AĞ NEREDE O ESKİ HUZURLU GÜNLER

Yaylada bezden top yapar gece geç saatlere kader ateş ışığına yormadan oynardık. Annelerimiz bacılarımız günde iki defa koyun sağmaya yani (bereye) giderlerdi sırtlarında parzınlar ellerinde teşiler yolda giderken boş vakitlerinde çorap, eldiven ve benzeri eşyalar örerdi.

Hele yaylalarda birde o beğbırler vardiya bir başka güzeldi. önce o soğuk derelerde kuzuları yıkamak daha sonra cew dediğimiz makasla yönlerini kesme bir yanda da kimisi taş üzerinde, kimileri saç tava üzerinde kimileri ise mangalda o tadına doyum olmayan et pişirimleri unutmak mümkün mi.

soruyoruz kimler ne istedi bizden, niye iç ve dış güçler bunu çok gördüler bu yüreği temiz halkımıza sucumuz neydi, Kürd doğmak mı. Hepimizi yaratan yüce rabbimiz değil mi kimisini Arap kimisin Yahudi kimisini İngiliz kimisini alman kimisini Türk kimisini acem bizleri de Kürd yaratmış.

 Bunlara kolluk ederken suçlu değiliz dilimize ve ırkımıza sahip çıktığımız da suç oluyor üstümüze bombalar atılıp öldürüyorlar. Her şeye rağmen bizler savaşa hayır diyip barıştan yana olan bir halkın evlatlarıyız.

Daha çok anneler ağlamasın artık yeter bu kardeş kardeşi vuran savaş. tüm halkımızı birlik ve beraberliğe davet ediyoruz.  Mersin Hakkarililer Derneği-Hakkarihabertv.com