DEVLET TÜM YAŞAMIMI ÇALDI
Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri) 254'üncü haftasında da oturma eylemi düzenledi.
21 Aralık 2013 Cumartesi 14:14
1994 yılında gittiği karakolda katledilen imam Ebubekir Dayan'ın eşi Saadet Dayan, bir çocuğu ile yıllarca yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, "O gün 3 aylık olan çocuğum, bu gün 20 yaşında. Ama TC devleti onu da benden aldı. Yanlış yapılan aşı sonucu tek çocuğum da felç kaldı. Devlet benden eşimi, çocuğumu ve tüm yaşamımı çaldı" dedi.
Kaybedilen ya da cinayetlerle katledilen yakınlarının akıbetini soran Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), "Kayıplar bulunsun failleri yakalansın" sloganıyla Şırnak'ın Cizre ilçesinde 254'üncü kez bir araya geldi. Cizre Anadolu Lisesi önünde toplanan kayıp yakınları, kaybedilen ve katledilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı.
Kayıp yakınları ve İHD'nin ortaklaşa düzenlediği eyleme BDP ve MEYA-DER yöneticileri de destek verdi. Eylemde, Cizre'de resmi olarak imamlık yapan Ebubekir Dayan'ın 1994'te katledilmesi hikâyesi anlatıldı. Dayan'ın eşi Saadet Dayan, eşinin ilçe müftülüğü tarafından düzenlenen toplantıya katılmak üzere evden ayrıldığını belirterek, daha sonra toplantının müftülük tarafından değil JİTEM tarafından gerçekleştirildiğini öğrendiklerini söyledi.
Dayan, "İmamlar ile yapılan toplantının sonunda eşimin karakolda ifade vermesi istenmişti. Eşim eve gelince olanları anlattı. Ertesi gün karakola ifade vermeye gitti. Fakat geç saatlere kadar gelmedi. Sabah karakola gittim, eşimi sordum; durumunun iyi olduğunu, ancak 10 ila 15 gün gözaltında kalacağını öğrendim" dedi.
'Eşimi katledenler, çekinmeden nerede olduğunu sordu'
İnfaz edilen eşinin cenazesini alması için karakola çağırıldığını anlatan Dayan, "Aradan 5- 6 gün geçtikten sonra karakoldan çağırıldık. Oradan hastaneye gitmemizi söyleyip eşimin kalp krizi sonucu öldüğünü söylediler. Eşimin cenazesini görmek istedim, ancak özel harekat timleri tarafından ölümle tehdit edildim.
Cenazeyi aldıktan sonra baktım, işkence ile her tarafı morluklar ve yaralar içindeydi. Bir hafta sonra bir kez daha karakola çağrıldım. Karakoldaki komutan hiçbir şey olmamış gibi bana eşimin nerede olduğunu sordu. Şaşkınlıkla 'onu geçen hafta siz öldürdünüz, şimdi yine neden soruyorsunuz?' diye cevap verdim. Başta eşimi öldürmediğini ve karakola hiç gelmediğini söyleyen komutan, ardından eşimden geriye karakolda kalan elbiseleri, cüzdanı ve diğer eşyaların verdi" diye konuştu.
'Devlet çocuğumu da benden aldı'
Eşi öldürüldükten sonra 3 aylık çocuğu ile yıllarca yaşam mücadelesi verdiklerini anlatan Dayan, "O gün 3 aylık olan çocuğum, bu gün 20 yaşında. Ama TC devleti onu da benden aldı. Yanlış yapılan aşı sonucu eşimden bana geriye kalan tek çocuğum da felç kaldı. Devlet benden eşimi çocuğumu ve tüm yaşamımı çaldı.
Bunun hesabının kanımın son damlasına kadar soracağım. Eşime yapılan bu haksızlığı daha fazla sürmesinin istemiyoruz. Yeter artık failler bulunup yargılansın. Bizler de bir gece olsun rahat uyuyalım, yüreğimiz yanıyor" diye kaydetti.
'Neden devlet bu insanlara gerçekleri anlatmıyor'
İHD Temsilcisi Yusuf Vesek ise, eylemin önemine işaret ederek, "Kaybedilenler nerede? Neden kayıpların failleri hala ortada değil? Devlet her vatandaşını korumakla mükelleftir, onlara acılar yaşatmakla değil! Bu insanlar burada devletten hesap soruyor. Neden devlet bu insanlara gerçekleri anlatmıyor" dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV