23 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara10°C

AŞK YAKAR

Hakan Taş

13 Şubat 2011 Pazar 21:53

Herkes kendince aşkın tanımını yapar. Duygusal proğramlarda tartışma konusu bile oldu. Aşkın çeşitleri, aşkın ömrü, aşkın izleri hep konuşuldu ve tartışıldı.

      Aşk emektir

      Aşk sitemdir

      Aşk iştahsızlıktır

      Aşk uykusuzluktur

      Aşk gözyaşıdır

      Aşk ideolojidir

      Aşk dalgınlıktır

      Aşk havadaki uçağın boşluğa düşmesi gibidir

      Aşk kör bir kurşundur

      Aşk bir çeşit kanserdir

      Aşk kan kusmaktır

      Aşk barikattır

      Aşk mayın tarlasıdır

      Aşk  denizde olup yüzmeyi bilmemektir

 

Aslında aşka dair binlerce şey yazabilirim. Aşk kişinin yaşadığı duygunun adıdır. Aşkın gıdası acıdır. Acının olduğu yerde ne işimiz var, o zaman neden aşık oluruz ki denilebilir. İşte aşk böyle başlar. Aşkın çok çeşidi de var. Ama en zor aşk çeşidi  “karşılıksız” ve “yasak aşk” tır. Her yasağın bir mahkemesi ve cezası da var ama yasak aşkın mahkemesi de yok. Çünkü bu ceza bir ömür onunla kalır. Aşkın mutluluğu biran ama hüznü yaşam boyu sürer. Gerçek ve doğru aşk sadece bir kez yaşanır. O gitse bile kırıntıları hep kalır. Aşkı sadece “aldatma” yok eder. Çoğalan nefret onu sende bitirir.

 

Aşkın yaşı ve sınırı yoktur. Aşk, evli-bekar, güzel-çirkin, fakir-zengin dinlemez. Bulaşıcı bir hastalıktır. Buraya kadar hep acı tarafına değindik. Peki aşkın hiç mi güzel yanı yok diye sorarsanız işte size vereceğim yanıt; Aşk insanı yeniler, yaşamla barışık olmasını sağlar. İnsanı hep çocuksu ve şımarık kılar. Yürürsün ama ayakların yere değmez. Sesini duyduğunda titrer, gözlerine baktığında dalar gider, ellerini tuttuğunda baygınlık geçirirsin. Onu hep kaybetme korkusu ile yaşarsın. Onsuz zaman geçmez ama o yanındayken zaman adeta sana inat rüzgar gibi geçer. Aşık olan kişi zararsızdır, uyuşuktur, hoşgörülüdür. Aşkta yara almış kişi ise patlamaya hazır bomba ve zehirli bir yılan gibidir.

 

Mega bir aşk için dökülen her damla gözyaşı sevene huzur verir.  Aşkta baş edilemeyen tek engel özlemdir. Günboyu telefonlaşsan  da, hergün elele olsan da uzak kaldığında aylardır hiç görmemiş gibi özlersin onu. Aşkta cinsellik son plandadır. Ona dokunmaya kıyamazsın. Ona olan sevdandan arzulamaya vakit bulamazsın. Küçük bir buse ile dudağındaki uyuşukluk günlerce devam eder.

 

14 Şubat sevgililer günü dolayısıyla “aşk yakar” yazımı tüm sevenlere armağan ediyorum. Siz aşktan kaçsanız da aşk birgün mutlaka sizi bulur. Siz siz olun  sevdiğinize ve sevdiklerinize sımsıkı sarılın. Unutmayın ki insan sevdiğini kaybettikten sonra kıymetini bilir. Aşk yakar ama yaşamaya da değer

        

 

 

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.