BİR HAKKARİ HAYALİ..!
H. Aziz Hatipoğlu
27 Temmuz 2019 Cumartesi 11:16
İnsanlar hayalleri ölçüsünde yaşar diye söylemişti büyüklerimiz.
Dikkat ettiyseniz yapılan her keşif ve icat bir insanın hayallerinin sonucu ortaya çıkmış ve keşfedilmişlerdir.
Hayallerinizi büyük tutun. Ve hiçbir zaman hayalsiz yaşamayın. Her ne kadar çevreniz Hayalle yaşayanlar için olumsuz düşünürseler de siz siz olun hayalinizi bırakmayın.
Bugün ben de şöyle bir Hakkâri’yi tasavvur edip hayal ediyorum.
“Yurdumuzun dağlık olan bu uç bölgesine iç ve dışardan gelen turistlerde dolup taşmakta, başta Cilo dağları olmak üzere Reşko tepesi, Berçelan yaylaları, Çarçelan yaylası ve Sümbül dağındaki otellerde doluluk oranı %100’leri bulmakta ve turizm buranın can damarını oluşturmaktadır.
Yollar duble ve asfalt. Çift şeritten vızır vızır vasıtalar geçmekte.
Dağlarımızdaki ve yaylalarda kurulan otellere çoğu turist teleferiklerle çıkmakta ve aşağıda Zap suyu vadisinin ihtişamlı güzelliği göz kamaştırmaktadır.
Reşko ve Cilo ile Berçelan yaylalarındaki otellerde bulunan turistler dağ turizminin yanı sıra buzullar üzerinde yaz aylarında bile kayak zevkini yaşamakta ve eğlenmektedirler.
Hakkâri şehir merkezi başta olmak üzere diğer ilçelerimizde nüfus katlanmakta, dışarıdan buraya çalışmaya gelen insanlar olmaktadır.
Bir yandan turizm sektörü ve diğer yandan dağlarımızdan çıkartılan çinko, krom, altın ve petrol ürünleri işletilerek dışarıya ihraç edilmekte ve Türkiye’nin petrol ihtiyacının yarısı Hakkâri’den karşılanmaktadır. Rafinerilerde yüzlerce insan çalışmakta, ayrıca diğer maden ocak ve işletmelerinde binleri bulan insanlarımız emek harcayarak huzur içerisinde evine ekmek götürmekte ve işsizlik tarih olmaktadır.
Uzun süre adı terörle anılan ve binlerce insanın kanının akıtıldığı bu dağlar şimdi gezilip görülecek, dolaşılacak, başta dağ turizmi olmak üzere dağcılık için daha önceden rezervasyonlarla otellerde yer ayrılmakta ve turizm acenteleri Hakkâri’ye özel seferler düzenlemek için rekabet içerisine girmişlerdir.
Kurulu bulunan çimento fabrikaları üç vardiya halinde çalışarak başta Ortadoğu olmak üzere yurt dışına çimento ihracatını gerçekleştirmektedir.
Zap suyu üzerindeki kademeli barajlardan üretilen elektrik enerjisi yurt içine ve dışarıya verilmektedir.
Birkaç yerde kurulu bulunan geri dönüşüm tesislerinde artıklar işletilmekte ve çevre kirliliği minimum seviyesinde olmaktadır.
Hayvancılık modern şartlarda yapılmakta, arıcılık ve bunun sonucu Hakkâri balının değeri yurt dışında da duyurulmakta ve kurulu tesislerde hayvansal ürünler organik bir şekilde paket ve ambalajlara sarılı şekilde yurt dışın ihraç edilerek çok önemli döviz girdisi sağlanmaktadır.
Hakkâri Üniversitesinin önemi ve eğitimdeki kalitesi kanıtlanmış ve kontenjanların tümü doldurulmuştur. Üniversitedeki bilim insanları ve akademisyenler buluşlarıyla bilim dünyasına yeni katkılar sunmuşlardır.
Öğrenci sayısı yirmi binleri bularak burası bir öğrenci şehri konumundadır.
Öğrenciler üniversitelerdeki çalışmalarının yanı sıra Hakkâri dağlarındaki madenlerin keşfi ve buralardaki endemik bitkilerin bulunması ve keşfi ile bunlardan tıp alanında çeşitli ilaç ve devaların yapımında söz sahibi olmuşlardır.
Tayini buraya çıkan kamu personeli burada birkaç yıl daha kalmak için adam aramakta ve torpil bulmaya çalışmaktadır.
Huzur bu yerin adı olmakta Hakkâri dağları tıpkı İsviçre Alpleri gibi çok yoğun ilgi görmekte ve turist çekmektedir.
Dağları ağaçlarla yeşillendirilerek güzelleşmekte, doğal gazla ısınan ve doğal gazdan yararlanması sonucunda hava kirliliği tarihe gömülmektedir.
Yüksekova Selahattin Eyyubi Havaalanı ihtiyaca cevap veremediği için büyütülmekte ve buraya yurt dışından da uçak seferleri olmaktadır.
Yüksekova Dilimli Barajından gelen sulama kanallarıyla Yüksekova ovasında başta Aspir olmak üzere şeker pancarı, buğday ve diğer ürünler organik olarak yetiştirilmekte, ova kenarında bu ürünleri üreten fabrikalar sıralanmakta ve bu ürünlerden aspir yağı, toz şeker ve şeker ve kepekli undan ekmekler üretilerek iç ve dış piyasaya satılmaktadır.
Şemdinli’de balcılık ve tütüncülük başlı başına bir sektör olmuş ve bu alanda yüzlerce aile ekmek kazanarak ürünlerini pazarlamaktadırlar.
Yüksekova Esendere, Derecik ve Çukurca Üzümlü Sınır kapılarında gün 24 saat vasıtalar gelip gitmekte ve üretilen ürünler buralardan yurt dışına ihraç edilmektedir. Yakın komşumuz olan İran ve Irak’lı vatandaşlar da bu kapılardan buralara gelerek turizmi canlandırmaktadırlar
Belediyelerin gelirler arttığından şehrin her yerine hizmet götürülmekte, su sıkıntısı hayal olmakta ve gün 24 saat her daim sularımız gürül gürül akmaktadır.
Zap boyunca sıralanan tesislerde canlı alabalık yenmekte ve rezervasyonlarla yerler ayrılarak gelen müşterilere hizmetin en güzeli sunulmaktadır.
Sıralı alabalık işleme tesislerinde temizlenmiş alabalıklar işlenerek yurt dışına paketlerle ihraç edilmektedir.
Otobüslerin biri gelmekte ve biri gitmektedir. Sayıları onu bulan turizm acentelerinde her saat başı otobüsler kaldırılmakta ve gelen otobüslerdeki yolcular şehir merkezindeki otellere ve konaklama tesislerine bırakılmaktadır.
Kilim tezgâhlarında genç kızlar ve kadınlarımız ilmek ilmek kilim dokuyarak ta Amerikalara ve Avrupa’ya Hakkâri kilimlerini göndermekte ve satmaktadırlar.
Küçük helikopterlerle gelen turistler gezdirilmekte ve yamaç paraşütleriyle turistler buradan doyumsuz eğlenerek mutlu ayrılmaktadırlar.
Halkın refah seviyesi yükseldiği için her evin kapısında vasıtası, otoparklar yer altına indiği için trafik sıkışıklığı olmamaktadır.
Eğitimde ve sağlıkta çağın tüm imkânları sunulmakta başta yanı başımızda bulunan Irak ve İran’dan hastalar iyileşmek için Hakkâri Hastanelerini kullanmakta ve şifa bulmaktadırlar.”
Fazla mı bir hayal kurdum.
Fazla değil 30-40 yıl sonra bunlar neden olmasın.
Sağ kalanlar görecek inşallah.
Benim şimdilik hayalim bu. Ama torunlarımızın bunu yaşayacaklarından da eminim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV