BAŞKAN KESKİN'DEN CUMHURBAŞKANI'NA MEKTUP

Başkan Keskin mektubunda Sayın Cumhurbaşkanım milattan önce bin yıllık tarihi olan, milattan sonra ise bölgede kurulan bütün uygarlıkların bünyesinde vilayet vasfını taşıyan, Osmanlı Zaman'ında başlı başına bir beylik olan, cumhuriyet tarihinin de en kadim illerinden biri olan Hakkari'nin bugün il vasfını kaybetmesi kabul edilebilir bir durum değildir dedi.

Hakkâri köklü bir tarihi olan farklı medeniyetleri içerisinde bulunduran Doğu'nun en değerli illerinden olduğunu ifade eden Keskin örf ve adetleri ile kendine has kültürü, Aynı zaman'da içerisinde bulundurduğu medreseleri ile dönemin en büyük alimlerini yetiştiren, Aydın'ların ulemaların ve de mollaların diyarı olduğunu söyledi.

Osmanlı'nın en başarılı padişahı olarak gösterilerin Fatih sultan Mehmet hanın hocası Akşemsettin Hazretleri hocası molla Gürani Hazretleri Hakkâri medreselerinde eğitim almasının bunun en güzel bir örneği olduğunu Söyleyen Başkan Keskin, böylesine tarih, ilim, irfan ve de kültür şehri olan bir ilimizin il sıfatından düşürülmesi bölgeye yapılacak olan büyük bir haksızlık olduğunu belirtti.

Keskin mektubunun devamında,”Sayın Cumhurbaşkanımız umuyor ve diliyoruz ki biz Hakkarililerin bu haklı sitemi olumlu cevap bulur ve bu gündem de ortadan kalkar. Yüksekova'nın il olması için Hakkâri bir engel teşkil etmemektedir. Orası da bizim Canımız ve de güzel bölgelerimizden biridir.

Esendere ve Derecik bölgelerinin ilçe yapılması dahilinde Yüksekova il yapılabilir. Bununla beraber Hakkâri merkezin ilçe sayısında ki düşüklükte Beytüşşebap ilçesinin geçmişte olduğu gibi Hakkari'ye bağlanması ve de Durankaya beldesinin ilçe yapılması kararlarıyla düzeltilebilir.

Hakkari'nin saygıdeğer büyükleri ve de ilgili vatandaşlarıyla beraber Sayın valimizle görüştük. Kendileri de bu konu Hakkı'nda bizlere yardımcı olacağını ve düşüncelerimizde haklı olduğumuzu hissettirdi.

Kendilerine ilgi ve Alakalarından dolayı teşekkür ediyorum. Yaklaşık 2 gündür merkezde bulunan; milletimizin sohbet etmesi, dinlenmesi ve de varsa bir sıkıntısı gelip dile getirmesi için yıllardan beridir açık olan yazıhanemizde bir imza kampanyası başlattık.

Geçitli, üzümcü ve Durankaya beldesi vatandaşlarının öncelikli imzaladığı bu serhat şehrimizi geri istiyoruz adlı imza kampanyasına ilimizin başta kanaat Önder'leri olmak üzere esnafları, iş adamları, öğrencileri, gençleri, yaşlıları büyük bir ilgi göstererek tabiri caizse bir umut diyerek akın etmişlerdir. Bu durumda gösteriyor ki Hakkâri halkı bu son derece önemli konuda yek vücuttur.

Hiç kimse aksi bir durumu düşünmemektedir. İlimizin atanmışları, seçilmişleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, gazetecileri, avukatları ve bütün vatandaşları bu konuda birlikte hareket ederek bu kesinleşmemiş kararın gündemden düşürülmesi için ellerinden geleni yapmaktadırlar.

Sayın Cumhurbaşkanımız her konuşmasında önemli olan milletin gönlünde yer edinmektir diyorlar. Zat-ı devletleri daha iyi bilirler lakin bizlerde naçizane fikrimizi beyan etmek zorundayız. Milletin gönlünde yer edinmek için milletin istek ve taleplerine azami ölçüde cevap vermek gerekmektedir.

Bu halkın haklı sitemini kaide almazsak hem bir haksızlık oluşacaktır hem de insanların gönül kapıları kapanacaktır. Ne haksızlığa gerek var nede gönül kapılarının tamamen kapanmasına.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve de sayın Başbakan'ımıza Hakkari'den sesleniyoruz. Bu halkın sorunlarına çözüm bulalım, insanların manevi değerlerine sahip çıkalım. Bu insanların yüzyıllık vilayet sıfatını ellerinden almayınız.

Reis-İ Cumhur demek Halkın Başkanı demektir. Halkın Başkan'ı halkın istemediği bir durumu gerçekleştirmemelidir. Bizler Hakkarililer olarak sayın Cumhurbaşkanımız ve de Başbakan'ımızdan randevu talep edeceğiz.

Kendileri bu halkı kırmayıp randevu talebimizi kabul ederlerse bu konuşmaları, Hakkari halkının istek ve Arzu'larını kendilerine arz edeceğiz. umuyoruz verilen bu karar geri alınır ve de bütün geçimi kamu kuruluşlarına bağlı olan, tutunacak bir fabrikası, bir istihdam alanı olmayan Hakkari'mize bu haksızlık reva görülmez. Saygılar sunuyorum”