ASKERİ YARGI KALDIRILMALIDIR
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şubesi ve Mazlum-Der ortak bir basın açıklaması yaparak Türkiye yargı sistemi yargı birliğinden uzak olup, çok başlı ve karmaşıktır dedi.
19 Şubat 2014 Çarşamba 14:41
Mazlum-Der ve İHD tarafından yapılan açıklamada askeri yargının kaldırılması için Genel Merkezleri ile birlikte Türkiye çapında kampanya başlattıklarını belirttiler. Açıklamada,"Türkiye yargı sistemi yargı birliğinden uzak olup, çok başlı ve karmaşıktır. Emir komuta zincirindeki askeri yargı, özel yetkili mahkemeleri ile ve iş yükü altında çalışamaz hale gelen adli yargı, halkı ile arasına duvarlar ören idari yargı olarak farklı alanlara bölünmüş olan yargının aynı zamanda tarafsızlığı ve bağımsızlığı ile ilgili ciddi sorun bulunmaktadır”
HUKUK ÜSTÜNLÜĞÜ YARGI OLMALIDIR: Türkiye’de yargının tarafsız ve bağımsız olmasını sağlamanın ilk yolunun yargı birliğini sağlamak olduğunu ve böylece adaletin sağlanması için halk nezdinde güvenilir olmasını sağlayacak hukukun üstünlüğü ilkesine uygun bir yargı yapılanmasına ihtiyaç vardır. Hali hazırda Türkiye’de bir bütün olarak toplumun yargı organlarına olan güveni giderek azalmakta, kişilerde adalete olan inanç giderek zayıflamaktadır”
ROBOSKİ KATLİAMINDA NE YAPTILAR: “Roboski katliamında görüldüğü gibi askeri savcılığın göz göre göre yapılan bir katliamı davaya dahi dönüştüremediğine tanıklık ettik. Yine bunun gibi geçmiş yıllarda işlenen katliamların ve faili meçhul cinayetlerin soruşturmalarının davaya dönüştürülmediğini hep birlikte üzülerek izledik. AİHM’in, 1994 yılında savaş uçaklarınca bombalanan ve 30’dan fazla insanın öldüğü Kumçatı ve Koçağlı köylülerinin yaptığı başvuruyu kabul ettiği ve böylece Türkiye’de yaşam hakkının korunmadığı gerçeği bir kez daha ortaya çıkmış oldu”
SİVİL BİR ANAYASA GEREKLİ: “Askeri yargı konusunda temel sorunun bir darbe Anayasası olan 1961 Anayasası ile ihdas edilen ve yine bir askeri darbe ürünü olan 1982 Anayasası ile güçlendirilen Türkiye askeri yargısının,Türkiye yargı teşkilatı içerisinde meşruiyetinin bu güne kadar sorgulanmadan yerini koruyabilmesi, darbelerin sonuçlarını ve etkilerinin büyük ölçüde yürürlükteki darbe anayasası sayesinde sürmekte olduğu gerçeği hatırlanarak, somut çözüm önerisi bağlamında askeri yargıyı da içine alan kapsamlı bir yargı reformu ve sivil bir anayasanın gerekli olduğu bir kez daha görülmektedir”
Aksi takdirde hem yeni yaşam hakkı ihlalleri olabilecek, hem de bağımsız ve tarafsızlığı şüpheli askeri yargı içinde bunlar adil olarak soruşturulup cezalandırılamayacaktır. Yargı birliğinin sağlanması, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığının tesis edilmesi ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygun bir yargı yapılanmasının gerçekleşmesi bakımından Mazlum Der ve İHD olarak aşağıdaki önerileri teklif etmekteyiz”
ÖNERİ VE TEKLİFİMİZ: “Askeri mahkemeler ve bu mahkemelerin temyiz mahkemeleri ve askeri yüksek idare mahkemesi kapatılmalı ve bir an önce yargı birliği sağlanmalıdır. Vicdani ret hakkı tanınmalı ve gerekli yasal değişiklikler yapılmalıdır. Bu hususta yapılacak Anayasa değişikliği gerçekleştirilinceye kadar askeri kışlalarda meydana gelen her türlü yaşam hakkı ihlali ve vücut bütünlüğüne yönelik ihlallerin soruşturma ve kovuşturması sivil savcılıklar ve mahkemelerde görülmelidir.
Ceza kanunu tek bir ceza kanunu olarak düzenlenmeli, ayrıca askeri ceza kanunu şeklinde başka bir ceza normu olmamalıdır. Ayrıca Türkiye Uluslar arası Ceza Mahkemesini kuran Roma statüsünü onaylayıp, mahkemenin yargı yetkisini tanımalı, statüde belirtilen suçların ceza kanununda düzenlenmesi sağlanmalıdır. ÇIKARTILACAK.
Askeri mahkemeler sadece disiplin mahkemesi olarak yeniden düzenlenmeli ve sadece askeri disiplin suçlarını kovuşturmalıdır. Bugüne kadar askeri kışlalarda meydana gelen yaşam hakkı ihlalleri ile vücut bütünlüğüne yönelik ihlallerle ilgili soruşturma ve kovuşturma dosyalarının tamamı sivil savcılıklara ve mahkemelere devredilerek yeniden soruşturma ve kovuşturma yapılması sağlanmalıdır.
Askeri kışlalarda meydana gelen yaşam hakkı ihlalleri ile ilgili olarak yaşamını yitiren askerlerin ailelerinin talepleri kabul edilmeli, devlet sorumluluğunu üstlenerek ailelere karşı gerekli her türlü iyi niyet yaklaşımını göstermeli, maddi ve manevi tazminat talepleri ile şehit, dul ve yetim aylıkları hakkında gerekli düzenlemeleri yapmalıdır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV