EĞİTİM'DE HAKKARİ'DE BİR İLK!

Tarih 09 Kasım 2013 Cumartesi. Okul Müdürü İsmail ATA imzalı bir davetiye alıyorum; "Öğrencilerimizin durumlarını görüşmek ve okul-aile birliği yönetimini belirlemek için saat 10.30 da okulumuzda yapılacak veli toplantısına katılmanızı rica ederim."

Gökyüzü adeta ağlıyor, yağmur cuma günüden beri aralıksız yağıyordu. Eşim ile beraber toplantıya veli olarak katılmak üzere şemsiyemiz refakatında gidiyoruz. Bugüne kadar her toplantıya katıldım. Katıldığım her toplantının ardından "Veli olmaktan utanç duydum-Veliler duyarsız-Nerde veliler" gibi başlıklar attım. Yoldan giderken de umarız yirmi kişi gelir diye toplantıyı değerlendiriyoruz.

Toplantı saati 10.30 idi ve bizim okula varış saatimiz tam 10.00'dı... Soğuk ve yağışlı havaya rağmen koridorlar ve sınıflar tıklım tıklım idi. Hakkari lisesi, lise olalı böyle kalabalık ve ilgi görmüş değil. Okul Müdürü ve öğretmenleri resmen şaşkındı. Toplantı için tertiplenen koridor resmen doldu, veliler ayakta kaldı ve çoğu dışarı çıkmak zorunda kaldı.

Okul Müdürü İsmail ATA, Diyarbakır doğumludur. On yıldır Hakkari'de öğretmenlik yapmaktadır. Son dört yıldır Hakkari Lisesinde Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. Okulun adı da, yönetimi de değişti. Kentimizin ve gençlerimizin psikolojik durumunu çok iyi bilen tercübeli müdür bir ilke imza attı ve başarısızlık sabıkası kabarık olan okulu örnek okul haline getirdi.

Milli Eğitim Müdürlüğü, ilimizde her zaman için siyasetin arka bahçesi oluverdi. Yani siyasi oyunlar eğitimin kalitesini düşürdü. Kendi partililerine yetki vererek siyasi show yapıldı. Tüm okullara siyasetin kirli eli uzandı. Kurum eğitimden çok ihale ve kadrolaşmayla gündeme geldi. Derken olan çocuklarımıza oldu. İlimizin ilk okulu bugüne kadar 7 bin mezun veren Hakkari Lisesi bir köy okulunu andırıyor. Yüzlerce veli toplantı için oturacak yer bulamadık.

Okulun değişen yüzünü görmek bizi çok duygulandırdı. Okulun adı Sümbül Anadolu lisesi oldu. 620 öğrencimiz eğitim görüyor. Öğretmen açığı yok. Okul idaresi her zaman velilerin duyarsızlığından dert yanardı. Veli-öğrenci-öğretmen üçgeni oluştuysa başarı kaçınılmaz olur.

Kızdığımızda “inşallah Hakkari Lisesine düşersin” diye beddua ettiğimiz çocuklarımıza şimdi “inşallah Sümbül Anadolu Lisesine düşersin” diye dua ediyoruz…

Öğrencisinin hangi okulda ve sınıfta olduğunu bilmeyen veliler var. Duyarsızlığımızla üniversite sınavlarında sondan birinciliği kimseye kaptırmış değiliz. Sümbül Anadolu Lisesinde göstermiş olduğumuz duyarlılığı sürdürürsek başarısızlık kaderimiz olmayacak. Veli olmaktan onur duydum, tüm velilere ve okul yönetimine teşekkür ediyorum.