DÜNYADA “UYUYAMIYORUM” DİYEN 5 MİLYAR KİŞİ VAR!
Dünyada “Uyuyamıyorum” diyen yaklaşık 5 milyar kişi var. Yüzde 80’imiz hayatımızın en az bir döneminde uykusuzluğun pençesine takılıyor.
16 Temmuz 2017 Pazar 20:01
Sırf iyi bir uyku çekmek için bugüne dek binlerce lira döktüğünüze ya da buna henüz imkânınız olmadıysa bile ilk fırsatta gözünüzü kırpmadan harcayacağınıza eminim. Gün ışığı geçirmemeyi vaat eden perdeler, loş aydınlatma, akıllı yastık, en kalitelisinden yorgan, taksitlerini ödeye ödeye bir hal olduğunuz hatta üzerine yatmaya kıyamadığınız yatak, bağımlılık yapan uyku ilaçları...
Yine de bana mısın demiyor, sabahı sabah mı ediyorsunuz? Yanıtınız “Evet” ise, sizi hayal kırıklığına uğratmayı hiç istemem ama onca parayı boşuna harcamış olabilirsiniz. Zira bilim insanları hayalini kurduğunuz uykunun sırrını çözdü. Mışıl mışıl uyumak için servet yatırmanıza gerek olmadığını, kronik uyku bozukluğunun ne yastık, ne yorgan ne de büyük umutlarla aldığınız yatakla ilgisi olduğunu ilan etti. İhtiyacınız olan tek bir şey var: Hayat amacı!
HT Pazar'dan Sema Ereren imzalı habere göre; ertesi güne uyanmak için bir amacınız yoksa döner durur, beyniniz uyumamanın bin bir bahanesini bulabilir.
Ama bir de ertesi gün sabahın 7’sinde servise bindireceğiniz bir çocuğunuz ya da yetişmek zorunda olduğunuz bir toplantı varsa “Burnum aktı”, “Üst komşum uyutmadı”, “Yastığı sevmedim”, “Hava sıcak” ya da “Yatağı yadırgadım” demeden, şartlar ne olursa olsun uykuya dalıveriyoruz.
ABD’deki Northwestern Üniversitesi’nde konu üzerine yapılan geniş çaplı bir araştırma ekibinin lideri olan, nöroloji bölümünden Doç. Dr. Jason Ong, “İnsanların hayatlarında bir amaç edinmeleri, özellikle uykusuzluktan mustarip toplumlarda, medet umulan ilaçlardan bile çok daha etkili bir strateji” diyor.
Uyku kaliteniz hayata sizi bağlayacak ne denli önemli amaç ya da amaçlarınızın olduğuyla doğru orantılı olmasının yanında bu kişiler diğerlerine kıyasla uyku apnesine yüzde 63 daha az yakalanıyor, yüzde 52 oranında da daha az huzursuz bacak sendromu yaşıyor. Elbette bunlarla da sınırlı değil
TUTUNACAK BİR DALINIZ OLSUN
Hayat gayesi edinerek sadece iyi uyumaya başlamayacaksınız, daha uzun yaşayacaksınız. Çünkü uzmanlar “Âsıl bir amacınız varsa kendinize dikkat eder, sağlığınızı önemsersiniz” diyor. Yani kafanıza koyduğunuz bir mesele varsa kendinizi koy vermez, yediklerinizi, içtiklerinizi, uykunuzu, beden ve ruh sağlığınız için spor yapmayı önemser, psikolojinizin yerinde olması için çabalarsınız.
Kanada’daki Carleton Üniversitesi’nden Dr. Patrick Hill “Hayat gayenizin ne olduğunun, kaç yaşınızda bunu bulduğunuzun bir önemi yok. Bu sizi ayakta tutar, daha uzun yaşatır” diyor. New York’daki Rochester Üniversitesi’nden Nicholas Turiano da ona katılıyor: “Özellikle ileri yaştakilerin bir hayat amacı olmasının daha hayati olduğu sanılırdı oysa gençlerin de hayat kalitesi için epey önemli.” 19 yaşındaki kızını kaybedince hayat amacı üzerine kitap yazan Michigan Üniversitesi’nden Dr. Victor J. Strecher da uyarıyor: Araştırmalar gösteriyor ki hayatta bir amacı olmayan ya da yeterince güçlü bir gayeye sahip olmayanların olanlara kıyasla Alzheimer’a yakalanma ihtimali 2.4 kat fazla. Dahası bu ciddi risk yanında bu kişilerin kalp krizi geçirme riski de ciddi oranda artıyor.
The Journal Development Psychology’de yayımlanan bir başka araştırmaya göre iyi yaşlanmanın yolu da hayat amacı sayesinde oluyor. Bu kişilerin depresyona yakalanma ihtimalleri de daha az. Çünkü bilim insanları her güne yaşam amacını anımsayarak uyanan kişilerin kendilerine depresyona girme şansı tanımadığını, daima hayatta güçlü durması gerektiğini bildiğini söylüyor.
Üstelik, kısa süreli hafızayı güçlendirmenin ve iyi zaman yönetiminin yolları da buradan geçiyor. Kimi zaman hayatı ıskaladıklarını düşünseler, çevreleri tarafından eleştirilseler de her şeye yetişir hatta Tim D. Windsor’a göre vakitlerini daha iyi yönetmeyi bilirler.
Alman Psikolog Paul Baltes da Windsor’la hemfikir: “Elbette bu kişilerin de yaş aldıkça fiziksel ve zihinsel bariyerlerle karşılaşmaları kaçınılmaz ancak kompanse etmek için yeni strateji arayışına girer, değişen koşullara hızlı adapte olur ve daha yaratıcı çözüm yolları bulurlar.”
Dahası güçlü bir hayat amacı olanlar, stresi de en iyi yönetmeyi bilenler... Hepimiz kendimizi savunmasız hissettiren tonla endişeye sahibiz ama beklenmedik bu talihsiz sürprizlere karşı bir hayat amacımız olduğunda kendimizi daha az savunmasız hisseder, savaşmak için silahımızı doğrulturuz.
Risk almak için daima bir sebebiniz vardır. Bitmedi, University College London’dan Prof. Andrew Steptoe “Bugüne dek yaptığımız sayısız araştırmada gördük ki yapacak bir şeyi olan, şartlar ne olursa olsun ileriye bakmak zorunda hissedenler daha olumlu hisseder ve heyecanını içinde asla yitirmez” diyor.
MIŞIL MIŞIL UYKU
Hayatımızın 3’te 1’ini uyuyarak geçiriyoruz. Kaliteli bir uyku ile yıpranan sinir sistemimiz onarılır, gün içinde edindiğimiz bilgiler ayıklanıp depolanır ve gelişme hormonu salgılanır. California Stanford Üniversitesi, kaliteli uykunun hormonları dengelediğini ve bunun da kanser gibi pek çok hastalık riskini ortadan kaldırabileceğini söylüyor. Peki az uyuduğumuzda ne oluyor?
Bilim insanları tek bir gece uykusuz kalmanın bile bedenin biyolojik saatini kontrol eden genlerde anında değişime yol açabileceğini öne sürüyor.
Uykusuzluğun açlıktan bile ölümcül olabileceğini söyleyenler var. İngiliz Profesör Russel Foster, 5 saatten az uyuyanların sigara tiryakileri kadar tehdit altında olduğunu savunuyor. Dolayısıyla Guinness Rekorlar Kitabı, ölümcül olabileceği gerekçesiyle birkaç yıl önce uykusuzluğa dayanma denemelerini kayda geçirmeye son verdi. Uzun süre uykusuz kalanlarda halüsinasyon, paranoya, görme bozukluğu, konuşma zorluğu, hafıza kaybı ve konsantrasyon güçlüğü görülüyor.
STRATEJİK PATİKA ŞART
● Uzun lafın kısası, her güne uyanmak için bir sebebiniz olsun.
● İç sesinizi dinleyin, gayeniz sadece “çok zengin olmak”tan ibaretse yanlış yoldasınız demektir.
● Amacınıza ulaşmak için stratejik bir patika çizin. Uzun ve kısa vadeli yol planı kurgulayın.
● Amaca giden yol, korku ya da şüphe duymanıza sebep olabilir ama kendinizi kısıtlamayın, caymayın.
● “İşte budur!” dediğiniz şey yine de gözlerinizin dolmasına sebep olacak kadar sizi heyecanlandırmıyorsa henüz gerçek yaşam gayenizi keşfedememiş olabilirsiniz.
● Amacınız, başkalarının beklentileriyle şekillenen, korkularınızdan doğan değil tutku duyduğunuz, kendi kendinize karar verdiğiniz şeyler olmalı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV