HAKKARİ EFSANESİ BİTTİ Mİ?

Hakkari ve Şırnak'ın il statüsünden ilçe statüsüne dönüştürülmesini öngören yasa tasarısına olan tepkiler, her iki kentte hız kesmeden artmaya devam ediyor.

Tasarı, Hakkari’nin adı Çölemerik, Şırnak'ın adı da Nuh olmasını öngörüyor. Haberin basından duyulmasıyla beraber halk perşembe gününden itibaren geniş kitleler halinde kepenk kapatma ve oturma eylemi gerçekleştirirken, Şırnaklılar da çarşamba Kumçatı beldesinde büyük bir yürüyüş düzenledi.

Perşembe günü tepkisini kepenk kapatarak dile getirmeye çalışan esnaf, toplumun tüm kesimlerini de barındıran geniş bir kitle halinde kentin çarşı merkezinde yürüyüşe geçerek, inşaatı devam eden yeni hükümet konağı önünde bir oturma eylemi gerçekleştirdi.

 BBC Türkçeye konuşan Hakkarili iş adamı ve mimar Cemal Erip, Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlı 500 tüccar ile Esnaf ve Sanatkârlar Odası'na kayıtlı 1000 küçük esnafın olduğunu ilde, karar nedeniyle pek çok küçük esnafın kepenk kapatacağını söyledi.

Zira Hakkari’nin il olmaktan çıkarılması, Valilik ve ona bağlı 15 resmi kurumda çalışan toplam beş bin memurun, yani yaklaşık 20 bin nüfusun kentten ayrılması anlamına gelecek.  Kamer’e konuşanlar, kararın siyasi olduğu konusunda hemfikir. 

Hakkari Halkı Bunu Hak Etmiyor

İnsanlığın doğuşuyla beraber tarihte, Mezopotamya kültür ve uygarlığının da bir parçası olan Hakkari’nin bilim kültür ve medeniyete olan katkıları azımsanmayacak kadar çoktur.

Gerek Selçuklu gerek Osmanlı döneminde olsun tarihin her safhasından günümüze kadar kent önemini her zaman korumuştur.

Kentin tarihi incelenecek olursa Kentte Eli Heriri, Melayê Batê, Feqiyê Teyran ,Ehmedê Xanê, Ebdulkadir Geylani gibi çok sayıda alimin yetişmesi kentin önemini arttırmıştır. Ama ne yazık ki özellikle son yıllarda üretilen yanlış politikalardan dolayı kente verilmesi gereken değer önemli bir ölçüde azalmıştır.

Tasarı Sonrası Büyük bir  Göç Bekleniyor

90’lı yıllardan itibaren kırsal kesimlerde yaşayan köy sakinleri, güvenlik nedeniyle köyünü, bağını bahçesini bırakmak zorunda kalarak il merkezlerine akın akın göç etmişti. Bu yurttaşlarımızın henüz şehir hayatına uyum sağlayamadan ve düzenini kuramadan TBMM’de çıkacak yeni tasarıyla tekrar başka yerlere göç edecekleri düşünülüyor.

Hayatın durma noktasına geleceğinden, bu göç sadece bu vatandaşlarımızla sınırlı kalmayıp, iş yerlerine kilit vuracak yüzlerce esnaf, binlerce işsiz vatandaşı da hesaba katacak olursak, göç edecek rakam ürkütücü boyutlara varacak türden olacağı öngörülüyor.

Eğer Hakkari ilçe konumuna düşerse eğitim, sağlık, sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda daha da geride kalacak, insanlar mağdur ve perişan olacak. Bu kararın tekrar gözden geçirilmesi önem arz etmektedir. Yangından mal kaçırır gibi böyle olağanüstü bir durumda, bu yasa tasarısının Meclis'e getirilmesi doğru değildir.

Sayın Cumhurbaşkanımız son yaptıkları konuşmalarında: ‘Biz halka rağmen hiç bir şey yapmadık.' demişti. Madem ki halka rağmen hiç bir şey yapmıyorsunuz, Hakkarililerin de sesini duyun. Biz Yüksekova'nın il olmasına karşı değiliz.

Ama 1936'dan beri il olan Hakkari'nin ilçe statüsünü almasını istemiyoruz. Hakkari'nin ismi uzunca bir süreden beri var. Bu ismini tarihi ve kültürü ve değerlerinden  miras aldı. İsmini de değiştiriyorsunuz bu kabul edilebilir bir durum değildir.

Böyle bir durumda bu kentin hiçbir önemi kalmayacak ve kent yok olacaktır. Binlerce insan göç etmek zorunda kalacaktır. Yapmayın diyoruz, etmeyin diyoruz. Meclis'te 550 milletvekilimiz var.

Lütfen bu günaha, bu vebale ortak olmayın. Bir daha düşünün. Bu memleketi yıkmayın. Bu kanun tasarısını geri çekin. Umarım sayın cumhurbaşkanımız almış oldukları bu karardan cayar ve yöre Halkı derin bir nefes alır.