BU SEÇİLMİŞLER İLE GELECEK BİR TÜRKİYE
Azad Keskin/Yazdı "Gelecek ile ilgili hayal kurmak her insanın tabiatında var olan bir duygudur. Fakat Türkiye de geleceğe dair hayal kurmak mümkün değildir"
27 Mayıs 2013 Pazartesi 16:08
Çünkü Türkiye de seçilmişlerimizin Türkiye’deki var olan sorunları çözebileceği inancını halk olarak yitirmişiz.
Neden mi?
Ülkede kalkınma ve refah yokluğu, işsizlik, adaletsizlik, bölgeler, toplumlar, inançlar arası adaletsizlikler ve demokrasi eksikliği olabildiğine büyüyorken seçilmişlerimiz nerede?Ülkemizin aydınlık yarınları olan gençler kendi üniversitelerinde bir protesto yapmak istedikleri zaman ülkeyi korumakla görevli olan kolluk kuvvetlerince linç edilirken seçilmişlerimiz nerede?
Ülkemizde üniversitede çantasında yumurta var diye eyleme hazırlandı gerekçesi ile hapse mahkûm olmuş gençlerin yaşadığı bir dönemde seçilmişlerimiz nerede? Üniversite harçları kaldırılsın diye demokratik tepki koyan gençlerin zindanlara atıldığı günleri yaşarken seçilmişlerimiz nerede?
Hakkını arayan işçiler gizli örgüt kurdular gerekçesi ile hapse atılırken seçilmişlerimiz nerede?
Cezaevleri çatışı altında mahkumlara yapılan haksızlıklar, hak ve hukuk ihlallerine sessiz kalan seçilmişlerimiz nerede ? Dünyanın eleştirdiği bir konu olan birçok gazetecinin düşüncelerinden dolayı örgüt suçlaması ile tutuklanırken seçilmişlerimiz nerede?
Hasan Cemallerin, Mehmet Altanların, Ahmet Altanların… Yazılarından dolayı görevlerinden alınmalarına veya istifa etmelerine maruz bırakmak nasıl bir özgürlük ve demokrasi anlayışıdır bu seçilmişlerimiz nerede?
Roboski’de 34 tane gencecik vatandaşımız katledilip kasıtlı suçluları veya hatalı sorumluları halen açıklanmazken bu seçilmişlerimiz nerede?
Reyhanlı’da yaşanan vahşetin önceden önlenememesi Türkiye de insanları linç etmekten fırsat bulamayan kolluk kuvvetlerinin mi yoksa hükümetin en çok güvendiği kurum olan milli istihbarat teşkilatının mı ihmali sonucumu olduğunu sormayan seçilmişlerimiz nerede?
Türkiye’de yaşayan tüm halkların umudu olan ve iktidar partisinin genel seçimlerde söz verdiği demokratik anayasayı, hazırlayamayan seçilmişlerimiz nerede? Türkiye’deki bu sorulara cevap ararken, birde şunu düşünüyoruz bu seçilmişlerimiz bu sorunları çözebilir mi?
Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde, her ilinde, her ilçesinde kısacası Hakkari’den Edirne’ye kadar herkes bunları tartışıyor, bunları konuşuyor. Çünkü seçilmişlerimiz seçildikleri ilin, bölgenin ve halkın sorunlarını, ihtiyaçlarını… dile getireceğine nasıl parti liderimin gözüne girerim davranışları ve konuşmaları içerisindedirler.
Çünkü seçilmişlerimiz sorunları, yasaları, eksiklikleri, ihmalleri ve olması gereken konuları konuşmaktan çok birbirlerine hakaret etmekte yarışıyorlar. Çünkü seçilmişlerimiz devlet tarafından yapılan haksızlıkları, ihmalleri ve ölümleri konuşamıyorlar çünkü birbirlerini rencide etmekten süreleri yetmiyor. Çünkü seçilmişlerimiz onları seçen halkı unutup kendi refahları için kendilerini o seçilen halktan ayrıcalıklı, üstün kılmak için her türlü madde ve yasayı meclisten geçirmenin yollarını arıyorlar.
Cumhuriyet tarihinde hiçbir dönem yoktur ki halkına bu kadar duyarsız seçilmişlerin olması.-Yanı başlarında insanlar hunharca katledilip öldürülüyor. -Cumhuriyet tarihinin en büyük kavgası olan devlet-PKK kavgası barış yolunda ilerliyor.
-Ülkemizin Ortadoğu’da din kardeşleri olan ve hiçbir çıkarımızın olmayan ülkelerin iç işlerine karışıyor savaş ve kaosa sürükleniyorken bunları dile getiren seçilmişlerimiz maalesef yoktur.
İşsizlik, yoksulluk, rant ve yolsuzluğun başını aldığı bir sürede bunlara sadece sesiz kalmak ne kadar insani bir duygudur ? Ülkemizin aydınlık geleceğinin sahipleri olan gençlerimiz gözaltına alınıp hapishane köşelerine atılırken, demokratik, özgür vede hukuk devleti olma yolunda yapmış oldukları yürüyüşlerde kolluk kuvvetlerince linç edilmelerini izleyip içlerinize sindirmek nasıl bir insani duygudur ?
