ABD’NİN HAÇLI SEFERİ KİMDE

ABD’nin AFGANİSTAN, IRAK, TUNUS, MISIR, YEMEN’DEN sonra haçlı seferlerine benzer yıkım sırası kimde. Yıkım seferleri sırası ile devam ediyor. Haçlı seferlerinden farklı o zaman dışardan ordularla giriyordu tüm Hıristiyanlar. Şimdi havadan ve karadan denizden Müslüman ülkelerine giriyor birde onları birbirine kırdırıyor savaştırıyor. Müslüman olmayan hiçbir ülkede şartlar ne kadar kötü olursa olsun Nato’nun karışmaya hakkı yoktur.

Ancak Müslüman bir ülke olunca şartlar değişiyor. Nato’nun Libya’da işi ne diyoruz. İlk başta Başbakanımızda buna karşı çıkmıştı. Sonradan İzmir Nato’nun Libya’ya vurma karargahı oldu. Libya Lideri ABD’ye ve Nato’ya karşı idi. Beşer ESAT ABD’ye Nato’ya karşıdır. Ancak Hüsnü Mübarek ABD’nin müttefiki konumunda idi. Demek ki Müslüman ülkelere yönelik değişik haçlı seferleridir tekrar ediyor. 

Tabi ki yeni bir Selahaddini Eyyubi’ye ihtiyaç vardır. Sıra Türkiye de demiştik. Eğer Rusya ve Çin bu günkü karşı koymayı sürdürürse Suriye kurtulur. İran’a müdahale zor olur hatta olmazda. Ancak tersini düşünün Rusya ve Çin’de olmazsa ABD’nin Müslüman ülkeleri parçalayıp sömürge haline getirme uğraşısına kimse karşı çıkamaz.

Aslında ABD müdahale savaşlarını kazanmıyor ancak parçalayıp birbirine düşürme işlevini tamamlıyor. Yeraltı ve yer üstü tabi kaynaklarına oturuyor. Dünya’ya haşhaş ekimini yasaklıyor. Şu anda yönetimi altında olan Afganistan’dan dünya’ya uyuşturucu ihracatı devam ediyor.

Taliban’ı ABD ve insanlık düşmanı ilan ediyor. %100 ABD ile mutabakat içinde olan KATAR’DA Taliban’ın büro kurmasına göz yumuyor. Dünya sigarayı yasaklama yolunda. Tütün ekimi ve işletmesinin engellenmesi işlevinin başını ABD çekiyor. Dünyanın dört bir yanında Marlboro sigarasının ihracını büyük ölçüde sürdürüyor. Bölgenin etnik, inanç ve mezhep ayrımlarını çok iyi biliyor. 

IRAK’TA, TUNUS’TA, MISIR’DA, YEMEN’DE, AFGANİSTAN’DA, LİBYA’DA en son bu gün SURİYE’DE ayırımcı unsurları gündeme getirip iç kargaşaları tam anlamı ile kolayca işletebiliyor. Şimdi Güneyimizde ve Doğu sınırlarımızda Akdeniz de kıyı olan Suriye’den IRAK’A oradan da İRAN’A Azerbaycan’a kadar Şİİ ve SUNNİ ayırımı ile bir çatışma ortamı yaratıp bu üç ülkeyi parçalamak istiyor. ABD’nin Ortadoğu planını bilmeyen ülke yoktur. 21. yüz yıldaki çağdaş görünümlü dünya yöneticiler geri zekalı mı oldu, yoksa ABD dünyadaki bütün ülkelerin belli ölçüde yöneticilerini elde mi etti anlamakta zorluk çekiyoruz.Hıristiyanlık alemi Avrupa için söylüyoruz haçlı seferlerinden başlayarak 19. yüzyıla kadar Türkiye ve Anadolu’ya hakim olmak için yüzlerce savaş çıkardı Selçukluya, Osmanlıya gücü yetmedi.

-18. yüzyıldan itibaren kaleyi içten fetih etme anlayışı ile Saraya aç gözlüleri soktu.

- Orduya ikiyüzlü açları soktu imparatorluğu darma dağın etti. 
- ABD bunu çok iyi kullanan bir anlayış ve yönetime sahiptir. BÖL ve YÖNET sloganı evkalade tutuyor İSLAM ülkelerinde. Bugün Ortadoğu’da aslan yürekli Selahaddin   Eyyubi anlayışı ve cesaretinde devleti yönetenlere ihtiyaç vardır. 

Herkesin gözü önünde ABD hiç hakkı olmadan Afganistan’a girdi yıkıp yaktı Müslüman ülkeler yardımcı oldular.     Irak’ta bir milyon üzerinde Müslüman’ı katletti. Bugünde kendi aralarında günde 20 ila 50 Müslüman’ın katledilmesine sebep olmuş ABD Arkadaş Saddam Diktatördü, Kaddafi diktatördü ama Hüsnü Mübarek bir yıl önce %70’leri geçen bir çoğunlukla seçim kazanan bir liderdi. Kaldı ki Ortadoğu’daki diktatörlere dur demenin hakkı Müslüman ve Ortadoğu halklarına aittir ABD’nin hakkı değildir. Zalime davranışı ile, sözü ile kalbi duyguları ile karşı koymayan kişi mümin olamaz. İmanı sağlam olamaz. 

YETTİ ARTIK DİYORUZ
Ortadoğu’nun Müslüman ülke, topluluk, tarikat, gurub ve de kişileri ABD’nin Ortadoğu ve Müslümanlar arasında ki fitnesine son veriniz. Peygamberimiz (sav) EL FİTNETÜL-EŞENDDU MİNEL KATİL diyor. Yani fitne yapan, yaratan katilden daha şedittir, zorbadır ve daha suçludur. Bu gün Türkiye’de yaşanan tüm olumsuzlukların altında ABD’nin parmağı vardır.

Ergenekon yapılanması ABD’nin eseridir. Derin devlet örgütlenmeleri ABD’nin yıkım projesi için hazırladığı senaryolarıdır. Yoksa devletin ordusu belli, MİT’İ belli, YARGISI, YÖNETİMİ MECLİSİ BAŞKANI belli gizli yapılanmaları neden kuralım kime karşı kurduk. Yıllarca kendimize zarar verdik. Niye mi: Yönetim ABD’Yİ dinlemeyince o yönetimi devirmek için elinde güç bulundurabilsin diye kurdurdu bu örgütleri. Rahmetli Ecevit Kıbrıs’a girdi. ABD ambargoyu yoluna koydu.

Haşhaş ekimini yasaklamadı diye Ecevit’i sağlığında ölü göstermeye çalışan Ergenekon’u devreye soktu. Bu tür ABD’ye karşı çıkmak bu gün için riskli olmaktadır biliyoruz.  

- Bazen sana mı düştü, ateşle oynuyorsun diye kendi kendime de söylenmiyor değilim. Riskli işlerle uğraştığımı da biliyorum. Ancak Müslüman olarak ABD’nin dünya jandarmalığı ve Ortadoğu fitnesine seyirci kalan Müslüman’ın imanının tam ve sağlam olmadığına inananlardanım. 

- Milyonlarca Müslüman’ın katledilmesine sebep olan ABD’yi seven, sayan, onun yanında olan Müslümanların hangi kefede olacağını tahmin etmemek akılsızlıktır. 
- Hiç kendinizi kandırmayın aklınız nerde diyorum. Suudi Arabistan’ı yönetenler Türkiye’yi yönetenler Suriye’yi takiben İran’dan sonra sıra sizde. 
- Bugünkü yöneticiler gözlerinizi açın, kulaklarınızı açın, belleklerinizi dün Afganistan, Irak, Mısır, Tunus, Libya, Yemen için yoklayınız. Afganistan’da yıllardır çarpıştığı Taliban  ile yakında dost olursa şaşırmayınız.

Bizden söylemesi:
- Sıranın bize gelmesinin işaretleri açıkça ortada
- Roboski katliamının istihbaratı altında ABD’nin yalakaları çıkacak diyoruz.
- MİT- KCK görüşmesini gündem yapıp devlet kuruluşlarının çatışmasını sağlayanlar ABD’nin kuklaları olabilir diyoruz. 

- MİLLİ İSTİBARAT TEŞKİLATI’NIN Kürt sorununa çare bulmak için sorunun taraftarları ile görüşmesinden daha olumlu ne olabilir. Yani gencecik insanlarımızın birbirini öldürmemelerine çalışmaktan, ABD ve onun içerdeki dalkavukları üzülürler. Yoksa Kürt sorununu çözmek için uğraşı vermek birinci derecede MİT’E düşer. Herkesle de görüşmek onun görevidir. İşte ABD’nin bu günden başlayan fitnesi unutmayın başkentliler, seçilmişler yönetenler sıra bize gelecek duyarlı olunuz.