22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C

EĞİTİM-SEN "ANADİLDE EĞİTİM İÇİN İŞ BIRAKTI"

Eğitim-Sen "Anadilde eğitim için iş bıraktı"

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Hakkari Şubesi Eş Başkanı Şükran Sönmez Güldal, laik, bilimsel, anadilinde eğitim ve demokratik yaşam mücadelesinde sonuç alıncaya kadar mücadelelerinin kesintisiz olarak süreceğini belirtti.

13 Şubat 2015 Cuma 13:42

Türkiye’nin 81 ilinde olduğu gibi Hakkari Eğitim-Sen’de bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Bulvar Caddesi üzerinde bulunan Sendika binası önünde bir araya gelen Eğitim-Sen üyelerine Belediye eş başkanları, DBP, HDP, Meya-Der, İHD ve tüm STK temsilcileri de destek verdi.

Kalabalık burada yürüyüşe geçerek belediye binası önünde yürüyüşlerine son verdi. Halayların çekilmesi ve şiirlerin okunmasının (Eğitim-Sen) Hakkari Şubesi Eş Başkanı Şükran Sönmez Güldal basın açıklamasını okuyarak, sendika binası önünde toplandı. Yürüyüş yapıldı belediye önünde halaylar çekildi şiirler okundu. Eş Başkanı Şükran Sönmez Güldal, laik, bilimsel, anadilinde eğitim ve demokratik yaşam mücadelesinde sonuç alıncaya kadar mücadelelerinin kesintisiz olarak süreceğini söyledi.

“EVRENSEL GERÇEKLER YOK SAYILIYOR”

Güldal,” 12 Eylül darbeci zihniyetinin günümüzdeki temsilcisi olan AKP iktidarı, başta eğitim sistemi olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarını kendi siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda, tekçi, baskıcı ve otoriter uygulamalar üzerinden tüm topluma dayatmaktadır.

 Yıllardır özellikle eğitim sistemi üzerinden hayata geçirilen ve pedagoji bilimine tamamen aykırı olan bilim düşmanı politika ve uygulamalar geçtiğimiz 12 yıl içinde tarihte hiç olmadığı kadar artmıştır. Okulöncesi eğitimden üniversitelere kadar eğitim sistemi, bilimin en temel evrensel gerçekleri yok sayılarak, iktidar tarafından sürekli istismar edilen dini kural ve referanslara göre düzenlenmektedir”

“KIZ ÖĞRENCİLERİN BAŞLARI ZORLA KAPATILIYOR”

Siyasi iktidar, eğitimde bilimsel, laik ve demokratik ilke ve değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı, ötekileştirici politikaları hayata geçirmektedir. Çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye halkları, iktidar tarafından okulda, işyerinde, mahallede ve sokakta inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırıp karşı karşıya getirilerek bölünmeye çalışılmaktadır”

“MİLLİ EĞİTİM ŞURASI BARDAĞI TAŞIRDI”

Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında gündeme getirilen karma eğitimi kaldırma girişimleri, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, reşit olmayan kız çocuklarının zorla başının kapatılması, okullara zorunlu mescit uygulaması, ders kitapları ve müfredatta dini söylemlerin kullanılması ve son olarak içeriği itibariyle din şurası şeklinde gerçekleşen 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar, bizler için bardağı taşıran son damla olmuştur”

“ZORUNLU DERS İSLAM’IN SÜNNİ-HANEFİ MEZHEBİNİN KURALLARIDIR”

12 Eylül askeri darbesi sonrasında uygulanmaya başlanan zorunlu din dersi, yıllardır din ve vicdan özgürlüğü açıkça ihlal edilerek uygulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, ancak yargı kararlarına rağmen bugüne kadar gerekli adımlar atılmamıştır. Türkiye’de yıllardır okullarda zorunlu din derslerinde okutulan İslam’ın Sünni-Hanefi mezhebinin kurallarıdır.

Bu nedenle bütün din ve inanışlar öğrencilere eşit mesafede tanıtılmamakta, bu durum okullarda özellikle Alevi ve gayri Müslim öğrencilere yönelik ayrımcı, dışlayıcı uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır”

“İÇ GÜVENLİK PAKETİ”

AKP’nin geçmiş iktidarlardan miras alarak sürdürdüğü “tekçi” bakış açısı, toplumun farklı inanç ve kimliklerine yönelik ayrımcı uygulamaları arttıran, onları ötekileştirmeye aşağılamaya hatta yok saymaya dayanan uygulamalar ile eğitimin ve ülkenin Ortaçağ zihniyetine göre düzenlenmek istendiği görülmektedir.

Türkiye’de okullar ve üniversiteler başta olmak üzere, bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları ile eliyle gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır. Son olarak “iç güvenlik paketi” gibi örneklerini ancak faşist, totaliter rejimlerde göreceğimiz düzenlemelerle laik, bilimsel eğitim anlayışının yanı sıra eşit, özgür ve demokratik yaşam anlayışına karşı iktidar tarafından açık bir savaş ilanı söz konusudur”

“ÖZGÜRCE YAŞAMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi, bütün yurttaşların eşit haklar temelinde, barış içinde bir arada yaşaması ile mümkündür.

Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmamaktadır. Devletin bütün inanç, kimlik ve dünya görüşleri karşısında eşit mesafede ve tarafsız olması gerekirken, sadece belli bir inanç sisteminin kural ve ibadetini okullarda bütün öğrencilere dayatması kabul edilemez. Devlet, kişisel bir alan olan inanç alanından elini tamamen çekmeli, inanç alanını kendi çıkarları için istismar etmekten derhal vazgeçmelidir”

“ÇOCUKLARIMIZA VE ÖĞRENCİLERİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”

Toplumun eşit, özgür ve demokratik yaşamdan yana olan bütün ilerici emek ve demokrasi güçleri ile birlikte iktidarın dayatmalarına, asimilasyoncu politikalarına karşı sonuç alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir. Eğitimin gerçek anlamda demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin kendi anadilinde eğitim almasının sağlanabilmesi için Eğitim Sen, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak tüm halkımızı çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden veliler, eğitim ve bilim emekçileri olarak bir günlük uyarı boykotu ve iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin geleceğimize sahip çıkmayı sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz”

“ANADİL, EMEĞİMİZ, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN ALANLARDAYIZ”

Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi tamamen iktidarın denetimine girmesine ve egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bugün ülke çapında gerçekleşen hem okul boykotu ve iş bırakma eylemimiz siyasi iktidara yönelik toplumun vicdanının sesini yansıtmaktadır. Siyasi iktidarı, toplumu din, dil, mezhep ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırma politikalarına son vermeye, kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim karşıtı uygulamalarını derhal durdurmaya çağırıyoruz.

Grevdeyiz Anadilimiz için, Grevdeyiz emeğimizin karşılığı için, Grevdeyiz çocuklarımızın geleceği için, Özgür eşit bir toplum için, Demokratik ulus, ortak vatan için, Ortadoğu halklarının birlikte özgür yaşamı için, Özerk bilimsel üniversite için, Doğamız tahrip edilmesin diye Hırsızlık yolsuzluk talan düzeni son bulsun diye Demokrasiden ve halkların haklı mücadelesinden korkan Akp zihniyetinin meclise getirmeyi düşündüğü iç güvenlik yasa tasarısı daha meclise gelmeden ilimizde uygulanıyor.

Özellikle son bir hafta içinde yapılan ev baskınlar, göz altılar ile halkı sindireceğini düşünen zihniyet tıpkı kendinden önceki iktidarlarda olduğu gibi halkların direnişi karşısında kaybetmeye mahkumdur”

“İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜNÜ VE VALİLİĞİ BU TUTUMUNDAN DOLAYI KINIYORUZ”

“Tüm halkların anadilinde eğitim mücadelesi veren sendikamızın kültür merkezinde yapmak istediği ve Van Eğitim-sen tarafından oynanan ‘Mala Extîyaran’ oyununa  vali yardımcısı ile yaptığımız görüşmeye rağmen Kürtçe olduğu için izin verilmemiştir. İl Kültür Müdürlüğünü ve valiliği bu tutumundan dolayı kınıyoruz ve halkımıza bir açıklamada bulunmalarını istiyoruz. Grevimizi destek veren tüm yoldaşlara selam olsun” dedi. Hakkarihabertv.com

342_1.jpg342_2.jpg342_4.jpg

 

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.