlar arasında konuşulmakta, 200 civarında dil ise 10 ile 50 kişi arasında anadil olarak kullanılmaktadır. En büyük sebebi;  yerli halkların doğal yaşam alanını tahrip eden sömürgeciliğin ve sonra da tek dilliliği dayatan devlet politikaları olmuştur. Günümüzde yasakçı politikalar hala dillerin yaşamasının ününde en büyük engel olarak durmaktadır. Türkiye bu politikaların uygulandığı sayılı ülkelerden biri durumundadır"

- KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİN KORUNMASI LAZIM

Ateş,"Her 21 Şubat Dünya Anadil Günü yaklaştığında Türkiye’de doksan yıla dayanan resmi politikaların bir kısır döngüye  döndüğü bir kez daha en açık haliyle görülür. İnsan hakları kavramının en önemli kısımlarından biri olan anadil hakkının eğitim-öğretim, günlük yaşam, adli ve idari işler, basın-yayın, kültürel etkinlikler, ekonomik ve sosyal yaşamda  bir bütün olarak toplumsal yaşamda kullanılması demokratik dünyada en doğal durumken Türkiye’de bırakın bu hakları kullanmayı, bahsetmek bile başlı başına bir sorundur. Kürtçe ve Lazca başta olmak üzere resmi dil Türkçe dışındaki tüm diller bir potansiyel tehlike olarak görülmektedir. Darbe Anayasasının 42. maddesinde açıkça denilmektedir ki “Türk vatandaşlarına Türkçe dışında bir dil ile eğitim verilemez”. 66. maddede de Türk vatandaşlığından bahsedilir ve bu vatandaşlıktan kasıt da şudur; Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür ve Türkçe ile eğitim almalıdırlar. 50 ye yakın dilin konuşulduğu Türkiye’de, bu durumun kültürel zenginlik olarak görülmesi, korunması ve geliştirilmesi için çaba harcanması gerekirken; tehlike olarak değerlendirilip yasaklanmakta,  inkar ve imha ile yok edilmek istenmekte, bölünme paranoyasına kurban edilmektedir"

- EĞİTİMDE AYRIMCILIK OLMAMASI GEREKİR

Ateş,"Ulusalar arası alanda anadil hakkı ile ilgi 26.6.1945 tarihli Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Paktı, Uluslararası Medeni ve Siyasal Haklar Paktı, Ulusal ya da Etnik, Dinsel ve Dil azınlıklarına Üye Kişilerin Hakları Konusunda Birleşmiş Milletler Teşkilatı Bildirgesi, Eğitim Ayrımcılığına Karşı UNESCO Sözleşmesi, XIV. UNESCO Genel Konferansında Kabul Edilen Bildirge, AGİK Çerçevesinde Kültürel Haklar, Ulusal Azınlıkların Korunması Hakkında Çerçeve Sözleşme  gibi bir çok sözleşme bulunmakta ve bunların bir çoğuna imza atan Türkiye azınlık hakları ve dilleri ile ilgili kısımlarına çekince koyarak antidemokratik faşizan bir tavır sergilemektedir"

- KÜRTÇE ŞARKI SÖYLEYENLER CEZALANDIRILMIŞTIR

Ateş,"Ancak zaman zaman anadil konusunu politik manevralara malzemelerle yapmaktan da geri durmamaktadır. TRT-6 gibi bir devlet televizyonunu hiçbir hukuki zemine dayandırmadan açarak dille ilgili tartışmaların önünü kesmeye çalışmakta ancak bunu hiçbir şekilde resmi bir altyapıya kavuşturmayarak Kürtçenin resmi bir nitelik kazanmasını engellemektedir. Diğer taraftan anadil maddesinden dolayı sendikamıza kapatma davası açılarak göz dağı verilmekte, sendikacılar Kürtçe slogan  attıkları için, siyasetçiler Kürtçe propaganda yaptıkları için sanatçılar Kürtçe şarkı söyledikleri için yarılanmakta ve yıllarca cezaya çarptırılmaktadır"

- KÜRTLERİN YAŞADIĞI BÖLGEİLER HEP SON SIRALARDA

Ateş,"Her iktidarın olmazsa olmazı olan bu tutumlar değişmediği sürece eğitim de bir ilerlemenin olması beklenemez. Kürt coğrafyasında olursak eğitimdeki başarı sıralamalarında (ÖYS, OKS.. vb. gibi) Hakkari’den başlayarak Kürtlerin yaşadığı diğer bölge illerinin Türkiye geneline göre sırayla sonda yer almaları salt bölgenin “ekonomik geri kalmışlığı” ile açıklanmaya çalışılması bir kandırmacadan öteye bir şey değildir. Eğitim için bütün fiziki yapının ve kadroların sağlanması durumunda da  (okul, öğretmen, defter, kalem, kitap) okuma yazmayı (Türkçe dilde) ilköğretimin dördüncü-beşinci sınıfında sökebilen bir öğrencinin başarısızlığı hangi gerekçeyle açıklanacak? Kürtçe anadilini edinmiş buna göre duygu ve sözcük dünyası şekillenmiş minicik bir çocuğun karşısına ona yabancı bir dille çıkmak, zaten onun başarılı olabilmesinin önünü baştan kapatmak değil de nedir ki bir ülkede birlik beraberlik düşünülüyorsa bu anlık politikalarla değil farklılıkların kabul edilmesi ve bu farklılıklar arasında bir eşitlik sağlanmasıyla mümkündür. Toplumu oluşturan farklı kesimlerin kendi dilleri ve kültürleri ile toplumsal bütünlüğe dahil olmaları toplumsal bütünlüğün oluşmasını sağlayacaktır"

- 21. YÜZYILDA TÜRKİYE'NİN BU AYIPTAN KURRTULMASI İÇİN?

- Kültür ve dilin korunması hakkındaki mevcut uluslararası sözleşmeler imzalanmalı ve Türkiye, şerh koyduğu maddeleri onaylamalı ve onları yürürlüğe sokmalıdır.

- Anayasanın 42. ve 66. maddeleri gibi anadilde eğitime engel olan maddeleri değiştirilmelidir

- Anadilde eğitim hakkı anayasa ile güvence altına alınmalıdır

- Türkiye Temel Ulusal Eğitim Yasası değiştirilmeli ve eğitim kurumlarında anadilde eğitimin önü açılmalıdır.

- Anadil önündeki bütün engeller kaldırılarak dillerin özgürce gelişmeleri anayasal güvenceye alınmalıdır.

- Anadilde hizmet verilmesi teşvik edilerek bütün iş kollarında  yerel dillerde eğitim almış eleman istihdam edilmelidir.

- Anadilde siyaset, sanat, ticaret ve diğer bütün ihtiyaçların karşılanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

 Bu taleplerin gerçekleşmesi umuduyla bütün dünya halklarının Anadil Günü kutlu olsun" şeklinde konuştu. Ateş ayrıca bu vesileyle sizleri Kurdi-Der Hakkari Şubesinin 21/02/2012 Salı günü Saat 11,30’da düzenleyeceği Etkinliğe herkesi  davet ediyoruz dedi.                                                                         

                                                

 

 

 

 

 

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.