DEMİRTAŞ KÖY ZİYARETLERİNDE

Selahattin Demirtaş, AK Parti'nin en güçlü olduğu Zeydan aşiretinin köylerine dün başlattığı seçim çalışmalarını bugün de sürdürdü. 50 araçlık konvoyla yola çıkarak Musahan, Boybeyi, Yeşilbulak, Sarıtaş, Bağışl, Durankaya, Oğul ve Üzümcü köylerine giden Demirtaş, gittiği her köyde halkın yoğun sevgi gösterisi ile karşılandı. Köylerde seçim minibüsünün hoparlöründe halka seslenen Demirtaş, mitinglerinde partilerini hedef alan Başbakan Erdoğan'a sert bir şekilde cevap verdi. Demirtaş, "Başbakan öyle bir noktaya geldi ki, ne diyor biliyor musunuz. BDP Kürt sorunu önünde en büyük engeldir diyor. Çözüm önünde en büyük engel BDP'dir diyor. Yani diyor ki, Kürtler olmasa Kürt sorunu çok çabuk çözülür diyor.

Böyle bir zihniyet olabilir mi? Kafasında Kürtleri silmiş durumda. Kürtler olmadan Kürt sorunu çözülür. Doğru Kürtler olmasa Kürt sorunu da olmaz. Bu nedenle bu seçimde bu zihniyete karşı vereceğimiz mesaj şudur. Asıl senin zihniyetin Türkiye'deki bütün sorunların önünde engeldir" dedi.

BDP'nin asla kan ve gözyaşından beslenmediğini savunan Demirtaş, "Biz bu bölgede kimseyi tehdit edecek durumda değiliz. Gün birlik günüdür. Kürtlerin birlik ve ittifakları bu kadar güçlenmişken, yereldeki bazı kişilerin bu birliği bozmasına müsaade edemeyiz. Daha öncede söyledim tekrar belirtiyorum. Hakkari'deki hiçbir aile ile karşı karşıya değiliz. O yüzden sistem partilerinde aday olan kişilere sesleniyorum. Partimizin kapısı daha önceden de herkese açıktı, şimdi de sonuna kadar açıktır. Gelin siz de bu birliğin içinde yerinizi alın. Bakın sizin mensubu olduğunuz ailelerde bizimle birlikte olmak için gönül vermişler.

Siz de yanlışta olduğunuz yoldan geri dönün. Burada yüzde 100'lük başarımız kesinken, sizin şartlarınızı zorlamanızın bir anlamı yok. Gelin sizlerde aday olduğunuz partiden istifa edin ve halkınızın ve ona gönül verenlerin yanında yerinizi alın. Sizin için en onurlusu budur. Hakkari'de sadece 3'te 3 kazanmak bizim için başarı olmaz. Hiç bir yerde, hiç bir sandıkta Hakkari'ye hakaret eden AK Parti'ye tek bir oy çıkmamalıdır. Tek bir oy Hakkari'ye hakaretin devamıdır. Bu nedenle bu seçim bu mesajı vermenin fırsatıdır.

Başbakanın bozulan dengesi, öyle görünüyor ki, 12 Haziran'a kadar yerine gelmez. BDP asla ama asla anaların gözyaşından ve kandan beslenmez. BDP anaların kendisidir. Anaların gözyaşının kendisidir. BDP işte bu gördüğün analardır. Başbakanın Hakkari'de hükmü yoktur. Tek yetkisi askeri ve siyasi operasyonların emrini vermektir" diye konuştu.

"BAŞBAKAN'IN BURADA HÜKMÜ YOK"
Başbakan Erdoğan Hakkari'yi yönettiğini sandığını, ancak Hakkari'yi yönetmediğini ifade eden Demirtaş, "Kusura bakmasın. Başbakan burayı yönetmiyor. Böyle bir şey yok. Başbakanın burada hükmü yoktur. Tek yetkisi var. Askeri operasyon emri veriyor. Tek yetkisi var siyasi operasyon ve tutuklama emri veriyor. Burada Başbakan demek tutuklama demek, operasyon demek. Burada devlet demek, karakol demek, başçavuş demek. Yoksa burada devleti göremezsiniz. O halde bırakın bu halk buralarda kendi kendini yönetsin.

Demokratik özerklik budur. Tehdidin en büyüğünü Başbakan yapıyor. Hala Hakkari'de Kürtçe eğitim yapılamıyor. Halen Hakkari'de işsizlik Türkiye ortalamasının dört katıdır. Yoksulluk Türkiye ortalamasının dört katıdır. Hakkari'deki çocuklar halen sağlık sorunu ile karşı karşıyadır. Bütün bunların sorumlusu buradaki halk mıdır, biz miyiz? Bizler burada konuşurken bu dağlarda halen gençler birbirini vurmuyor mu. Anaların gözyaşları hala akmıyor mu? Bunun sorumlusu hükümet değil mi. Hangi çözümü yaptı da biz engelledik. TRT Şeş diyor biz ona da Mecliste evet dedik. Yani insanlar burada TRT Şeş'i dinleyerek mi özgür ve mutlu olacaklar. AK Parti'nin propagandası ve AK Parti'nin seçim otobüsüne dönüştürmüşsünüz TRT Şeş'i. Alın başınıza çalın" dedi.

"KİM NEREYE OY VERMEK İSTİYORSA ORAYA OY VERSİN"
MHP'nin kasetleriyle Başbakan Erdoğan'nın konuşmaları arasında hiç bir fark olmadığını söyleyen Demirtaş, "Başbakan mitinglerde halkı kandırmaya ve aldatmaya dayalı bir tutum içindedir. Bizim açımızdan ahlaki olarak hiçbir fark yoktur. Halkın gözünün içine baka baka iftira atamazsın. Hakaret edemezsin. BDP'liler tehdit ediyor diyemezsin. Durankaya bölgesinde biliyorsunuz. Biz her gittiğimizde oradaki komutanlar, bütün korucuları topluyor karakola bizim mitinglerimize katılmasın diye. Bu AK Parti'nin tehdidi değil midir.

Biz her yerde AKP'nin tehdidini yıkmaya çalışıyoruz. Gittiğimiz her yerde insanlar diyor ki 'Bu sandıkta AK Parti'ye oy çıkmazsa devlet bize acaba ne yapar?' Şu an polis, jandarma her yerde bu tehdidi salmaya çalışıyor. Ama şunu söyleyeyim Kürt halkı artık korku sınırlarını aşmıştır. Öyle jandarmadan, başçavuştan, bilmem AK Parti'nin polisinden, Başbakanın tehdidinden korkacak bir halk değildir. Bu mesele bitmiştir. Bu topraklarda herkes iradesini ortaya çıkaracak ve sandıklara özgür
irade yansıyacaktır.

Biz buradaki bu özgür iradenin teminatıyız. Kim nereye oy vermek istiyorsa oraya oy versin diye bu korkuları kırmaya çalışıyoruz. Biz hiç kimseyi tehdit etmiyoruz. Herkes düşüncesinde özgürdür. Bizler sadece yılarca şehitleri kanı ile büyütülerek bugüne kadar getirdiğiniz emeklere sahip çıkıp sonuna kadar ona layık olmaya çalışacağız" şeklinde konuştu.

KESKİN BAŞBAKANIN KİMYASI BOZULMUŞTUR

 Durankaya beldesinde ise yıllarca Hakkari'de belediye başkanlığı yapmış Keskin ailesinin ileri geleni ve aile büyüğü Abdurrahman Keskin, köylerini ziyaret eden Demirtaş ve beraberindekileri karşıladı. Burada bir konuşma yapan Keskin, "Hiçbir baskı, hiçbir güç, hiçbir engel, Durankayalıları halkının yanından koparmaya yeterli olmayacaktır. Biz bugün bu birlikle Kürdistan Genel Başkanını seçeceğiz. Geçen gün Hakkarililer Başbakanın kimyasını bozmuştur, bu gün de hayallerinde Durankaya'yı besleyen valinin ve onun yönetiminin kimyasını bozacaklarıdır. Sayın genel başkana bizleri şereflendirdikleri için teşekkürlerimi belirtmek istiyorum" dedi.

Demirtaş ve beraberindekiler Boybeyi, Durankaya Beldesi ve Üzümcü köylerinde düğün törenlerine katılarak evlenen çiftere mutluluklar diledi. Davetlilerle birlikte halay çekti. Üzümcü köyünde akşam yemeğini yiyen heyet, saat 21.30 sıralarında şehre geri döndü.