İHD, EDİRNE VALİSİ'Nİ İSTİFAYA DAVET ETTİ
Edirne’deki sinagoga ilişkin yaptığı tepki çeken açıklamalarının ardından Vali Şahin’in istifası isteniyor…
25 Kasım 2014 Salı 10:24
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin’in Edirne’de restore edilen sinagoga ilişkin tepkiye neden olan ifadelerinin ardından, Vali Şahin’i istifa etmeye davet etti.
Vali Şahin’in, yenileme çalışmaları devam eden Büyük Sinagog’u, bir misilleme aracı olarak kullandığına dikkat çeken İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Vali’nin böylelikle evrensel İnsan Hakları Hukuku, Anayasa ve Türk Ceza Hukuku’na göre suç işlediğini vurguladı.
Komisyon, konuya ilişkin olarak yayımladığı açıklamada, Vali Şahin’in yaptığı kin ve düşmanlığa sevk edici konuşması üzerine derhal istifa etmesini ve işgal ettiği makamı terk etmesini istedi. Şahin’in istifa etmemesi durumunda ise, hakkında resmi işlem yapılarak görevden alınmasını talep eden Komisyon, “Yoksa Türkiye Cumhuriyeti devleti de bu suçun ortağı olacaktır” dedi.
“TÜRKİYELİ YAHUDİLERİ HEDEF GÖSTERDİ”
Komisyon açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Edirne Valisi Dursun Ali Şahin ırkçılık yapmış, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Yahudileri hedef göstermiştir.
21 Kasım 2014’te gazeteler, Edirne valisi Dursun Ali Şahin’in İsrail askerlerinin göstericilere müdahale etmek üzere Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya girmesine tepki olarak “O eşkıya kılıklı insanlar orada Müslümanları katlederken, biz de onların burada sinagoglarını yapıyoruz. Bizim yaklaşımımız nerede, onların yaklaşımı nerede?” dediğini ve restorasyonu süren Edirne Büyük Sinagogu’nun planlandığı gibi düğünlerde de kullanılacak bir ibadethane olarak değil müze olarak açılacağını söylediğini bildirdi.
Hukuk fakültesi mezunu, yıllarca kaymakamlık yapmış, sonunda valiliğe kadar yükselmiş olan Dursun Ali Şahin Türk Ceza Kanunu’nda yer alan “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçunu bile isteye işlemiş, bunu saklamaya gerek görmemiş ve sözlerini şöyle sürdürmüştür: “İçimde büyük bir kinle söylüyorum bunu. Biz de onların mezarlıkların etrafını temizliyor, projelerini kurula gönderiyoruz. Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’ndan tescilini bekliyoruz.”
İnsan hakları savunucuları ve ırkçılık, ayrımcılık karşıtları olarak buradan tüm kamuoyuna ve Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak Dursun Ali Şahin’in işlediği suç için işlem başlatmakla yükümlü olan tüm devlet yetkililerine söylüyoruz: Vali’nin “onlar” dediği Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı Yahudilerdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenliğinden, esenliğinden sorumlu olduğu bireylerdir. Maalesef değil evrensel insan hakları hukuku, en temel adalet duygusuna, izana sahip olanların bile bildiği basit bir gerçeği bu memlekette her daim hatırlatmak durumunda kalıyoruz: Bir kişiyi, dinsel ve etnik aidiyeti nedeniyle, karar alıcı mekanizmalarında yer almadığı, hiçbir bağlantısı bulunmayan bir eylemden ve politikadan sorumlu tutmanın adı IRKÇILIKTIR.
Nefret söylemi ve suçları, kimliklere karşı düşmanlık, ayrımcılık vakaları uluslararası insan hakları raporlarına geçmiş, sinagogların bombalandığı, ibadet eden insanların katledildiği bu ülkede, ilin en yüksek mülki amiri olan devletin valisi ırkçılık yapıyorsa, ırkçı örgüt ve kişilere Yahudilerin ibadet yerlerine saldırı için açık davetiye veriliyor demektir.
Türkiye’de Yahudi düşmanlığının yeni zirvelere tırmandığı bir dönemde bir valinin bu şekilde konuşabilmesi, 1934 yılında devlet politikalarının ve ırkçı faşist yazarların, gazetecilerin kışkırtmasıyla ve halkın içinden kesimlerin hazır olmasıyla gerçekleştirilen Trakya pogromları sırasında Edirne’nin de yaşadığı dehşeti, şehrin bu utanç tarihini aklamak, yeni pogromlara teşvik etmektir.
“ANAYASA VE TCK’YA GÖRE VALİ SUÇ İŞLEMİŞTİR”
Yahudi toplumunun ekonomi, mimari, bilim, tıp, eğitim tarihine büyük katkılarda bulunduğu Edirne’de 1907’de inşa edilen, aynı zamanda Avrupa’nın üçüncü büyük sinagogu olan Edirne Büyük Sinagogu’nu, bir misilleme aracı olarak kullanan Türkiye Cumhuriyeti devletinin valisi evrensel insan hakları hukuku, Anayasa ve Türk Ceza Hukuku’na göre suç işlemiştir.
Nitekim sarf edilen sözlerin vahameti üzerine 2008’de yürürlüğe giren yeni Vakıflar Kanunu çerçevesinde oluşturulan Vakıflar Meclisi’nde “azınlık vakıfları temsilcisi” görevine seçilmiş olan Laki Vingas şu sözlerle tepki gösterdi:
“Vali’nin kullandığı ‘kin’ kelimesi nasıl bir kelimedir? Biz bunun altından nasıl kalkarız? (…) İlin bir numaralı yöneticisi ‘kin’li olduğunu ifade ediyor. Biz çocuklarımızı burada nasıl yetiştireceğiz? (…) Hüviyetimizden vazgeçmemiz mi bekleniyor, ancak bu mümkün değil hüviyetimiz bizim için çok değerli. Kendimizi aidiyetimizi devamlı pazarlık masasında hissediyoruz. İnsaf ve yeter artık diye mi haykıralım”
Vali’nin sözlerine karşılık Türkiye Yahudi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh ise 1934 Trakya pogromlarını hatırlattı: “Vali bey farkında mı? 1934 Trakya olayları ve dar bölge azınlık vakfı kanunu olmasaydı bugün Edirne sinagogumuz cemaatinin hizmetinde olurdu. Vali bey farkında mısınız? Hassasiyet gösterilerek korumaya çalışılan mezarlıklar yıllarca rant için talan edilenlerden geriye kalanlardır. Vali bey farkında mısınız, ‘onlar’ın dediğiniz sinagog, hatıralarını dahi yaşatmalarını engellenince ‘onlar’ın sinagogu olur mu?”
Valiye gönderdiği cevabi mektubunda Türkiye Hahambaşılığı da, valinin Yahudi mezarlığı ile ilgili sözlerine karşılık şu haklı tespitte bulundu: “Trakya ve Anadolu başta olmak üzere, geçmişte, İstanbul içinde ve dışında sayısız mezarlığımızın kutsallığına el atılarak tahrip edilmiş olduğu bir gerçektir. Yüzde 90’ı talan edilip üzerinde çok sayıda binanın bulunduğu Edirne Yahudi mezarlığının sadece yüzde onluk kısmının son yıllarda Belediyenin çabaları ile muhafaza edilmesinin övünç vesilesi olarak söyleme konu edilmiş olması da ayrıca kabul edilemez.”
Öte yandan insan hakları kuruluşu olan Mazlum Der, “Mescid-i Aksa İçin Harekete Geç” başlığıyla yayınladığı basın açıklamasında, “Mescid-i Aksa’nın karşı karşıya olduğu tehlikeler”le ilgili bir programa çağrıda bulunmuş, ancak Edirne Valisi’nin ırkçı açıklamasına bir insan hakları kuruluşu olarak tek bir sözcükle bile değinmemiştir. .
Biz İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak diyoruz ki, yaptığı kışkırtıcı, açıkça kin ve düşmanlığa sevk edici konuşması üzerine Edirne Valisi Dursun Ali Şahin derhal istifa etmeli, işgal ettiği makamı terk etmelidir. İstifa etmezse hakkında işlem yapılmalı ve görevden alınmalıdır. Yoksa Türkiye Cumhuriyeti devleti de bu suçun ortağı olacaktır.''
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Hakkari Haber TV