HDP VE CHP’DEN SEDAT PEKER ÇAĞRISI

Barış İçin Akademisyenler girişiminden Türkiye’den 1100’ün üzerinde yurt dışından 300’ün üzerinde akademisyen için barış çağrısı yaparak, Doğu ve Güneydoğu’da yaşananların durdurulmasını talep ettikleri bildiri önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Aydın müsveddeleri” denilerek eleştirildi. Erdoğan’ın tepkisinin ardından YÖK ve imza atan akademisyenlerin üniversitelerin rektörleri harekete geçmişti. Birçok üniversite imzacı öğretim üyeleriyle ilgili soruşturma başlatırken, Ankara Katliamı’ndan önce, “Oluk oluk kan akacak” diyen ve her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’ye desteğini açıklayan Sedat Peker bildiriyle ilgili bir açıklama yaparak, “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” sözleriyle tehdit etti.

Sedat Peker’in sözlerinin ardından CHP Sözcüsü Haluk Koç, “TCK’nın 106. maddesi çok açık. kendileri harekete geçmeyeceklerse açık açık çağrı yapıyorum. Cumhuriyet savcılarının üçüncü sınıf mafya babaları için harekete geçmelerini istiyorum” derken, HDP Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü, “Bu katilin cezasızlığı, mafyanın, yeni devletin organik bileşeni konumuna yükseldiğinin kanıtı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Koç: Savcılar harekete geçmeli

CHP Sözcüsü Haluk Koç şu ifadeleri kullandı:

“Bazı akademisyenlerin kendi görüşlerini ifade eden bir açıklama yapmaları sonrası fırtına kopartıldı. Bildirinin içeriğinden bağımsız değerlendirmeler yapıyorum. Düşünce hürriyeti demokrasilerde temel alanlardan bir tanesidir. Şiddet çağrısı yapmayan, terörü teşvik etmeyen düşünceler ifade edilebilir.

Üçüncü sınıf mafya babaları bundan vazife çıkarıp balıklama atlıyorlar. Tehditler ortada dolaşmaya başlıyor. TCK’nın 106. maddesi çok açık. kendileri harekete geçmeyeceklerse açık açık çağrı yapıyorum. Cumhuriyet savcılarının üçüncü sınıf mafya babaları için harekete geçmelerini istiyorum.”

Kürkçü: Muhalefetin katli devlet koruması altına alınmış demektir

HDP Eşsözcüsü Ertuğrul Kürkçü ise şunları söyledi:

“Cumhuriyet savcıları bu sözleri bir katliam örgütünün varlığına kanıt sayarak harekete geçmeyecekse, muhalefetin katli devlet koruması altına alınmış demektir. Bu katilin cezasızlığı, mafyanın, yeni devletin organik bileşeni konumuna yükseldiğinin kanıtı olacaktır.”