22 Kasım 2024
  • İstanbul18°C
  • Ankara14°C

HDP MİLLETVEKİLİ BOTAN: KÜRT ENSTİTÜSÜ'NÜ SORDU!

HDP Milletvekili Botan: Kürt Enstitüsü'nü sordu!

HDP Van Milletvekili Lezgin Botan'ın Kürt diline hizmet etmek amacıyla faaliyet yürüten İstanbul Kürt Enstitüsü başta olmak üzere kapatılan ve/ya faaliyetleri durdurulan Kürt dili dernek ve kurumlarına ilişkin TBMM'ne yazılı soru önergesi verdi.

04 Ocak 2017 Çarşamba 16:21

HDP Van Milletvekili Lezgin Botan, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu tarafından Anayasa’nın 98 inci ve TBMM İçtüzüğünün 96 ncı ve 99 uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılması ile ilgili yazılı soru önergesi verdi.

Botan yazılı soru önergesinde,"Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yürütülen OHAL sürecindefarklı kesimler dahil olmak üzere Kürt sorununun çekirdek nedeni olan Kürt dili ve kültürü üzerindeki asimilasyon politikalarına karşı koymak amacıyla kurulan Kürt dili dernek ve kurumları da etkilenmiştir.

Bunun sonucunda Kürtçe yayınlanan gazeteler ve TV’ler, Kürtçe anadilinde eğitim veren okullar, Kürtçe eserler veren Kürt Yazarlar Birliği ve Kürt kültürünü araştırma ve geliştirme amacıyla faaliyet yürüten Kürdi-Der kapatılmıştır. İstanbul Kürt Enstitüsü’nün faaliyetlerinin durdurulması da Kürtçeyi hedef alan son uygulama olarak kayıtlara geçmiştir.

Bilindiği üzere Kürt halkı üzerinde inkar ve Kürt dili üzerinde de asimilasyon politikaları onlarca yıl uygulanagelmiştir. Buna bağlı olarak da Kürt sorunu en temelde bir Kürt dili sorunu olarak ortaya çıkmıştır. Kürtçe üzerindeki asimilasyonun son bulması ve/ya yavaşlatılması amacıyla devlet tarafından gerekli adımların atılmaması üzerine Kürtler kendi imkanlarıyla Kürt dili kurumları açmışlardır.

İstanbul Kürt Enstitüsü de 1990’lı yılların zor şartlarına rağmen Musa Anter, Feqi Hüseyin Sağnıç, ve İsmail Beşikçi gibi aydınlar tarafından 18 Nisan 1992 yılında kurulmuştur.

İstanbul Kürt Enstitüsü kurulduktan sonra Türkiye’deki yasal engeller nedeniyle dernek statüsünde örgütlense de Kürt dilinin ve kültürünün korunup geliştirilmesi amacıyla Kürtçe-Türkçe, Türkçe- Kürtçe sözlükler, gramer kitapları, dil öğretim setleri, Kürt Edebiyat Tarihi başta olmak üzere Kürt dili, edebiyatı ve tarihi ile ilgili onlarca eser yayınlamıştır.

Bunun yanında İstanbul Kürt Enstitüsü tarafından Kürt dili ve kültürüyle ilgili olarak onlarca sempozyum, panel, seminer ve konferans düzenlenmiştir. Kürt dili ve kültürünü geliştirme amacıyla faaliyet yürüten kurum ve derneklerin kapatılmasının Kürtçe üzerindeki asimilasyonu derinleştireceği açıktır.

Bu bağlamda;

1 – İstanbul Kürt Enstitüsü ve Kürdi Der başta olmak üzere yıllardır Kürt dili ve kültürünü koruyup geliştirme amacıyla faaliyet yürüten dernek ve kurumların kapatılmasının hukuki dayanağı nedir?

2 – İstanbul Kürt Enstitüsü başta olmak üzere yıllardır Kürt dili ve kültürü ile ilgili çalışma yürüten kurum ve kuruluşların bir anda milli güvenliğe tehdit olarak görülmesinin anayasa ve yasal gerekçesi var mıdır? Eğer varsa, söz konusu bazı dernek ve kurumlar nasıl 25 yıl faaliyet yürütebilmişlerdir?

3 – Kürt dili ve kültürünü koruyup geliştirme amacıyla faaliyet yürüten İstanbul Kürt Enstitüsü ve Kürdi Der’inhangi çalışmaları milli güvenliğe tehdit oluşturmuştur?

4 –İstanbul Kürt Enstitüsü, Kürdi Der, FerzadKemanger İlkokulu ve belediyelere bağlı Kürtçe eğitim veren kreşlerin kapatılmasının Kürtleri asimilasyon politikasına hizmet etmekte midir?

5 –Kürt dili ve kültürünü koruyup geliştirme amacıyla onlarca Kürtçe eserler verip etkinlikler düzenleyen dernek ve kurumların kapatılması, geçmişte Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ret, inkar ve asimilasyon politikaları artık sona erdi.” ifadeleriyle çelişmiyor mu?

6 – Kürt sorunu en nihayetinde bir Kürtçe sorunu olduğu için Kürt dili ve kültürünü koruyup geliştirmek amacıyla faaliyet yürüten bu kurumların kapatılması, Hükümetinizin sık sık dile getirdiği “Kürt sorunu bitmiştir.” ifadeleriyle çelişmiyor mu?

7- Kürt dili ve kültürünü koruyup geliştirmek amacıyla yıllardır faaliyet yürüten dernek ve kurumların kapatılmasına bağlı olarak Kürtçeye ile ilgili ne tür tedbirler alınmıştır?

8 – Kürt halkının anasınıfından üniversiteye kadar Kürtçe anadilinde eğitim alabilmesi için herhangi bir çalışma yapılmakta mıdır?

9 – Kürt halkının Kürtçe anadilinde eğitim alamadığı, Kürt halkının anayasal olarak tanınmadığı ve Kürt halkının herhangi bir statüsünün olmadığı bir süreçteret, inkar ve asimilasyon politikalarının bittiği ve Kürt sorunun sona erdiği açıklamalarının yapılmasının gerekçesi nedir?" denildi. Hakkarihabertv.com

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.