Bulvar Caddesi üzerinde bulunan BDP binası önünde toplanan ve aralarında Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP İl Başkanı Rahmi Kurt, BDP eş Başkanı Esmer Tekin, Aliye Timur, Merkez ilçe Başkanı Yavuz Aksaç, Durankaya BDP Başkanı Hasan Orakçı, Meya-Der Başkanı Ramazan Elmas, belediye encümenleri, il genel meclis üyeleri, STK temsilcilerinin Rojava’da katledenlerin fotoğraflarını taşıyan yüzlerce kişi ile birlikte yürüyüşe geçtiler.
ROJAVA DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUZ: Çarşı merkezinde geçen kalabalık Rojava halkı yalnız değildir direnişini selamlıyoruz, Hakkari uyuma Rojava’ya sahip çık şeklinde slogan attılar. Belediye binası önünde son bulan yürüyüş sonrasında basın açıklamasını okuyan Bınevş Kadın Merkezi Aktıvisti Hamide Özer, Suriye’deki savaştan, katliamcı çetelerin vahşetinden kaçan Kürt kadın ve çocuklar geldikleri Türkiye’de savaştan beter koşulardan yaşamak zorundan bırakıldığını söyledi.
Daha önce savaştan kaçıp mülteci kamplarına yerleştirilen insanların çığlıkları halen doyulmadığını belirten Özer, kamplardan kalan insanların başta şiddet olmak üzere açlık, hastalık ve ölümlere teslim edilmesi en büyük insan ve yaşam hakkı ihlali olduğunu belirtti.
ROJAVA’DA KÜRT HALKI KATILEDİLİYOR: Özer,”Suriye’de katliamcı çetelerin Kürt halkına yönelik soykırımları ve Kürt kadınlarına tecavüzün mubah olduğunu duyuran fetvalardan son Rojavana’da kadınların uğradığı insanlık dışı görüntüler bütün dünyanın gözü önünde cereyan etmiştir. Kadınlar sokak ortasında binlerce insanın gözü önünde sistematik tecavüze uğramasının ardından kafası kesilerek katıl edilmesi Rojava’da Kürt halkına yönelik katliamın boyutlarını göstermektedir”
ÇOCUKLAR VE AİLELERİ PERİŞAN DURUMDA: Bu tecavüz ve katliamlardan kaçmak için Türkiye’ye gelen kadın ve çocuklar burada neredeyse aynı uygulamalara maruz kalmaktadır. Çocukların ölüm ve açlık ve ölümle boğuştuğu kadınların hayatta kalmak ve çocuklarına bakmak için fuhuşa zorlandığı haberleri sürekli gündeme gelmektedir. Tüm bu haberlere ve yaşadıkları gayri insanı koşullara rağmen yetkililer herhangi bir girişimlerde bulunmadıkları gibi İstanbul’un orta yerinde yaşam mücadelesi veren ve fuhuşa zorlanan mültecileri görmemekte ısrar etmektedir.”
TÜRKİYE BU YAŞANANLARA SEYİRCİ KALIYOR: Rojava’da Kürtlere yönelik katliam ve tecavüzlere seyirci kalan ve izlediği siyasetle bunu desteklediğini gösteren hükümet bu katliamlardan kaçarak Türkiye’ye gelen mültecilere benzer bir savaş ortamını dayatmaktadır. Devlet yetkililerini biran önce bu duruma el koymaya ve yaşanan dramın sonlandırılması için göreve çağırıyor. İnsanların savaşlardan kaçması ve mülteci konumunda olması bu insanların artık insan olmadığı ve gayrı insani koşullardan yaşamayı hak ettiği anlamına gelmez. Bunu başta Türkiye’ye devleti yetkilileri olmak üzere herkesin bilmesi ve bu duruma dur demesi gerekmektedir” dedi.
Burada Kürtçe konuşan BDP İl Eş Başkanı Esmer Tekin ise, Rojava’da yaşanan katliama kimsenin seyirci kalmaması gerektiğini belirterek, herkesin Rojava halkına sahip çıkması gerektiğini söyledi. Çocukları dağda bulunan bir anne ise, Kürtçe olarak Müslüman’ım diyen Kuran-ı Kerim okuyan, camilerde camide namaz kılan nasıl olurda çocuk ve kadınların kafasını keser katıl eder. Bunların Müslümanlıkla hiçbir alakası yoktur şeklinde tepkisini dile getirdi. Yapılan basın açıklamasının ardından Rojava’da yaşananlarla ilgili kısa sinevizyon gösterimi yapıldı. Kalabalık daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı. Haber: Feyzullah Taş (İHA)