Birçoğu çeşitli nedenlerle küçük yaşta ailelerinden kopup dört duvar arasına mahkum olan ve Türkiye de ağır işleyen yargı sisteminin kurbanı olan sayısız mahkumun cezaevi çatısı altında yaşadığı hukuksuzluklara duyarsız kalmak insafsızlık değil midir? Dünya evrensel hukuk çerçevesi içerisinde olan ifade özgürlüğü ilkesini yok sayıp onlarca gazeteciyi tutuklamak, dışlamak, susturmak vede işlerine son vermek hangi hukuk ve demokrasi anlayışı içerisine giriyor da sizleri böyle izlemeye mahkum bırakıyor ?
Dünden bu meclise miras kalan bütün sorunları dağ gibi büyütüp gelecek nesillere aktarmak nasıl bir erdemliliktir ? Ülkede kalkınma ve refah yokluğu, işsizlik, adaletsizlik, bölgeler, toplumlar, inançlar arası adaletsizlikler ve demokrasi eksikliği olabildiğine büyüyorken siz nasıl kendinize ayrıcalıklar yaratmak için yasalar çıkarmaya çalışıyorsunuz ?
Bu ülkede en büyük sorunların başında gelen Kürt sorunu çözüme aşamasına gelirken, ülke büyük bir barışa giderken oluşan akil insanlar grubunda olmamanız halkın temsilcisi olarak sizleri rahatsız etmiyor mu? Daha 500 gün önce Roboski’de silahsız 34 tane vatandaşımız katledildi, daha 2 hafta önce resmi rakamlarla Reyhanlı’da 51 tane vatandaşımız katledildi bu katliamlar sizinde yüreklerinizi yakmıyor mu ?
Günümüzde demokrasinin evrensel ilkelerini istemenin suç sayıldığı bir Türkiye ve bu duruma seyirci olan seçilmişlerimiz. Haksızlıkları, demokratik işleyişe, evrensel hukuka ve Türkiye Cumhuriyeti hukukuna göre ihtiyati bir tedbir olarak görmeleri kabul eldir bir anlayış değildir.
Günümüzde ve ülkemizde Hukukun üstünlüğü ilkesinin vatandaşın gözünde zedelendiği, anti-demokratik uygulamaların çoğaldığı bir ortam. Ülkemizde geri kalmışlığın,hukuksuzluğun konuşulması unutulan bir TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti.
Bölgeler, toplumlar, inançlar arası adaletsizliğin her geçen gün katlanarak büyüdüğü bir sistem. Ülkemizde gayrisafi milli hasılaya göre kişi başına düşen payın korkunç boyutlarda farklı farklı uygulandığı bir vurdum duymaz anlayışın hakim olduğu bir dönem.
Son yıllarda trafik terörü sonucu binlerce insanın öldüğü bir ülke. Her yıl yeni bir sınav sistemi getirerek eğitimin ayaklar altına alındığı bu dönemde ÖSYM ve KPSS’de başarı elde edemediği için küskün ve kırgın olan gençler. İşsizlikten bunalan yüksek okul, lise ve ilköğretim mezunlarının isyanda olduğu dönem. Ülkemizin son zamanlardaki dış politika iflası sonucu savaşa ve kaosa sürüklenirken yaşanılan onlarca acı olay.
Daha neler var neler….
Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken seçtiğimiz seçilmişler sizi kim sorunları çözmekten alı koyuyor. Neden birbirinizle hakaret ederek, olumsuz davranışlar sergileyerek gereksiz gündem oluşturuyorsunuz. Birbirinize olan hakaretlerle ve sataşmalarla gerçekleri saptırıyorsunuz. Yakışmıyor sayın seçilmişlerimiz değiştirin bu davranış ve hakaret dolu yaşamınızı ülkenin geçek sorunlarına yönelin.
Bu halk bu ülkede sizden sorunlarına çözüm bekliyor.
Haksızlıklara, hukuksuzluklara ve de anti-demokratik uygulamalara karşı birinci sınıf hukuk devleti olma yolunda çözüm adımlarınızı bekliyor. Gene merhum babamın ( Abdurrahman KESKİN ) bir demecinde “Başbakanın demokrasi veya Kürt açılımına ihtiyaç vardır dediği zaman ülke bölünüyor diye çırpınan felaket tellalları, Rantçıların, kargaşayı ve savaşı körükleyen vurguncu yalakaların, ortalığı velveleye verip isteklerini kabul ettirmeye çalışan ihanetçilerin meydanı boş görmesi; seçilmişlerimize yakışmayan davranışlarından kaynaklanmaktadır.” Diyordu.
Sizleri kavga, hakaret ve kendinizi ayrıcalıklı kılmanız için göndermedik erdemli olun, bizlere örnek olun ve bizlerin sesi olun diye gönderdik. Sorunları, haksızlıkları ve hukuksuzlukları çözün ki bugün devletinden küskün olan milyonlar kırgın ve dargın olmasınlar, vazgeçip bıkmasınlar sizlerden. Bu halk sizden aydınlık yarınların temelini atan, refaha ulaşmış kalkınmış bir Türkiye için adım atan ve erdemli davranışlar içerisinde olan seçilmişleri istiyor.
Sorunlarımızı her gün gündeme getiren ve çözüm için adımlar atan gerçek vekillerini bekliyor. Yakışmadı size Sayın vekiller, Sayın Bakanlar sayın parti liderleri ve Türkiye’yi yönetenler size yakışanı yapınız.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV