63 YILLIK HÜZÜN!
Hakan Taş
24 Mayıs 2023 Çarşamba 14:36
Yıl 1960
Hakkari nüfusu 12 bin
Hiçbir hizmet ile tanışamayan, yolu, suyu olmayan, kaderine terk edilen Hakkari..
Hakkari ilimiz ilkokul ile 1925, Ortaokul ile 1945, Lise ile 1957 yılında tanıştı. 1965 yılında ise yatılı bölge okulları hayata geçirildi.
Selahattin Şimşek, ilimize Milli Eğitim Müfettişi olarak atanır. 1 hafta süren yolculuk sonrasında görev yeri olan Hakkari’ye gelir. Türkçe bilmeyen bir şehre Kürtçe bilmeyen bir eğitimci olarak çalışmaya ve yaşamaya başlar. Kısa bir süre sonra Yüksekova Oramar’a teftiş için görevlendirilir. Ulaşım olmadığı için geliş gidişler at ve katırlarla sağlanırdı.
Resmi evraklarını çantasına koydu, katıra bindi ve yola koyuldu. Yine bir kış mevsimiydi ve o zamanlar 3.4 metre kar yağardı. Dağda biriken çığ süzülerek onu Zapsuyu’na fırlattı. Katırı ile birlikte Zapsuyu’nun derinliğinde kayboldular. Acı haber geç ulaştı ve sonrasında ne kadar arasalar da ne canlı ne cansız kendisine rastlanılmadı. İlk eğitim şehidi olarak tarihe geçti ve adı “ŞEHİT SELAHATTİN İLKOKULU” na verilerek yaşatıldı.
Selahattin Şimşek şehit olduğunda kızı Olcay Şimşek henüz 3 yaşındaydı. Ve 63 yıl aradan sonra Hakkari’ye geldi.
Hakkari sınırına giriş yaptığında Zapsuyu ile yüzleşti. Önce bir Fatiha okudu, sonra gözlerinde yaşlar aktı ve sonrasında onu bir bebekken ondan kopartan Zaysuyu’na sitemli gözlerle baktı. “Babam nerede, onu niye öldürdün, nasıl kıydın” der gibi baktı. Zaysuyu’na inerek bir avuç bulanık su ile yüzünü yıkadı. “Babacığım, bak be geldim, yüzünü okşuyorum” dercesine…
Sonrasında Hakkari merkeze giriş yaptı. Babasının adının yaşatıldığı okula gitti. Yine ağladı ama bu kez sevinçten. Zapsuyu’nda ölen babasını, okulda yaşayan ve yaşatılan babasını gördü. Yani hüzün ve sevinci aynı anda yaşadı.
Bu hüzünlü hikâyeyi çoğumuz bilmeyiz. Olcay Şimşek bizi hem ağlattı hem de Zapsuyu’nu utandırdı. 63 yıl aradan sonra bir kız çocuğunun şehit olan ve adının yaşatıldığı babasının geldiği yere gelerek bizleri hüzünlendirdi.
Zapsuyu aslında sadece Selahattin Şimşek’i değil, çok can aldı. Birinci kitabımda Zapsuyu için şu sitemi kaleme almıştım; “Zehirli bir yılan gibi sinsi ve sessiz sürünürsün dağ eteklerinde. Etrafından geçeni ısırır, zehirler, öldürürsün. Senin her dokunduğun kişi EKS diye geçer raporlara. Mavi görünsen de siyaha boyanırsın. Genç, yaşlı, kadın, çocuk dinlemezsin. Hep acılı yüreklerde aktın.
Ağıtlar için ilham kaynağı, nice yiğitler için toplu mezar oldun. Bazen sessiz bir tehlike, bazen kuduz köpeği misali saldırgan, terör estiren bir silahşor, bazen de cinnet getiren bir psikopatsın. Yol boyu gizli bir ajan gibi takiptesin. Dertli anaların yürek yangınındasın.
Sana ne silah işler ne de bomba, her tarafın patlamaya hazır canlı bomba…Seni dava edebileceğimiz mahkeme olsaydı cinayetten, yuva yıkmaktan, çocukları yetim bırakmaktan , anneleri ağlatmaktan idam edilirdin. Artık sana şarkılar bestelenmiyor. Sen dertli sazımın hüzün telindesin. Kentimin şehir mezarlığısın. Adının geçtiği yerde dudağımızda el Fatiha’sın”…
Selahattin Şimşek 1960 yılında, ölümünden önce anı ve izlenimlerini “Hakkari Dedikleri” isimli kitabını yayımlamış. Sonrasında da bir çocuk romanını yazmış. 1928 Sivas doğumludur. Şehit Selahattin İlk-Ortaokulunda her yıl yüzlerce çocuğumuz onun ışığından, onun adını gururla taşıyarak ve yaşatarak yoluna devam ediyor. 63 yıl önce ve sonra kızı Olcay Şimşek’i ağlattığımız için de özür diliyoruz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV