DEMİRTAŞ'TAN HENDEK VE RUSYA YANITI

 Rusya ziyaretinden dönüşünde Atatürk Havalimanı'nda açıklamalarda bulunan Demirtaş, "hendek siyaseti" yaptıkları şeklindeki eleştirilere yanıt verdi. Demirtaş, şöyle konuştu:

“Ateşkes, barış, silahlar sussun çağrısı yapmaktan bizim dilimizde tüy bitti. Açsınlar baksınlar, bugüne kadar, sadece son 1 yıla baksınlar, 6 aya baksınlar, hangi parti lideri kaç defa barış sözcüğünü ağzına almış? Silahlar sussun, diyalogla, müzakere ile sorunlarımızı çözeriz demiş? Parti liderleri içerisinde kim, kaç defa söylemiş? Bu işler böyle çözülmez diyen biziz. 'Temizleyeceğiz, sileceğiz. Tankla topla şehirlere gelip gereğini yapacağız' diyen onlardır. Dönüp söylemlerimize baksınlar. Biz elimizden geleni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Barış umudundan vazgeçmiş değiliz."

"TOPLUMUN TAMAMINA FATURA EDİLMEMELİ"

Bir gazetecinin, "Lavrov ile yaptığınız görüşmede, Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin normale dönebilmesi için bir şey sezebildiniz mi?" sorusuna ise Demirtaş şöyle yanıt verdi:

“Bunun için çaba sarf ettik. Basının önünde de ifade ettim. Görüşmede de ifade ettim. Hükümetin hatalı, yanlı politikaları bir toplumun tamamına fatura edilmemelidir dedik. Türkiye toplumunun bu işte suçu günahı yok. Şimdi Moskova'dan geldiğimiz uçak bomboştu. Daha önce yer bulamazdık. Günde birkaç uçak kalkıyordu ve Rusya'nın birçok şehrine Türkiye'den doğrudan uçuşlar vardı. Hepsi iptal. Uçaklar bomboş. Kimdi bunlar peki? Çalışan insanlardı. Bizim insanlarımızdı. Hepsi perişan durumda. Oraya gittiğimizde birçok esnaf bize ulaşmaya çalıştı. Malı gümrükte takılan, sınırda deporte edilen, vize olmadığı için 1 Ocak'tan itibaren işini kaybedecek olan bir sürü insan vardı. Bunlara yardımcı olmayacak mıyız? Bizi hain ilan ettiler diye boynumuzu büküp diz mi çökelim? Hayır. Doğru birdir. Bu ülkenin birlikte, kardeşçe, özgürce yaşamasına inanan bir partiyiz, bunun için çalışıyoruz. Amerika da, Moskova da, ziyaretler bunun içindi. Kendileri, dünyada itibarsızlaşmış, tek bir liderle bile görüşemeyen bir hükümete dönüştürdüler." RADİKAL