BEDİRHANOĞLU’NDAN SONRA HATİPOĞLU,,,
30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerin ülke açısından önemi çok büyük. Bir kentin geleceğini, hizmet ile gelecek olan huzur kaynağını yerel yönetim belirler.
24 Aralık 2013 Salı 15:39
AK Parti ve CHP, en ağır isimleri, bakanları ve parti yönetiminde yer alan üst düzey kişileri değişik kentlerde belediye başkan adayı yaptılar. Türkiye tarihinin en hassas ve önemli seçimlerden biri olacak. BDP bu seçimde ne yazık ki Hakkari'yi ciddiye almadı. Kadın kotası başından beri yanlış olmazsa da eksik bir karardı.
Hakkari halkını beş yıl Cizre yönetti. Bir beş yıl daha da Muş yönetecek. Ve bir sonra ki seçimlerde ise Ağrı veya Elazığ'dan aday belirlenecek. Neden çünkü Hakkari halkı hiçe sayılıyor, bizde bu işi yapabilecek kapasitede adam yok konumuna sokuluyor. Peki o zaman bir Hakkari'li yi neden başka kentte aday göstermiyorsunuz?
Madem Hakkari'yi çok ciddiye alıyorsunuz o zaman neden Hasip Kaplan, Ayla Akat ATA, Pervin Yüzer, Emine Ayna, Salih Yıldız gibi sevilen isimleri aday göstermediniz. Perihan Kahraman, Medya Duran ve Zeynep Besi Dara'yı devre dışı bıraktınız, neden sizden uzak duran ama gönlü sizde olanlara elinizi uzatmadınız. Formül ne olmalıydı biliyor musunuz? Kendisinin kararı ne olurdu bilmiyorum ama Avukat Hüseyin Ümit ile devam kararı alınacaktı.
800 delege oy kullandı. Bu delegelerin üçte biri Dilek Hatipoğlu için evet dedi. Kusura bakmasınlar 150 bin insanın kaderini bu 300 kişi belirleyemez. Partide en büyük eksiklik eleştirileri kabul etmemesi, eksiğini gören ve onu dürtenlere "Kürt düşmanı" suçlamasıdır. Ben ne zaman eleştiri hakkımı kullanmışsam her köşe başında karşılaştığım bir partili ile söz düellosuna girmişimdir.
Gazeteci sıfatıyla teke tek halk ile sürekli söyleşi yapan ve nabız yoklayan biriyim. Onların göremediğini ben yakınlaştırayım mı? Her on kişiden beşi ben sandık başına gitmeyeceğim ve oyumu yakacam diyor. Partiye olan sempati ve destek ciddi anlamda azalmıştır. Parti içinde de gizli parçalanma ve bölünmeler mevcuttur. Bu yazdıklarımı okuyunca şüphesiz kızacaksınız ama sandık sonuçları açıklandığında bana hak vereceksinizdir.
Her seçimde Hakkari'de yüzde 90 başarılara imza atan BDP eğer yüzde 50 ile belediye yi alacaksa ve bunun adına başarı denilecekse benimde vereceğim başlık "BAŞARISIZ"lık olur. Eğer Ak Parti birden fazla meclis üyesi seçerse sonuç yine hüsran olur. Bayan Hatipoğlu bana kızmasın. Kendisini hiç tanımam. Bu zorlu yarışta ve hassas dönemde "Dilek Hatipoğlu" ismini yetersiz buldum.
Sizi şaşırtan bir gelişme daha aktarayım mı? Ön seçimlerden sonra fanatik BDP'li olarak gördüğümüz simalar Osman Kızılban'ı kucaklarken gördüm. Doğru söyleyeni Hakkâri’den kovarlar diyorsanız merak etmeyin kısa bir süre sonra bende binlerce öz Hakkârili gibi memleketime veda edip gideceğim. Yerel yönetimlerde ve genel seçimlerde seçilme hakkımız yok. Hizmet gördüğümüz yok, huzurumuz zaten yok. Madem öyle burada yaşama hakkımız da kalmamıştır. Göç eden öz Hakkârililerin çoğu alınan bu yanlış siyasi kararlardan dolayı gitmemiştir, kaçmıştır... Bu konuda çok doluyum ve yazacak çok şey var. Bazen susmak sınırsızca bağırmaktır. Ve ben artık hep susacağım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV