ÇUKURCA’NIN İYİLİK MELEĞİ!

Şiddet ve haksızlığın kol gezdiği bir dünyada iyilik meleği ile karşılaşmak insanı şaşırtıyor. Eskiden kötü haberler hep Çukurca’dan  gelirdi. Şu aralar tüm iyi haberler ve ılımlı gelişmeler Çukurca ilçemizden yükseliyor.

Son birkaç aydır İrem Yarpuz ismini iyi yönden çok işittim. Adı geçen kişiyi tanımak ve anlamak için ilçeye hareket ettim. Hukukçu olan Bayan Yarpuz, ilçede Noter olarak görev yapmaktadır. Herkesin bildiği gibi görevi tüzel ve gerçek kişiler arasında yapılan işlemleri hukuki dayanağa bağlamak ve evraklara resmiyet kazandırmaktır. 25 yıllık mesleki deneyime sahip İrem Yarpuz, Çukurca ilçesine, sınıra sıfır noktaya severek gelmiş ve orada yaşamaktan mutluluk duymuş biridir.

İlk buluşma, ilk karşılaşma, sıcak sohbet derken onu dinlemeye koyuldum. Masasında adaleti simgeleyen terazi, odasında birden fazla Atatürk portresi vardı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Türkan Saylan tarafından yıllar önce Çukurca ilçemiz Gündeş Köyü Ormanlı Mezrasında yaptırılan Anaokulu çürümeye terk edilince kendisi el atarak yeniden onarılmasını ve eğitime açılmasını sağladı.

Okulu merak edip görmek istediğimi söyleyince aracına binerek yola koyulduk. Yol üstü bir markette mola verip çikolata dolusu poşetle geri dönüyor. Kısa bir yolculuk sonrası okula varıyoruz. Hummalı bir çalışma kıskacında olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. İçeri girdiğimizde yaşları 4-5 olan onlarca çocuk, “İrem Abla” diye çığlık atıyor. Ona sarılmak ve öpücük almak için sıraya giren çocukların görüntüsü beni çok şaşırttı.

Az sonra onlarla küçülerek çocuk diliyle sohbete başlıyor. Ve sonrasında getirmiş olduğu çikolataları tek tek dağıtarak onları daha çok sevindiriyor. Bu duygusal anları uzaktan sadece seyrederek gözlerimin yaşardığını itiraf edebilirim. Çünkü dünyada en güzel şeylerden biri çocukları, yaşlıları, engelli insanları, mağdurları sevindirmektir.

Az sonra İrem Yarpuz, çantasında küçük not defterini çıkartarak, “Kimin ne ihtiyacı var” diyerek tek tek not alıyor. Çikolata yerken ağzı ve yanağı kahve renge bürünen çocukları ıslak mendil ile tek tek silerek öpüyor. Kapıda park edilen aracına doğru giden bayan Yarpuz, kocaman bir paketle sınıfa dönüyor. Memleketten gönderilen oyuncakları da dağıtmaya başlıyor.

Oyuncakları gören çocukların sevinç çığlıkları öğretmenlerinin müdahalesiyle hafifliyor. Kız ve erkek çocuklara konumuna göre oyuncak dağıtırken içinden oyuncak bir silah çıkıyor. “Silah asla olmaz, oyuncak bile olsa silaha dokunmanızı istemiyorum.

Sizler sadece kalem tutan eller olacaksınız. Vatana ve millete hayırlı bireyler olacaksınız” diyerek oyuncak silahı imha ediyor. Okulun arka tarafından bir kütüphane ve çalışma odası dizayn edilmiş. Üniversiteye hazırlanan gençleri ziyaret ederek kaynak eksikliği konusunda not defterine eklemeler yapıyor. 

Okul onarımını bizzat yürüterek çoğu malzemeyi sırtında taşımış. Tüm masraflar faturalandırılarak muhasebesini yaparak bana sunuyor. Okulun resmi açılışı bugünlerde gerçekleşiyor. Takdir belgesi ve plaketler almasa da onu gören ve anlayan yüreklere adını yazdırmayı başardı.

İrem Yarpuz Mersin Tarsus doğumlu. İnsanı insan yapan vicdanıdır. Vicdan rahatlığıyla Avukat oldu. Hep doğruları, hak ve hukuku savundu. Gördüğü her yaraya merhem oldu. Kendi mutluluğundan ödün verdi. Başkalarını mutlu ederek mutlu olmayı seçti. İyilik yapmak onun yaşam biçimi oldu.

Bir dost selamı, bir sıcak tebessüm ona verilecek en büyük hediye. İki insana aşık, biri Atatürk diğer ise Türkan Saylan… İlçeye henüz birkaç ay oldu geleli. Halk ile kurduğu diyalog görülmeye değer. Kürtçe öğrenmek için ders almak istiyor. Sınırda sınır tanımayan altın kalbiyle herkes ile bütünleşmiş adeta.

Yaptıklarını ve yapmak istediklerini net görmeyen ve bulanık gören gözlere inat o iyilik meleği kanatlarını açmış Çukurca semalarında uçuşuyor. Aslında yalnız da değil, onunla melek misali kanatlanan Ayten Zara da var… Ne demiş rahmetli Türkan Saylan, “Eğer bir yerlerde bilime, demokrasiye, başarıya, aydınlığa aç bir çocuk senin ışığını bekliyorsa sönmeye hakkın yoktur. Işıyacaksın”…

Ailede iyilik irsilik bir hal almış durumda. Kız kardeşi Akademisyen Nigar Yarpuz Bozdoğan da ikamet ettiği Çukurova’da kadın ve çocuk hakları konusunda farkındalık oluşturmak adına mükemmel işler başarıyor. Çukurova Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü Prof.Dr.Nigar Yarpuz Bozdoğan’ın da bir gözü, bir kulağı, yüreğinin yarısı Hakkari’deki çocuk ve kadınlardadır.

Yarpuz kardeşleri yürekten alkışlıyorum.