HAKKARİ HAKDA’DAN İSRAİL’E SERT TEPKİ!

HAKADA platformu bileşenleri adına basın açıklamasını okuyan (HAKDA),Platformunun kurucusu ve dönem sözcüsü Nihat Gür, İşgalci, gaspçı ve katil Siyonistlerin zulmü altındaki mukaddes Kudüs ve Filistin toprakları Müslümanların ortak kaderinin sembolüdür.. Zulüm ve işgal altındaki Kudüs özgür oluncaya kadar Müslümanlar için bir direniş ve başkaldırı sembolü olmaya devam edecektir dedi.

Gür,”Kudüs ve Filistin toprakları tamamen özgürlüğe kavuşuncaya kadar tüm dünya Müslümanlarının bu mücadeleye destek vermesi, bu mücadeleye öncülük eden Hamas ve Cihad-ı İslami hareketlerine arka çıkması İslami ve fıkhi bir görevdir.

Bu mukaddes mücadelede şehit düşen Hamas ve İslam-i Cihad hareketlerinin şehitlerini de rahmetle anıyor, şehadetlerinin Filistin topraklarının özgürlüğüyle taçlanmasını Allah’tan niyaz ediyoruz.

İslam beldesi olan Filistin’in yönetimi tartışmasız olarak Filistinli Müslümanların İslami, insani ve hukuki hakkıdır. Bu hakkın tecelli etmesi için Filistin topraklarının işgalci Siyonist rejimden kurtarılması gerekiyor.

Bir diğer önemli konu; evinden, yerinden ve yurdundan sürülmüş tüm Filistinlilerin kendi ülkelerine dönmesinin sağlanmasıdır. Milyonlarca Müslüman Filistinlinin kendi ülkelerinden sürülmesine, mallarına ve topraklarına el konulmasına dünya Müslümanları olarak sessiz kalmamalıyız, bu hakkın tahakkuku için ümmetin meselesi olan Filistin davasına destek vermeliyiz.

HABERİN VİDEOSU İÇİN TIKLAYIN

Unutmamalıyız ki, Filistinin ve Kudüs’ün özgürlüğü dünya Müslümanlarının vahdetiyle mümkün olur. Her ne kadar ülkesel ve bölgesel birçok konuda vahdeti sağlayamıyorsak da en azından ümmetin ortak sorunu ve yarası olan Kudüs ve Filistin konusunda vahdet içinde hareket etmemiz şer’i bir görev ve sorumluluktur.

Katil ve işgalci Siyonistlerin her gün Mescid-i Aksa’nın kutsiyetini ve hürmetini ayaklar altına almasını, onu tahrip etmesini, İslami misyonuna, mimarisine zarar vermesini, Müslüman Filistinlilere Mescid-i Aksa’yı yasaklamasını mahkum ediyor ve İslami değerlerimize karşı işlenen bu cinayetlere karşı dünya Müslümanlarını harekete geçmeye davet ediyoruz.

Yetmiş yıldır adım adım tüm Filistin toprakları Siyonist çetelerce işgal edilip yerleşime açılıyor. Önce mazlum Filistinlilerin evleri yıkılıyor, malları gasp ediliyor, ekinleri ateşe veriliyor, toprakları işgal ediliyor ve arkasından oralarda işgalcilere yeni yerleşim yerleri açılıyor.

Dinde kardeş olduğumuz bu mazlumların maruz kaldığı bu zulüm ne zamana kadar sürecek ve biz ne zamana kadar bu cinayetleri seyredeceğiz?

Etrafı mukkades Kudüs’ün ve Mescidi Aksa’nın son süreçte necis Siyonistlerin postalları ile tekrar kirletilmesi ve Müslüman kardeşlerimizin şehid edilmesi Müslümanların sabrını taşırmaktadır.

Tarih boyunca sadece Müslümanların hakim olduğu dönemde yaşayan herkesin eman bulduğu Kutsal Kudüs şehri sapkın Siyonizmin hakim olduğu tarihten beri işgalci İsrail tarafından teröre maruz kalmaktadır. Korkak Siyonistler bu cesareti ve cüreti Müslümanların sessizliğinden ve parçalanmışlığından almaktadır.

Unutulmamalıdır ki bir avuç olan Siyonistlere hadleri bildirilmedikçe Ortadoğu coğrafyasına barış ve huzur gelmeyecektir. Sürekli fitne ve zulüm üreten bir merkez konumunda olan İsrail’i batılı sevicileri ve yarenleri kendi hakim oldukları coğrafyalarına taşısınlar.

Adım adım evangelistlerin ve batılıların desteği ile yerleştikleri islam coğrafyası huzur bulmadığı sürece Siyonistler ve batılılar rahat edebilecek mi? Kurulu düzenleri bu zulm ve adaletsizlikle daha ne kadar sürebilecek?

Her fırsatta ellerinde ki medya ve para gücü ile tarih boyunca ne kadar zulüm gördüklerini dile getiren Siyonistler şunu bilsin ki kendi sonlarını kendi elleri getirecektir.

Biz Müslümanlar burdan haykırıyoruz! İsra’nın ve Miracın Rabbine Andolsun ki, etrafı Mukaddes kılınmış Mescidi Aksa’nın ve Kudüs’ün işgal altında olmasını asla kabul etmeyeceğiz. Çağın Selahaddin-i Eyyubi’leri yeniden Kudüs’e yürümeye başlayacaklardır.

İlk kıblemizin Siyonistlerin sapkın fantezilerinin kurbanı olmasına izin vermeyeceğiz.

Yaşadığımız İslam coğrafyasının kanın ve gözyaşlarının beldeleri değil huzurun ve barışın hakim olduğu gül bahçesine çevirme mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi. Hakkarihabertv.com