BABAYA MEKTUP!
H. Aziz Hatipoğlu
31 Mayıs 2017 Çarşamba 18:04
İnanıyorum ki Hakkâri için alınan son karardan sonra çoğumuzun babaları sağsa babalarına, babaları benim gibi Hakkın rahmetine gitmişse arkasından söyleyecekleri, birer mektup yazacakları sözleri vardır.
Hakkâri ilinin ilk öğretmenlerinden ve ilk gazetecisi olan Rahmetli Babam İbrahim Hatipoğlu Hakkâri’nin kalkınması için çok öğrenci yetiştirmiş ve akabinde 26 yıllık gazetecilik hayatında birçok yazı kaleme almıştır.
1993 yılında vefat eden rahmetli babama defaten Hakkâri’de neden kalıyoruz ki sitemlerimize “Oğlum burası vatan toprağı. Burası şehit kanıyla sulanmış bir yer.
Yer altı ve yerüstü zenginlikler yatağı. Bakma şimdi kuş uçmaz kervan geçmez yer olduğuna. İnanıyorum ki ileride burası İsviçre Alplerini artmayacak birer turizm cennetine dönecek. Yer altı madenlerinin çıkartılıp işletilmesi ve Zap boyunca kurulacak barajlarla ülkemizin vazgeçilmez turizm ve cazibe merkezi olacaktır.
Hem şimdi Türkiye’de en fazla küçükbaş hayvan yetiştirilen yerlerin başında gelmektedir. İki ayrı ülkeye sınırının bulunması da buna artı bir değer katacak ve sınır kapıları açılıp buralardan ihracat ve ithalat yapılırsa halkın refah seviyesi daha bir yükselecektir. Burada kim taş üstüne taş koyarsa hayırla yâd edilecektir” Diye söyledikleri bu gün gibi hatıramdadır.
Kendisinden sonra terör nedeniyle köyler boşaltılarak şehir merkezi köyden göçenlerle doluştu. Nüfus patlaması yaşandı. Çok acılar çekildi. Gelenler her türlü eza ve sıkıntılara rağmen bu kente olumlu ve olumsuz katkı yaptılar. Şehir çarpık bir yapılaşmaya gidildi. Plansız programsız bir yapılaşma oluştu. Alt yapı olmadığı için büyük sorunlar yaşandı ve halen yaşanıyor.
İşsizlik aldı başını gitti. Araç sayıları arttı. Yollar, çevreyolu haricinde önemli bir yol yapılamadı. Duble yollar bize uğramadığı gibi halen Van iline yine tek yoldan bağlı ve tek yoldan girilen ve yine tek yoldan çıkılan Türkiye’de -belki de dünyada- tek yer olma lüksümüzü(!) kimseye kaptırmadık.
Sanayi hiçbir yatırımımız olmadı. 12 Eylülün sanayi tesisi olan HİSAŞ (Hakkâri Yün İplik sanayi) hayvancılık bittiği için tarihe karışıp kapandı.
Üretici toplumdan tüketici topluma dönüştürüldük. Tüm gıda ve bilumum ihtiyaç ürünlerimizi dışarıdan aldık. Dışarıya bal ve ceviz haricinde bir şey satamaz olduk.
Onlarda ekonomik değeri elle tutulur düzeyde değil. Esnafların gözü aybaşlarında memur ve işçi maaşlarında. Askeriye güvenlik gerekçesiyle çarşıya çıkamadığı için Hakkâri ekonomisine hiçbir katkıları olmadı. Diğerleri de internet denilen sanal ticaretten alış veriş yaparak bu şehri tamamen izole ettiler.
Güvenlik gerekçesiyle dağ taş güvenlik güçleriyle doluştu. Halen Türkiye’de nüfus oranına göre en fazla güvenlik görevlilerinin barındığı yer Hakkâri’dir.
Gelen gününü kurtarmaya ve zamanını doldurmaya geldi.
Bizlerde birbirimize düştük. Çoğu memleketi terk edip başta Van olmak üzere başka illere göç etti. 1999 yılından beri Kürt siyasi partilerinin elinde olan Belediyede fazla bir varlık gösteremedi.
Onlarda sen ben kavgasından yatırımı ya eksik ya da yapamaz oldular. Nihayetinde Belediyeye kayyum atandı. Daha yeni alt yapı dediğimiz kanalizasyon ve içme suyu çalışmaları yapılıyor. Yollar köstebek yuvasını aranır vaziyette.
Ha içme suyu mu? O da yine gün aşırı akıyor ve içme suyu sıkıntısı çekiliyor.
Tüm bunlar Hakkâri’yi birer ilçeden ziyade birer büyük köy görünümünü kazandırmışken 14 yıldır iktidarda olan ve halen Türkiye Cumhuriyetinde halkoyuyla ilk kez seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilçe statüsüne daha doğrusu Cumhurbaşkanımızın tabiriyle Hakkâri Yüksekova’ya taşınmış olacak. İl serüvenimiz böylelikle son bulmuş olacak.
Bilmem şimdi sizin zamanınızdakilerin şu anda mezarda kemikleri sızlıyor mu?
“Hakkâri için bir şey yapmadınız. Bu kadim, gelenin ağlayarak geldiği ama gidenin de buradaki dostluk ve samimiyeti görünce ağlayarak gittiği ama şehir olma vasfını hiçbir zaman kazanamadığı Hakkâri’ye yazık ettiniz”i sitemlerinizi duyar gibi oluyorum.
Başa dönüyor ve Hakkâri ili Van iline on yıllar önce bağlandıktan sonra bu kez ilden ilçe statüsüne düşürülerek Yüksekova ilçemizin İl’e dönüştürülmesiyle buraya bağlanıyoruz.
Kaderimiz mi?
Alın yazımız mı?
Boş vermişliğimiz mi?
Sahipsizliğimiz mi?
Unutulmuşluğumuz mu?
Neme lazımcılığımız mı?
Hangisini sayarsanız sayın.
Hakkâri ilçe oluyor Rahmetli baba.
Daha ne diyeyim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV