22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara12°C

ADİL KURT'UN VAN TEPKİSİ

Adil Kurt'un Van tepkisi

Van Erciş ve Van Merkez ilçeleri ile bağlı köylerde 23 Ekim 2011 tarihinde 7,2 şiddetinde deprem felaketi yaşanmış ve ardından çok sayıda artçı depremler olmuştur.

17 Kasım 2011 Perşembe 16:37

Hakkari BDP Milletvekili Adil Kurt, Van'daki deprem nedeniyle bir açıklama yaptı.

9 Kasım 2011 tarihinde çok ciddi yıkıcı etkileriyle 5,6 şiddetindeki ikinci büyük deprem olmuş, ardından bölgede 15 Kasım 2011 tarihinde 5,2 şiddetinde bir diğer büyük şiddette deprem yaşanmıştır. Bu depremlerin ardından yaşanan kargaşada, büyük bir koordinasyonsuzluk yaşanmış ve yardımların dağıtımı sorunu ortaya çıkmıştır. 5,6 şiddetindeki ikinci büyük depremde ilk depremden sonra ciddiyetle yapılmayan hasar tespit çalışmalarının sonucunda çok sayıda bina yıkılmış ve bu binaların enkazlarında 40 vatandaşımız yaşamını yitirmiştir.

Bu bağlamda, ciddiyetsizlikle yapılan hasar tespit çalışmalarının sorumlularını tespit etmek, bölgede yaşanan aşırı soğukların etkisiyle insan sağlığını tehdit eden ve büyük problemlere gebe olan barınma problemini çözmek ve depremin yarattığı maddi, manevi bütün kayıpları gidermek adına Anayasa’nın 98.’nci, İçtüzük’ün 104. ve 105.’nci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması için gereğini arz ve talep ederim. GEREKÇE Van Merkez ve Erciş ilçeleri ve bağlı köylerde 23 Ekim 2011 Tarih, 13.41 Saati’nde yaşanan 7,2 şiddetindeki deprem felaketinin Van Bölgesi’nde çok ciddi yıkıcı etkileri olmuştur.

Bu felaketin hemen ardından Valilik ve devletin ilgili kurumlarının oluşturduğu “Kriz Merkezi”nde merkezi hükümeti en üst düzeyde temsilen bakanlar da bulunmuş ve afet sonrası yönetimde bulunmuşlardır. Ancak Van ilinin en önemli yerel idarelerinden Belediye’nin, Sivil Toplum Örgütleri’nin, Meslek Odaları’nın bu Kriz Merkezi’ne katılımı istenmemiş ve bu nedenle afet sonrası vatandaşların sorunlarının koordineli çalışarak giderilmesi ve depremde zarar gören binaların ortak çalışarak hasar tespitinde bulunulması Valilik Kriz Merkezi tarafından engellenmiştir.

Kriz Yönetimi’nde ortak çalışmalara katılması istenmeyen bu yerel idareler, deprem sonrası vatandaşların sorunlarını gidermek adına çalışmalar yapsalar dâhi, merkezi devletin olanaklarından ve gücünden faydalanmadıkları için, bu çalışmaları kendi sınırlı çabaları ile yürütmüştürler. Deprem felaketinin ardından “barınma ihtiyacı” en büyük sorun haline gelmiş, çadır stokunu elinde bulunduran Kızılay Genel Müdürlüğü çadır ulaştırmakta ve dağıtmakta geç ve yetersiz kalmıştır.

Öte yandan, çadır ihtiyacının beklenenin üstünde olduğunu ve kendi potansiyellerini görmek için dış ülkelerden gelen yardım taleplerini kabul etmeyip beklettiklerini bizzat Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay ifade etmiştir. Araştırma Önergesi verdiğimiz bugün itibariyle, depremin üzerinden 24 gün geçmiş olmasına rağmen, halen birçok vatandaşın çadır kuyruklarında perişan olduğu, çadır alamayanların da mecburen kendi imkânlarıyla oluşturdukları ve bu soğuk kış günlerinde ısınma açısından oldukça yetersiz olan naylon brandaların içinde barındığı görülmektedir.

Bununla birlikte geçen süreye rağmen halen göçüklerin altında yurttaşlarımızın olduğu da tahmin edilmektedir. 9 Kasım’da meydana gelen 5,6’lık deprem yüzeye yakın meydana geldiği için oldukça şiddetli hissedilmiş, bunun sonucunda Van merkezde ikisi otel olmak üzere 25 adet bina yıkılmış ve 40 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.

Yıkılan 25 adet binanın içindeki iki otelin ilk depremden sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, AFAD yetkilileri tarafından yapılan hasar tespit çalışmalarında incelenmediği, dolayısıyla bu otellerde kalındığı ve yaşamını yitiren vatandaşların tamamının bu otellerin enkazı altında kalarak can verdikleri görülmüştür. 9 Kasım depremiyle birlikte büyük bir kaos yaşayan Van halkı, yeni depremlerin ve yıkımların olacağı korkusuyla Van kentini terk etmeye başlamış ve Van adeta “hayalet kent”e dönüşmüştür.

Üçüncü büyük deprem de 15 Kasım tarihinde Mollakasım Köyü merkezli meydana gelmiş; 5,2 şiddetindeki bu deprem de, yaşanan olumsuzlukları daha da büyütmüştür. Bütün bu olaylardan sonra, başta Van Valisi olmak üzere, Bakanlar ve hatta Başbakan, ortaya çıkan yıkıma rağmen soruna ciddiyetle yaklaşmamışlardır. Kriz Yönetimi oluşturup kentin tüm dinamikleri arasında koordinasyon sağlamak yerine dışlayıcı bir tutum içerisine girerek, BDP’li belediyeleri saf dışı bırakma ve Van halkının yaşamış olduğu dramı politik ranta çevirme hesabı içerisine girmişlerdir.

Bu yaşananların ışığında, yapılması gereken; hatalardan ders çıkararak ve yerel otoriteleri devre dışı bırakmaksızın, partiler üstü bir anlayış ve çaba ile Van Depremi’nin yarattığı sıkıntıları çözmeye çalışmaktır. Ayrıca önümüzdeki çetin kış koşullarının yaratacağı problemleri gidermek adına; kısa vadede vatandaşları soğuktan koruyacak konteynırların, en yakın zamanda da kalıcı konutların yapılması ile en temel ihtiyaç olan barınma sorununun giderilmesi gerekmektedir. Bu hususta, depremden önce ve sonra ortaya çıkan sorunların belirlenip giderilmesi için bir Meclis Araştırması açılması elzem hale gelmiştir.

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.