HAKKARİ'DE SEÇİM ANALİZİ!

Ne zaman seçim arifesine girilse heyecanın ana merkezi Hakkari oluveriyor. Bir ufak söylem kısa sürede herkese ulaşabiliniyor. Şimdi başa dönelim; Hakkari seçim tarihinde aday adayı listesi beş kişiyi geçmedi. Bu seçimde aday adayı patlaması yaşandı. Amaç kimisi için kariyer, kimisi için boy gösterme, kimisi için ileriye dönük unvan ve ihale çıkarı, kimisi için de geleceğe siyasi yatırım ve davaya katkı…

HDP CEPHESİ;

 İlginin en fazla olduğu siyasi adres oldu. Hiçbir aday adayı parti kurallarının dışına çıkarak sıra dışı demeç vermedi. Ev ve iş yerlerine giderek kendileri için destek istemediler. Hiç biri afiş ve poster yaptırmadı, reklama malzeme olmadılar. Onlar için öncelik sadece parti ve partinin başarısıydı. Bu anlamda 45 aday adayını kutluyorum. Birçok kentte Newvroz etkinliğinde aday adayları tek tek onure edilerek tanıtıldı ilimizde platforma bile çıkartılmadılar.

SÜRPRİZ BEKLİYORDUM

 Aday kim olur diye soran herkese sürpriz olur, dışarıdan mutlaka aday gösterilecektir diye yanıt verdim. Çünkü 35 yıllık mesleki hayatımda yerel ve genel olmak üzere yirmi seçim görmüş adamım. Demirtaş, Hakkari meydanında “adaylar bu listeden seçilecektir” demişti ve ben ilk kez yanılacağımı düşünmüştüm. Meydandaki hesap siyasete uymadı. Yerel yönetim iki dönem Cizre ve Muş’a devir edildi. Bu seçimde de liste başına Selma Irmak yerleştirildi. Hakkari partisine ve davaya bağlıdır. Lakin sesi kısılıncaya kadar bağırıp isyan edenler çoğunluktadır.

DEĞİŞİK İSİMLER KONUŞULDU

Bir hafta önce ilk üçe girenler şiir gibi ezberlendi. Herkesin dilinde Abdullah Zeydan, Selma Irmak ve İsmail Akbulak ismi geçti. Kısa süre sonra İsmail’ler yer değişti İsmail Özdemir ismi geçti. Daha  sonra Tayyip Temel ismi zikir edildi. Bunları ben uydurmuyorum tüm Hakkari’nin dilinde olan söylentilerdi.

AK PARTİ CEPHESİ

Ak Parti cephesinde tam bir açık tiyatro vardı. Saat başı listeler geldi. Gelen ilk liste; Alayı Atlı-Abdurrahman Er-Muhsin Kaya… ikinci liste; Cüneyt Özbek-Kasım Demir-A.Kadir Seyitoğlu… Üçüncü liste; Ramazan Özdemir-Osman Kızılban-Alayı Atlı… Dördüncü liste; Osman Kızılban-Rüstem Zeydan-Mehmet Ertuş… Saatler 19.00 gösteriyor ve iki saat gecikmeyle nihayet kesinleşen liste resmiyet kazandı. Salı günü herkes nefesini tutmuş sadece ilk üçe girecek listeyi bekliyordu.

CHP CEHPESİ

CHP deyince aklımıza gelen tek isim Mehmet Baş’tır. Yıllardır bu partiyi sırtlayan, sahiplenen kişidir. Ve ne yazık ki ilk üçe bile giremedi. Yakup Samioğlu, daha önceki söyleşimizde, “CHP’de yeni dönem başlıyor. Parti hak ettiği yerde değil. Bu imajı değiştirmeye geldim. İddialıyım ve başaracağım” demişti. Sami Yakupoğlu listenin 1 numarasından listeye girdi. Bu arada CHP’ye başvuranların sayısı da 6 kişiydi.

İKİ KARDEŞ KARŞI KARŞIYA

Zeydan ailesi siyaseti meslek edinen, her seçimde mutlaka listelere girmeyi başaran bir ailedir. Aynı ailede beş aday adayı vardı. Teoman Zeydan Van’da Ak Parti, Necip Zeydan-Rüstem Zeydan Hakkari Ak Parti, Abdullah Zeydan Hakkari HDP, Caner Zeydan da bağımsız aday olmak için kollarını sıvamış bekliyordu. Şimdi Hakkari siyaset meydanında iki kardeş karşı karşıya gelecek. Kimine göre demokrasinin gereği, kimisine göre de siyasi skandal… İki kardeşi karşı karşıya getiren siyasi ahlak sorgulanmalıdır.

FEHMİ ÖZTUNÇ FAKTÖRÜ

Fehmi Öztunç, Ak Parti’ye küstü ve tüm görevlerinden istifa etti. Akıllı bir siyaset adamıdır. Liste kabarık olunca şansının da azaldığını fark ederek bağımsızlığı yedek şarj olarak cebinde gezdiriyordu. Bataryası bittiğinde yedek şarjını devreye soktu. Ve şimdi partisine meydan okuyor.

Şemdinli ilçesi Ak Parti’nin kalesi olarak biliniyor. Özellikle Derecik mıntıkası. Bizi hiçe saydılar diyen Ak Parti seçmeninin Öztunç’a destek vereceğini düşünüyorum. Baraj hesaba katılmazsa Öztuç’u bu yarışta şanslı görüyorum.

Sizin anlayacağınız siyaset kazanı kaynadı. Bir taraftan tepkiler, bir taraftan küskünler, bir taraftan sessizlik… HDP’de parti ve dava ön planda olduğu için adayların fazla önemi yok ama Ak Parti’de durumlar çok değişecek gibi…

Bu arada düşünceye ve eleştirilere de biraz saygı duyulmasını istiyorum. Kalemime aldığım her makalem deprem etkisi yaratıyor ve işine gelmeyenlerin hakaretlerine maruz kalıyorum. Biz toplum olarak ne çektiysek hep sessizliğimizden çekmişizdir. Bırakın da herkes özgürce haykırsın.

 BENİM OYUM HDP’ye

Bir çok meslektaşım gibi bende “benim oyum HDP’ye” diyorum. Irmak-Akdoğan-Zeydan değil… Kardeşliğe, özgürlüğe, mutlu yarınlara, kucaklaşmaya, sevgiye… Benim oyum ezilenlere, mapusta esir olanlara, düşüncelerinden dolayı yargılananlara… Benim oyum ülkeye barış havasını estiren bu uğurda mücadele eden emekçilere… Benim oyum vicdanıma…