AKP İŞSİZLİK SORUNUNU UMURSAMIYOR
Hakkari Kesk Şubeler Platformu dönem Sözcüsü İsmail Ata, işsizliğun bu ülkenin öteden beridir en önemli sorunu olduğunu ve krizle birlikte bu sorun çığ gibi büyüdüğünü belirtti.
23 Ekim 2009 Cuma 13:33
Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan İş Kur binasının önünde bir basın açıklaması yapan İsmail Ata, krizin 100 binlerce emekçi ailesinin ocağını yangın yerine çevirdi, 1,5 milyon emekçirin kriz nedeniyle işini kaybettiğini söyledi. Ülkenin toplam işsiz sayısının 5 milyonu geçtiğini ifade eden Ata, İşsizliğin uzun yıllardır emekçilere karşı sürdürülen politikaların sonucu olduğunu belirtti.
Ata, İşsizlik ülkenin kronik bir sorunudur. Krizle birlikte gelinen noktada bunu da aşmış, sorun toplumsal barışın altını oyan ve milyonları işsiz, aşsız ve umutsuz bir yaşama mahkum eden bir hal almıştır. Hükümetin hazırladığı orta vadeli programda önümüzdeki 3 yıl için işsizlik oranının düşmeyeceği, düşürülmeyeceği itiraf edildi. Üstelik hükümet bu programı büyüme ve istihdamı öne çıkararak yaptığını iddia etmektedir. Programın tahminlerine göre bu yıl işsizlik yüzde 14,8 olacak. Önümüzdeki iki yıl boyunca da yüzde 14'ün altına düşmeyecek. Oysa herkes çok iyi biliyor ki, gerçek işsizlik oranı bu rakamların çok üzerinde yüzde 20'lerin üzerindedir. Bu tablonun nedeni kuşkusuz AKP'nin krizin boyutlarını, emekçileri vuran yüzünü görmeyen politikalarıdır. Siyasi iktidar, krize karşı uygulamaya koyduğu önlemlerde istihdamı önceleyen hiçbir şey yapmadı. 5 milyon işsize kurstan, belirsiz vaatlerden öteye geçen bir olanak sunmadı. Tersine emekçileri işsizlik karşısında bir nebze koruması için oluşturulan işsizlik fonu'nda biriken kaynakları sermayenin hizmetine açtı. Özel istihdam bürolarını yasallaştırarak işgücü pazarını sermayenin cirit atacağı bir alana çevirdi, amele çavuşluğunu hortlattı. Siyasi iktidar son olarak 2010 bütçesinde kamudaki personel açığı karşısında istihdamdan ayrılan 4 kamu emekçisinin yerine ancak 1 emekçinin istihdam edileceği bir modeli dayatmaktadır. Bunun anlamı çok açıktır. 4 emekçinin yaptığı işi 1 emekçiye yaptırmak. 2010 bütçesinde ek olarak istihdam edileceği söylenen 32 bin kişi kamunun istihdam ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Türkiye'de sadece eğitim alanında 130 bin öğretmen açığı varken bu rakamlarla ortaya çıkmanın kabul edilebilir bir yanı yoktur. Biz KESK olarak krizin ilk belirtilerinden bu yana siyasi iktidarı defalarca uyardık. Açıklamalarımızla, eylemlerimizle, mitinglerle, kitlesel gösterilerimizle uyarılarımızı tekrarladık. İşsizliğin ülkeyi yakan, çalışma barışını bozan, demokrasiyi imkansız kılan niteliğini vurguladık. AKP iktidarını sermaye yanlısı politikalardan uzak durmaya, işsizlik ve yoksulluk sorununa odaklanmaya çağırdık.
İşsizlik sigortası kaynaklarını çarçur etmeyin, süresini ve miktarını arttırarak işsiz emekçilerin hizmetine koşun; işsizlerin doğalgaz, su, elektrik ve ulaşım giderlerini karşılayın; açlık sınırı altında yaşayan yurttaşlara yönelik yurttaşlık ücreti uygulamasını başlatın; kamudaki personel açığını kapatacak adımlar atın dedik. Siyasi iktidar emekçilerin bu çağrısına kulaklarını tıkamıştır. Krize neden olan, işsizliği patlatan politikalarında inat etmiştir. Orta vadeli program hedeflerinde AKP iktidarı işsizlik sorunu konusunda havlu atmıştır. 25 Kasım'da kamu emekçileri uyarı grevine gidecek. Burada ifade ettiğimiz talepler grevimizin talepleridir. 25 Kasım uyarı grevi işsizlik karşısında havlu atan AKP iktidarına yönelik son uyarımızdır. 25 Kasım uyarı grevimizin temel taleplerinden biri işsizlikle etkin mücadele edilmesidir.
İstihdam bir insan hakkıdır. Yurttaşlığın temelini oluşturur. Yurttaşlarının büyük bir kısmı geçinme olanaklarından yoksun bir toplumda barıştan, adaletten ve demokrasiden söz edilemez. Bu nedenle, Ülkenin kaynakları, etkin bir şekilde işsizlikle mücadeleye yönlendirilmelidir. İstihdamı arttırıcı radikal önlemler alınmalı ve bir an önce hayata geçirilmelidir. İşsizlik fonuna ek kaynak sağlanmalı ve fondan yararlanma koşulları hafifletilmelidir. İşten çıkarmalarhemenyasaklanmalıdır. Kamudaki personel açığı kapatılmalıdır. İşsiz emekçilerin doğalgaz, su, elektrik ve ulaşım giderleri karşılanmalıdır. Açlık sınırı altında yaşayanlara yurttaşlık ücreti ödenmelidir. Krize karşı mücadelenin yolu insanı öne çıkarmaktan geçer. Bütün bu taleplerimizi 25 Kasım grevinde bir kez daha yükselteceğiz. Buradan, işini, aşını kaybetmiş emekçi kardeşlerimize, yoksulluğa mahkûm edilmiş emeklilere, kadınlara, gençlere, esnaflara, çiftçilere sesleniyoruz. Talepleriniz taleplerimizdir. Özgür, eşit, demokratik bir ülkede barış içinde yaşayacağımız güzel bir ülke yaratmak için, herkese güvenceli iş, insanca ücret için; krizin bedelini ödememek için 25 Kasım'da grevdeyiz! Gelin 25 Kasım uyarı grevinde bu talepleri yükseltelim şeklinde konuştu. Basın açıklamasına DTP İl Başkanı Hıfzullah Kansu ile çok sayıda sendikacı katıldı. (Hakkarihabertv.com)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV