EV BASKINLARINA SON VERİLSİN

Belediye Başkanlığı önünde yapılan basın açıklamasına, Belediye Başkanı Dr. Fadıl Bedirhanoğlu. Kapatılan DTP İl Başkanı Hıfzullah Kansu ile yaklaşık 47 sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.

KCK ÇATIŞMASIZLIK KARAR ALDI

Kürt sorununun çözümünde, demokratik yöntemlerin esas alınmamasından dolayı toplumumuz büyük acılar çektiğini belirten Durgun, böyle giderse daha çok acı çekecektir. Bu sürece destek vermek amacıyla, KCK nin çatışmasızlık kararı alması, akabinde barışa katkı ve sürecin önünü açmak amacıyla gönderdiği barış grupları, toplumumuzda umutların yeşermesine ve Kürt sorununun çözümüne yönelik beklentilerin artmasına vesile olduğunu belirtti. Durgun,” Ancak, muhalefet partileri, CHP ve MHP nin sürece karşı çıkan, bin yıllık kardeşliğimize zarar veren militarist ve baskıcı politikaları ile sürecin sahibi olan hükümetin cesaretsiz tutumu, somut adımlar atamaması, süreci olumsuz bir atmosfere doğru götürmektedir. Hükümetin niyet belirtmesi ve laf üretmesinin yanında, somut adımlar atması gerekmektedir”dedi

DTP NİN KAPATILMASI BÜYÜK BİR TAHLİSİZLİK

Kürtlerin meclisteki sesi ve temsilcisi olan, Demokratik Toplum Partisinin kapatılması, ülkemiz, barışımız ve demokrasimiz için büyük bir talihsizliktir olduğunu belirten Durgun, DTP nin eşbaşkanı Ahmet TÜRK ve Aysel TUĞLUK başta olmak üzere 37 kişiye siyaset yasağı getirilmesi, Kürt sorununun kardeşlik hukuku içerisinde, demokratik ve barışçıl yöntemler ile çözülmesine katkı sunmayacağını ifade etti.

Durgun,” Kürt sorununun çözümünün artık kaçınılmaz olduğu bir süreçte, partinin kapatılması, çok sayıda yöneticisine siyaset yasağı getirilmesi, 12 Eylül darbecilerinin hazırladığı anayasa maddeleri ile açıklanmayacak kadar önemli bir karardır. Kararın alınmasında, anayasanın 90. maddesi ortada dururken, Venedik Kriterlerinin dikkate alınmaması, kararın siyasi olduğunu göstermektedir. DTP nin kapatılması, sadece bir parti kapatma olayı olarak ele alınamaz. Bu karar farklı kimliklerin kendi taleplerini kapsayacak şekilde siyaset yapmasını ve örgütlenmesinin engellenmesini ifade etmektedir. Dün AKP nin kapatılmasına karşı çıkanlar, bugün de DTP nin kapatılmasına hayır demek erdemliliğini göstermek zorundadırlar. Bugüne kadar, çoğunluğu elinde bulunduran AKP iktidarının anayasa da ve siyasi partiler kanununda evrensel hukukun gerektirdiği yasal düzenlemeleri yapmaması ve sadece parti kapatma sürecini izlemesi talihsiz bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.

KAYBEDECEK İNSANIMIZ VE ZAMANIMIZ YOKTUR

Av. İsmail Durgun,”İnsanlarımız, toplumsal barışımız için taraf olmalı, toplumsal sorunlarının çözümü noktasında, seslerini daha gür çıkarmak için, doğru zamanda, doğru yerde ve doğru kavramlar ile haykırmalıdırlar. Kaybedecek insanımız ve zamanınız yoktur. Demokrasi ve özgürlük konuları herkes için ortak konulardır”

TÜM CEZAEVLERİNDEKİ KOŞULLAR DÜZELTİLMELİDİR

Durgun,”11 yıldan beridir, tecrit ve izolasyon politikaları ile ülkemizin gündeminden düşmeyen, gerginliklerin ve olayların yaşanmasına neden olan, İmralı cezaevindeki PKK lideri Abdullah ÖCALAN başta olmak üzere, tüm cezaevlerindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerin koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Kürt sorununun çözümüne katkı sunmayan ve toplumsal gerginliklere neden olan, anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı olan İmralı cezaevindeki koşulların çatışmalı ortamı derinleştirici, tehlikeli ve kaotik bir sürecin başlangıcı olması endişesini taşımaktayız. İmralı cezaevindeki tecrit politikaları ve DTP nin kapatılması sonrasında, yaşananlar, ülkemizde ve ilimiz başta olmak üzere bölgemizde hayatı olağan durumdan çıkarmış, yaşamın her alanını felce uğratmıştır. Gösterilen demokratik tepkilerin, güvenlik güçleri tarafından tahrik edilmesi ve bastırılmasın da orantısız güç kullanılması, hepimizi rahatsız etmektedir. Bu olaylarda ölüm ve yaralanmaların olmasının yanı sıra, tutuklama ve ev baskınlarında hukukun dışına çıkılması, süreci tamamıyla olumsuz etkilemektedir. Ülkenin batısında da yaşanan tepkiler ve linç girişimleri, kardeşliğimize zarar vermekte, kutuplaşmalara neden olmaktadır”

MUSA AYHAN LİNÇ EDİLDİ SONRA DA TUTUKLANDI

Durgun,”Hakkari de, yaşanan bir toplumsal olayda, göstericilerin arasında kalan güvenlik personelinin zarar görmemesi için, DTP li ve İHD li, yöneticilerin göstermiş olduğu hassasiyetin, aynı gün Yüksekova da yaşanan olaylara müdahale eden, güvenlik güçleri tarafından Musa AYHAN isimli şahsa gösterilmemesi, söz konusu şahsın, gözaltına alınmasında linç girişimine maruz kalması neyi amaçlamaktadır. Musa AYHAN yaşadığı linç girişimine rağmen yaralı bir şekilde tutuklanıp, hastane yerine cezaevine gönderilmiştir. Yaşanan gözaltı olaylarında, çocukların ve öğrencilerin tutuklanması, bu öğrencilerimizi okullarından etmekte çocuklarımızın da cezaevi koşullarında bırakılması geleceklerini karartmaktadır. Öğrencilerimizin ve çocuklarımızın bırakılması toplumsal barışımıza katkı sunacaktır. Güvenlik güçleri, toplumsal olaylara müdahalede tahrik edici hareketlerden ve orantısız güç kullanımından vazgeçmelidir”

ÜLKEMİZDEKİ GERGİNLİK BİRAN ÖNCE SON BULMALI

Av. İsmail Durgun,”Ülkemizin doğusunda ve batısında, yaşanan gerginliklerin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Hukukun ülkemizin her tarafında herkese eşit uygulanmasını istiyoruz. Taş atan çocukların tutuklanmasının yanında, göstericilere silahlarla müdahale eden kişilerin serbest bırakılmasının toplumsal barışımıza ve demokratik açılım sürecine bir katkısının olmayacağına inanıyoruz. Bizler diyoruz ki; parti kapatmak çağdışı bir yaklaşımdır. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü için halkın iradesine ve seçilmişlere tahammül esas alınmalı sürece hassasiyet ile yaklaşılmalıdır. İnsan haklarından, demokrasiden barıştan ve kardeşlikten yana olan herkesi ve her kesimi toplumsal kaygılara neden olan bu kötü gidişata dur demek için sesini yükseltmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.